BIST 9.998
DOLAR 34,93
EURO 36,75
ALTIN 2.979,81
HABER /  DÜNYA

Tarihi zirveye Erdoğan damgası! Ateşkes çağrısı yapalım

İDLİB'in kaderinin belirleneceği tarihi Erdoğan-Putin-Ruhani zirvesi Tahran'da yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvedeki konuşmasında "İdlib'in kan gölüne dönmesini istemiyoruz" dedi ve ekledi: "İdlib'de makul bir çıkış yolu bulmalıyız..."

Abone ol

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet BVladimir Putin ve İran lideri Hasan Ruhani'nin katıldığı tarihi Tahran zirvesinde liderlerden bomba mesajlar geldi.

Dün Tahran'da gerçekleşen üçlü zirvede tarihi bir ilke imza atıldı. Üç lider canlı yayında kameralar karşısında görüştü. Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan hem ABD'ye hem de bölgede operasyona hazırlananlara sert mesajlar geldi. "İdlib'in kan gölüne dönmesini istemiyoruz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İdlib'de makul bir çıkış yolu bulmalıyız" dedi ve önerilerini sıraladı. Tahran bildirisi başkanlar tarafından onaylandı. Üçlü zirvenin ardından üç lider bir kez daha basın açıklaması için kameralar karşısına geçti. 

ERDOĞAN: İDLİB'İN KAN GÖLÜNE DÖNMESİNİ İSTEMİYORUZ

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın zirvede yaptığı açıklamadan satır başları...

İdlib bildirisinde neler var? Erdoğan- Ruhani ve Putin zirvede karar aldı

- Zirveden çıkacak sonuçlar sabırsızlıkla bekleniyor. Gerginliği azaltma bölgelerinden sadece İdlib kaldı. Süreç çok riskli bir yere geldi. Alacağımız kararlarla bu beklentileri boşa çıkarmayacağımıza inanıyorum.

- İdlib'de makul bir çıkış yolu bulmalıyız. Türkiye'nin bu konudaki hassasiyetinin doğru anlaşılmasını sizlerden özellikle rica ediyorum. 

- Cerablus, El Bab ve Afrin gibi yerlerde sahaya inerek, askerlerimizin canı pahasına terörist unsurları bölgeden temizledik. 

- Bugün sadece İdlib kaldı. Her ne gerekçeyle olursa olsun İdlib'e yapılan ve yapılacak bir saldırı felaketle, katliamla ve çok büyük bir insani durumla sonuçlanacaktır.

KİMYASAL'A TEPKİ DİĞERİNE SESSİZLİK OLMAZ...

- Kimyasal silahlarla ilgili tavırlar koyuyoruz, doğrudur. Konvansiyonel silahlarla, öldürenlere karşı tavır almakta gecikiyoruz ama kimyasal silahlara karşı tavır koyuyoruz. Neticesi ölüm olduktan sonra kullanılan silah konvansiyonel olsa ne fark eder kimyasal olsa ne fark eder?

TÜRKİYE KAPASİTESİNİ DOLDURDU...

- Çoğunluğu Suriyeli 4.5 milyon topraklarında halen barındırmakta olan Türkiye, mülteci ağırlama kapasitesini zaten doldurmuştur.

- Rus ve İranlı dostlarımızın İdlib'teki güvenlik endişelerini elbette anlıyoruz. Benzer kaygıları en az sizler kadar bizler de duyuyoruz. Ancak İdlib gibi her şeyin iç içe olduğu bir yerde teröristlere karşı mücadelede zaman ve farklı yöntemlere ihtiyaç var.

- İdlib'in kan gölüne dönmesini asla istemiyoruz. Dostlarımızdan da bu çabalarımızda bize destek olmanızı bekliyoruz.

ABD'NİN YAPTIKLARINDAN RAHATSIZIZ

- Türkiye, özellikle Suriye'nin siyasi, coğrafi gerçek bütünlüğü sağlanana kadar bölgedeki varlığını korumakta kararlıdır. Tehdidin kaynağına ve boyutuna göre adım atmayı sürdüreceğiz.

- PYD/YPG dahil Suriye'den kaynaklanan terörün her türlüsüne ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne kasteden girişimlere ortak tavır almalıyız.

- Bizler İdlib'e odaklanırken ve dünya gözlerini buraya çevirmişken Fırat'ın doğusunda arzu etmediğimiz gelişmeler yaşanıyor. Birtakım yabancı güçlerin bölgede DEAŞ'la mücadele bahanesiyle attığı adımların artık bambaşka bir istikamete yöneldiği gizlenemez bir gerçektir.

- DEAŞ tehdidi ve tehlikesi kalmamasına rağmen Amerika'nın bölgede bir diğer terör örgütünü güçlendirmeye devam etmesinden fevkalade rahatsızız.

 ATEŞKES ÇAĞRISI YAPMALIYIZ...

-İdlib'deki bombardımanların artık bir ateşkese şu anda adım atılmasında büyük fayda var. Şu anda İdlib halkı ciddi manada bir korku sivil halkı kastediyorum burada bir göç başladı. Tekrar bunların gidebildikleri yer, bizim sınırlara doğru geliyorlar. Burada bir ateşkesin sağlanması terör gruplarına karşı da alınabilecek tedbirleri yine ilgili arkadaşların yapacakları çalışmalarla bunu yapalım. Ateşkesin sağlanması çok çok önem arz ediyor.

-Nusra, HTŞ, ve diğerlerine silahı bırakın çağrısı yapalım. Tüm teröristlerden silahlarını bırakmalarını istiyoruz.

PUTİN: KİMYASAL PROVOKASYONU HAZIRLANIYOR...
Rusya Devlet Başkanı Putin ise yaptığı konuşmada, ''Suriye'nin yüzde 90'ı kontrol altına alındı. Bu zirve ileride Suriye'de atılacak adımları konuşmak için bize imkan tanıyor. Daha önceki zirvelerde alınan kararlar başarıyla uygulandı. Kalan terörist gruplar İdlib'deki ateşkes bölgesinde bulunuyor. Çeşitli provokasyonlar hazırlıyorlar. Bunların içerisinde kimyasal silah senaryoları da bulunuyor.'' dedi.

RUHANİ: ABD'DEN YAPICI ROL BEKLENMEZ
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin açıklamasından satır başları...

- Suriye'nin yasal hükümetiyle iş birliği yapılmalıdır. Biz barış için savaşıyoruz. Suriye sorununun çözümü için askeri seçenek işe yaramaz. Kanunsuzca Suriye'de olan ABD'den yapıcı rol beklenmez.

- Barış ve istikrarın Suriye'ye geri getirilmesi mücadelenin önemli bir parçasıdır. Ama bu mücadele sivillere zarar vermemeli.

- Terör örgütlerinin izlediği savaş için savaşmak yolunun yanlış olduğuna inanıyoruz. Biz barış için savaşıyoruz. Ama kalıcı bir barış elde etmenin terörizmle kesin mücadeleyle sağlanacağını biliyoruz.

- İşgalci bir rejim olan siyonist rejimi teröristle mücadele edemezler. Uluslararası toplum yeniden onarım için Suriye hükümetine yardım etmelidir. Suriye'nin geleceği için her türlü yöntemde ilk ve son rol Suriye halkına aittir.

Üçlü zirve öncesi Erdoğan Putin ve Ruhani'den kritik görüşme