BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  EKONOMİ

Tarihin en yüksek cari fazlası için ekonomistler ne dedi?

Ödemeler dengesi ağustosta 2 milyar 592 milyon dolarla tarihin en yüksek cari fazlasını verdi. 3 yıl aradan sonra gelen bu sevindirici gelişmeyi ekonomistler değerlendirdi

Abone ol

Ödemeler dengesi yaklaşık 3 yılın ardından tekrar cari fazla verdi. Bu rakam tarihinin en yüksek cari fazlası olarak kayıtlara geçti. Ödemeler dengesinde cari fazla en son Eylül 2015'te görülmüştü.

12 aylık cari açık ise 3 milyar 515 milyon dolar azalışla 51 milyar 125 milyon dolara geriledi. Böylece 12 aylık cari açık bu yılın en düşük seviyesine geriledi. Ekonomistler, cari işlemler dengesi tarafındaki düzeltme hareketinin devam ettiğini ve yıl sonunda 35-40 milyar doları civarında cari açık verilebileceği tahmininde bulundu. Yatırımcılar, AA'ya ödemeler dengesindeki iyileşmeyi değerlendirdi.

"Yıl sonu cari açık beklentimiz 35 milyar dolar civarı"
Tacirler Yatırım Araştırma Müdürü Özlem Bayraktar Gökşen, gelecek dönemde aslında cari işlemler dengesi tarafındaki bu düzeltmenin devamını beklemek gerektiğini söyledi. TL'deki değer kaybı sonrasında artan rekabet gücüyle beraber ihracat performansının güçlendiğine dikkati çeken Gökşen, soğuyan iç talebin ise ithalat performansını önemli ölçüde baskıladığını ifade etti.

Gökşen, dış ticaretteki bu dengelenmenin yanında turizm sektörü performansının oldukça güçlü seyretmesi ve altın ticaretindeki normalleşmenin kendini göstermesiyle birlikte cari denge tarafında aylık anlamda fazlayı getirecek unsurların çoğaldığını dile getirdi.

Eylül ayında da bir fazla görmeyi beklediklerini aktaran Gökşen, "Yaklaşık 2 milyar dolar civarında olabilir. Bu durumda yıllık açığın 44-45 milyar dolar seviyesine gerilediğini göreceğiz. Yıl sonu beklentimiz ise 35 milyar dolar civarlarında bir cari açık." diye konuştu.

"Cari fazla eylülde de devam edebilir"
Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvci Tokalı da ağustos ayında cari dengenin beklentilerle uyumlu olarak fazla verdiğini ve yıllık açıktaki düşüşün hız kazandığını belirtti. Aylık cari fazlanın eylülde de devam edebileceği tahmininde bulunan Tokalı, yıllık açığın 45 milyar dolar seviyesine düşebileceğini söyledi.

Tokalı, hem kur hem de talep gelişmelerine ek olarak, ihracatı destekleyici yeni program anlayışı doğrultusunda, yıllık cari açıkta 2019 yılının ilk yarısı sonuna doğru 25-30 milyar dolar bandına inilebileceğini dile getirdi. Bu yıl sonu ve 2019 yılı cari açık tahminlerinin sırasıyla 37 milyar dolar ve 32 milyar dolar olduğunu belirten Tokalı, şunları kaydetti:

"Ağustos ayı cari fazlasını destekleyen gelişmelerde, dış açıktaki sert düşüşe ek olarak, bavul ticareti ve taşımacılık gelirlerinde iyileşme, güçlü turizm gelirleri, doğrudan yatırımlarla ilgili kar transferlerinin azalışta olması gibi unsurlar etkili. Diğer taraftan, dış borç faiz ödemeleri ve portföy yatırımlarına ait giderlerin cari dengeyi olumsuz etkilemeye devam ettiğini izliyoruz. Finansman tarafında ise cari fazla gelişimine sermaye girişinde zayıflamanın eşlik ettiğini görüyoruz. Özellikle kısa vadeli sermaye girişinde gerileme daha belirgin. Doğrudan yatırımların katkısı ve reel sektörün uzun vadeli kredileri ise yavaşlamakla birlikte devam ediyor. Bankaların yurt dışı muhabirlerindeki döviz mevduatlarında ise 10,4 milyarlık artış söz konusu."

