BIST 9.660
DOLAR 34,56
EURO 36,33
ALTIN 2.912,80
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Tarhan'dan Arınç'a sert tepki

CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan geçtiğimiz günlerde Bülent Arınç'ın yaptığı 'Ben olsam ben de dağa çıkardım' açıklamalarını sert bir dille eleştirdi.

Abone ol

Türkiye'deki rejimin 'otoriter bir rejim' olduğunu, bunun bütün kurallarının işlediğini ileri süren Tarhan, ancak iktidarın bununla yetinmediğini, totaliter rejim istediğini ileri sürdü.

CHP Grup Başkanvekili Emine Ülke Tarhan, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın "Ben o vekilin yerinde olsaydım ben de dağa çıkardım" sözlerine tepki gösterdi. Tarhan, "Kadere ağlamak neyin nesi ey muktedir' diye sormak istiyorum. Öcalan'ı MİT yarattı diyorlar. Siz bu iddiaların gerçek olup olmadığı konusunda Başbakanınızı uyarın. Biz de öğrenilim doğruları" dedi.

CHP Grup Başkanvekili Emine Ülke Tarhan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, kuvvetler ayrılığı konusundaki açıklamasını eleştirdi. Tarhan "Tam denetimsiz, mutlak iktidar istediğini" öne sürdü.

BAŞBAKAN KENDİ YARGISINA DA ARTIK GÜVENMİYOR

Türkiye'deki rejimin "otoriter bir rejim" olduğunu, bunun bütün kurallarının işlediğini ileri sürenTarhan, ancak iktidarın bununla yetinmediğini, totaliter rejim istediğini iddia etti.

Fiili olan otoriter durumun anayasal zemine taşınmak için bir işaret fişeği yakıldığını hissettiğini belirten Tarhan, "Sayın Başbakan, artık kendi getirdiği yargısına bile güvenmiyor ki bu tür söylemlerde bulunuyor" dedi.

Erdoğan'ın hala kendisine engel olanların bulunduğunu düşündüğünü ve bir rejim bunalımını göze aldığını iddia eden Tarhan, şöyle devam etti:

DEMOKRASİ TRENİNDEN İNECEĞİ GÜN YAKLAŞMIŞTIR BELKİ

"Şimdi parmağı ile çağırdığı ve yönlendirdiği tüm kuvvetler yetmiyor, kuvvetler ayrılığının da biletini kesmek istiyor. Bindiği şey demokrasi tramvayıydı, gerektiğinde oradan inecekti. Belli ki ineceği gün yaklaşmış.

Neredeyse kendisinden başka her şey kötü ve yanlış. Kuvvetler ayrılığının mucidi sanki CHP 'ymiş gibi, kuvvetler ayrılığını da yok etmek istiyor. Muhtemelen, 'Ecdadım uygulamadıysa, kuvvetler ayrılığı kötüdür. Ben de uygulamayacağım' mesajını veriyor. Çünkü yönetim felsefesi bu. Bu adam, hep birilerini hedef gösteriyor. Kuvvetler ayrılığını yok etmek istiyor. Kuvvetler ayrılığı demokrasi demek. Yani, 'Ben demokrasi istemiyorum' demek istiyor.

ERDOĞAN TAM DENETİMSİZ MUTLAK İKTİDAR İSTİYOR

Kuvvetler ayrılığı zorbalığı yok etmek için icat edilmiş bir sistemdir. Kaldırmak isteyenlerin, neyi amaçladığını bu tanımın içinde okumak gerekir. Böyle bir adamın sonraki talebi de padişahlığın dahi kendisine engel olduğundan şikayet edip ağlamak olabilir."

Bu konuda yargıdan herhangi bir tepki gelmediğini belirten Tarhan, "Bu insan yasama organını da yargıyı da yok etmek istiyor. Recep Tayyip Erdoğan , tam denetimsiz mutlak iktidar istiyor" dedi.

Başkanlık sistemi ile ilgili tartışmalara da değinen Tarhan, iktidar için ideal başkanın, Meclis'i fesih yetkisi olan, sınırsız ve denetimsiz yönetme hakkı bulunan başkan olduğunu ileri sürdü.

'ARINÇ AKP'NİN GÜNDEM DEĞİŞTİRME APARATI!'

Tarhan, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, BDP'li bir kadın milletvekiline atfen "Diyarbakır Cezaevi'nde o kadar ahlaksızca işkenceye maruz kalmış ki o kadar kendisini zorlamışlar ki ben de aklıma gelse dağa çıkardım" sözlerini de değerlendirdi. Arınç'ın, partisi tarafından "gündem değiştirme aparatı" olarak kullanıldığını iddia eden Tarhan, "Zamanında bu ülkede haksızlıklara karşı direnenlere ağladığını görmedim. Onların cellatları ile yan yana olduklarını ve darbeden beslendiklerini dünya alem biliyor. Birtakım olaylara da ağladı. Ağladığı olayların sorumlularını bulup hesap sormak yerine, 'kadere ağlamak neyin nesi ey muktedir' diye sormak istiyorum. Öcalan'ı MİT yarattı diyorlar. Siz bu iddiaların gerçek olup olmadığı konusunda Başbakanınızı uyarın. Biz de öğrenilim doğruları" diye konuştu.