BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Tarım arazilerini kaybediyoruz

Ülke genelinde verimli tarım arazilerinin yanlış kullanımı nedeniyle toprakların yok olmaya başladı. Bu haliyle Türkiye toprak rezervi kalmayan 19 ülke arasına girdi.

Abone ol

Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Ayhan Barut, toprağın, su ve hava gibi yaşamın vazgeçilmez unsurlarından biri olduğunu, üretilemeyen ve çoğaltılamayan, sınırlı bir doğal kaynak sayıldığını vurguladı. Barut, bir santimetre derinliğinde toprağın oluşması için yaklaşık 750 yıl gibi bir zamana ihtiyaç duyulduğunu, bu sürenin toprağın ne kadar değerli olduğunu gözler önüne serdiğini söyledi. ''Türkiye'nin dünyada toprak rezervi kalmayan 19 ülkeden biri'' olduğunu anlatan Barut, şunları kaydetti: ''Hızlı sanayileşme ve şehirleşme başta olmak üzere, turizm, karayolları, demiryolları, enerji ve boru hatları, havaalanları, barajlar gibi yatırımlar, tuğla ve kiremit ocakları tarım alanlarının amaç dışı kullanımında önemli rol oynuyor. Sanayi tesisleri, altyapı, ulaşım kolaylığı ve ucuzluğu nedeniyle düz ve verimli tarım arazileri üzerinde kuruluyor. Kapladığı alan itibariyle verdikleri zararın yanında, çeşitli atıklarıyla çevredeki tarım alanlarını kirleterek zararlı oluyor. Tarım alanlarının amaç dışı kullanımının, özellikle verimli tarım arazilerinin olduğu bölgelerde yoğunlaşması, durumun ciddiyetini ortaya koyuyor.'' Ülke genelinde tarıma ayrılan 39 milyon hektardan 26 milyonluk bölümünde düzenli tarım yapılabildiğini belirten Barut, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü envanterlerine göre 1950-1981 yılları arasında 171 bin hektar, 1981-2000 yıllarında ise 1 milyon 650 bin hektar tarım arazisinin elden çıkarıldığını vurguladı. Barut, kentleşme ve sanayileşme nedeniyle tarımda kullanılamayan arazilere en iyi örneğin Çukurova, Bursa ovası, Bornova, Sakarya Ovası, Trakya ve Kemalpaşa bölgelerinin olduğunu ifade etti. Ayhan Barut, Çukurova'daki birinci sınıf toprakların, konut ve sanayi yerleşim alanlarına açılarak, belediyelerin mücavir sahalarını genişleterek arazilerin imara açılmasıyla sonuçlanan çalışmalar sebebiyle, yol ve ulaşım kolaylığı nedeniyle elden çıkarıldığını belirtti. YENİ YASA ÇIKARTILMALI Birinci sınıf tarım arazilerinin korunması için çeşitli yasaların da bulunduğuna dikkati çeken Barut, ''Orman Yasası, Zeytinlik Alanları Koruma ve Geliştirme Yasası, Toprak Reformu Yasası, İmar yasaları, Nazım İmar Planı ve Mücavir Alan yasaları, tarım topraklarını korumaya yönelik maddeler içermesine karşın, tarım topraklarının amaç dışı kullanımının önüne geçilemiyor'' dedi. Barut, bu nedenle toprak koruma ve arazi kullanımını düzenleyen bir yasaya gereksinim duyulduğunu, bunu her platformda dile getirdiklerini söyledi. Bazı kanunların birinci sınıf tarım arazilerinin korunmasını sağlamak yerine daha çok yok etmeye yönelik olduğunu savunan Barut, şöyle dedi: ''Büyükşehir Belediyesi Kanunu tarım topraklarının amaç dışı kullanımını engellemediği gibi amaç dışı kullanımı özendirici hüküm ve uygulamalar içeriyor. Nüfusu 1 milyonu geçen büyükşehirlerde mücavir alanın 30 kilometre çapa çıkması çok ciddi kaygılara sebep oldu. Adana merkezinden dört taraflı 30 kilometreye çıkan alanların neredeyse tamamı birinci sınıf tarım arazisidir. Genişleyen mücavir alanların çok yakın zamanda imarlı arsa statüsüne geçmesi kaçınılmaz.'' Barut, tarım topraklarının amaç dışı kullanımını önlemek için belediyelerin mücavir sahalarının tarım arazisi olarak belirlenen alana doğru genişletilmesine izin verilmemesi gerektiğini dile getirdi. Ayhan Barut, ayrıca bitki örtüsü altında bulundurullması gerekli olan ve işletmeli tarıma kesinlikle müsaade edilmemesi gereken arazilerde gerekli kullanım dönüşümlerinin hızla sağlanmasının da önemli olduğunu sözlerine ekledi.