Tokalı, "net hata ve noksan" kaleminin katkısının hızla sürdüğünü ve ağustos ayında 3,7 milyar dolarlık giriş yaşandığını söyledi. Böylece, 8 aylık dönemde bu kalemden elde edilen toplam katkının 15,1 milyar dolara ulaştığını aktaran Tokalı, "Cari fazla ve net hata ve noksan kaleminin katkısına karşılık, sermaye girişindeki zayıflama sonrasında, resmi rezervlerde ağustos ayında 8,1 milyar dolarlık düşüş söz konusu. TCMB verileri, eylül ayında da 3,4 milyar dolarlık ek gerilemeye işaret ediyor." ifadelerini kullandı.

"Cari açıkta düzelme eğilimi devam edecek"
QNB Finansinvest Başekonomisti Burak Kanlı ise cari dengenin Eylül 2015'ten bu yana ilk defa artıya geçtiğini ve üstelik tarihin en yüksek cari fazlasının görüldüğünü belirtti. Bu cari fazlanın önemli oranda ekonomideki sert yavaşlamanın etkilerinden kaynaklandığını söyleyen Kanlı, "12 aylık toplu verilerle ithalatımız enerji fiyatlarındaki artışa karşın ciddi biçimde gerilemiş, ihracatımızda da sınırlı bir miktar düşüş var. Altın ticaretinde ise 2017'nin ocak ayından itibaren ilk defa fazla verdik. Turizm gelirleri ise artmaya devam ediyor. Bunun sonucunda da hem cari açıkta hem de çekirdek cari açık dediğimiz altın ve enerji hariç açıkta ciddi bir düşüş var." değerlendirmesinde bulundu.

Kanlı, finans hesabından önemli miktarda çıkış olduğunu ve bunun büyük oranda Türk bankalarının yurt dışı şubelerine mevduat transferi kaynaklı yaşandığını söyledi. Merkez Bankası rezervlerinin de finansman kaynağı olmaya devam ettiğine işaret eden Kanlı, "Önümüzdeki dönemde de cari açıkta düzelme eğilimi devam edecektir. Yıl sonunda açık 40 milyar dolara kadar inebilir." dedi.

"Yıl sonu cari açık tahminimiz 42 milyar dolar"
AA Finans Analisti ve Ekonomisti Haluk Bürümcekçi, Eylül 2015'ten beri ilk kez aylık cari fazla verildiğini, son 12 aylık cari açığın ise 51,1 milyar dolara gerilediğini belirtti.

Öncü göstergelere bakıldığında eylülde 12 aylık cari açığın 45 milyar dolara gerileyebileceğini tahmin eden Bürümcekçi, cari açıkta ağustos ayında gözlenen iyileşmede, dış ticaret açığının geçen yıldan düşük açık ve hizmetler dengesinin yüksek fazla vermesinin ana etken olduğunu vurguladı.

Bürümcekçi, net hata-noksan kaleminde 3,66 milyar dolarlık giriş yaşandığına işaret ederek, "Bu kanaldan sekiz ayda net giriş 15,1 milyar dolara ulaştı. Bütün bu gelişmeler sonucunda TCMB döviz rezervlerinde 8,1 milyar dolarlık düşüş gözlendi." dedi.

Geçen yıl cari açığı artıran faktörlerin başında gelen enerji ve altın ticaretindeki gelişmelerin bu yılın kalanında devam edip etmeyeceğinin kritik olacağını söyleyen Bürümcekçi, "Turizm gelirlerinin, turist sayısının artış eğilimini koruması ile toparlanma göstermeye devam edeceği beklenmelidir. Bu doğrultuda, önceki ay revize ettiğimiz yıl sonu tahminimiz olan 42 milyar dolar üzerindeki riskler belirgin aşağı yönde görünmektedir." diyerek sözlerini tamamladı.