Taraf gazetesinin manşeti çok konuşulacak gibi. İddiaya göre Demirören Şirketler Grubu'nun sahibi Edoğan Demirören cinayetle suçlanıyor.
Abone olİNTERNETHABER- Milliyet ve Vatan gazetelerinin sahibi, Demirören Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Demirören’in cinayetle suçlandığı ortaya çıktı. Genelkurmay kayıtlarına göre, cinayet soruşturması 1982’den beri devam ediyor. Taraf ’ın elde ettiği Genelkurmay Başkanlığı’na ait 1982 tarihli belgeye göre, Erdoğan Demirören’in, Arşimidis Şirketi’nin haksız yere mallarının ele geçirilmesinde ve bir tuğla fabrikatörünün ölümünde parmağı var. Her iki şirket sahibinin şüpheli ölümlerinin ardından, Erdoğan Demirören, bu şirketlerin tüm mal varlıklarına el koymuş.
İHBAR MEKTUBU İLE
Skandal olay, o dönem Genelkurmay Başkanlığı’na iki kez ihbar mektubuyla bildirilmiş. Gelen bilgilerin ardından konu önce MİT’e, ardından 1. Ordu Komutanlığı’na değişik aralıklarla dört kez sorulmuş. Her iki kurumdan gelen cevap yazılarında iddialar yalanlanmıyor. Bunun üzerine, iddiaların ivedilikle incelenip sonuçlandırılması için Başbakanlığa bir yazı gönderilmiş.
Başbakanlığı gönderilen yazı, Başbakanlık masasından alınıp, önce Demirören ailesinden bir kişiye, ardından da Erdoğan Demirören’e ulaştırılmış. Taraf ’ın Demirören ailesine yakın kaynaklardan öğrendiği bilgiye göre, belgenin kendisine ulaştırılmasının ardından Erdoğan Demirören, arşivlerindeki kimi belgeleri imha ettirmek, dosyayı sümen altı etmek için bir dizi çalışma yapmış.
İşte skandal olayın perde arkası ve 1982’den günümüze yaşananlar.
İhbar mektubuyla soruşturma başladı
Yıl 1980 öncesi. Rum asıllı, Arşimidis Şirketi sahiplerinden bir kişi, İstanbul Halkalı’da yakılarak öldürülüyor. Cinayetin ardından da şirkete Erdoğan Demirören sahip oluyor. Şirkete haksız yere el konmasıyla ilgili şirket temsilcileri tarafından dava açılıyor. Bu dava uzun yıllar sürüyor.
12 Eylül darbesinin ardından Genelkurmay Başkanlığı’na hem Arşimidis Şirketi hem de bir tuğla fabrikasıyla ilgili ihbar mektubu gidiyor. İhbarı yapan İnayet Esen isimli bir kişi. 21 Ekim 1981 tarihli ihbar mektubunda, hem işlenen cinayet hem de el konan şirketlerle ilgili bilgiler yer alıyor.
Bu ihbar mektubu üzerine Genelkurmay Başkanlığı konuyu incelemeye alıyor. Konu, 23 Ekim 1981’de Sıkıyönetim Koordinasyon Başkanlığı’na konu aktarılıyor. Konu incelenirken bu kez isimsiz ikinci bir ihbar mektubu Genelkurmay Başkanlığı’na geliyor. “Arşimidis olayı ile ilgili” bu mektup da dosyaya konuyor.
Tüm ihbar mektupları, 26 Ekim 1981 günü tek elde toplanıp, Genelkurmay Başkanlığı tarafından ikinci kez Sıkıyönetim Koordinasyon Başkanlığı’na gönderiliyor.
MİT'E SORULUYOR
İhbar mektuplarının içeriğindeki Erdoğan Demirören’in cinayet işlediğine dair iddialar ve biri Rum asıllı iki kişinin mallarına haksız yere el konmasının ciddiyeti üzerine, konu Başbakanlık Milli İstihbarat Başkanlığı’na incelenmek üzere iletiliyor. MİT, konuyla ilgili ilk cevabı yazısını 28 Ocak 1982’de Genelkurmay Başkanlığı’na gönderiyor. Taraf ’ın elindeki belgede MİT’in 8 Nisan 1982’de ikinci bir yazıyı Genelkurmay Başkanlığı’na gönderdiği görülüyor.
KONU İNCELENİYOR
Genelkurmay Başkanlığı, MİT’in yanı sıra konuyu incelemek üzere 1. Ordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı’na da yazı gönderiyor. 1. Ordu Komutanlığı’ndan ilk yazı 6 Nisan 1982’de Genelkurmay Başkanlığı’na ulaşıyor. İkinci cevap yazısı ise 16 Temmuz 1982’de Ankara’ya, Genelkurmay’a geliyor.
Genelkurmay Başkanlığı her iki kurumdan gelen dört cevap yazısının ardından, 20 Ağustos 1982 tarihinde “Başbakanlık Makamı’na” iki sayfalık bir yazı gönderiyor. Yazının konu başlığı “Arşimidis Şirketi Hakkında.” Bu iki sayfalık resmî yazıya, ihbar mektupları, MİT ve 1. Ordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı’nın cevap yazıları da ekleniyor.
Aşağıda bu iki sayfalık belgenin tamamını ve içeriğini sizlerle paylaşacağız. Ancak daha önce bir konuya açıklık getirmek istiyoruz.
YALANLAMIYORLAR
Taraf ’ın elindeki resmî belgenin “İLGİ” ekinde, MİT ve 1. Ordu Komutanlığı’ndan gelen cevap yazılarının sayı numaraları ve tarihleri var. Ancak, her iki kurumun Genelkurmay Başkanlığı’na ne tür bir cevap verdiği, elimizde ekler olmadığı için belgede yok. Elimizdeki iki sayfalık belgenin son maddesinde yapılan bir açıklama, her iki kurumdan gelen dört yazının da Erdoğan Demirören’i aklamadığını gösteriyor. Çünkü; Genelkurmay Başkanlığı, Başbakanlığa gönderdiği yazıda, MİT ve 1. Ordu Komutanlığı’ndan gelen cevabi yazıların dikkate alınarak “konunun incelenmesini” istiyor. Buradan da ihbar mektubundaki iddiaların “yalanlanmadığı”, olumsuz bir cevap verilmediği anlaşılıyor.
Tekrar belgeye dönersek, Genelkurmay Başkanlığı 20 Ağustos 1982 tarihinde Sıkıyönetim Koordinasyon Başkanı Nevzat Bölügiray imzasıyla Başbakanlık Makamına gönderdiği iki sayfalık belgede şu satırlara yer veriyor:
RESMİ BELGELER BAŞBAKANLIKTA
“Genelkurmay Sıkıyönetim Koordinasyon Başkanlığı’na gönderilen ihbar mektubundaki, Arşimidis şirketinin hileli yöntemlerle ele geçirildiği iddiası üzerine konunun ilgi (b) ile 1 inci Ordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı’nca incelenmesi istenmişti.