Susurluk davası hakiminden çarpıcı açıklamalar geldi! Hakim davadan vicdanen rahatsız. Çiller'in yeniden yargılanması gerektiğini söyledi ve ekledi;
Abone ol İNTERNETHABERBahar GİRTİ
Uğur Dündar'ın sunduğu Arena'nın bu haftaki konuğu Susurluk hakimi Metin Çetinbaş...
Emekli hakiminin açıklamaları gündemi sarsacak. Kaza sonrasında açılan dava, bu derin ve karanlık ilişkiler ardında kalan esrar perdesini kaldırmaya yetmedi.
Susurluk davası hakimi Metin Çetinbaş, dava sonucundan vicdanen rahatsız olduğunu söylerek, o dönemin Başbakan'ı Tansu Çiller'in yeniden yargılanması gerektiğini dile getirdi.
İşte Çetinbaş'ın açıklamalarından satır başları;
SUSURLUK NEDİR?: "Bana göre susurluk şudur. Devlet gücünü kullanan şahısların bu gücü kullanırken hukukun dışına çıkıp çeteleşmeleridir. Devleti ele geçirme iddiaları yoktur Susurluk çetesinin. Sadece devletin verdiği yetkiyi keyfi kullanma şeklidir. Bu cesareti de arkasında güçlü bir siyasi güç olmadan alamazlar."
SİYASETÇİLER DE YARGILANMALIYDI: Susurluk davasında siyasetçilerin de yargılanmaları gerektiğini söyleyen Çetinbaş, Uğur Dündar'ın, 'Neden böyle bir girişimde bulunulmadı' sorusuna şöyle yanıt verdi;
"Susurluğun bütün fotoğrafı önümüze konulmuş değildi. Mahkeme sadece önüne getirilen sanıkla ilgili karar verebilir. Bu davada noksan kalan yargılamaya konu ortada bulunan sanıklar değil. Bunun perde arkası önemliydi. Vatandaşların kafasında neler vardı? Öldürüldüğü söylenen insanlar vardı. Bu konular mahkemenin önüne gelmedi. Mahkeme suç araştırması yapmaz. Maalesef kararda da işaret edildiği gibi özellikle siyasetçiler bu soruşturma dışında kalmıştır. Bunlar dava konusu yapılmamıştır. Keşke yapılsaydı. Devlet bu konuda gerekli çalışmaları yapabilmeliydi. Yani bu yargının önünün kesilmesidir. Eğer memursa, bürokratsa onunla ilgili idare soruşturma izninin verilmesi lazımdır. Mesela bakan olanlar, milletvekili olanlar, Başbakan olanlar... Bunlarla ilgili idare soruşturma izni gelmezse nasıl yargılayalım ki?"
BU DAVADA VELİ KÜÇÜK'ÜN ADI YOKTU: "Susurluk soruşturması kapsamında Veli Küçük yoktu. Sadece Veli Küçük değil bir çok bürokratın da bu soruştumada adı geçmedi. Onlar için de soruşturma yapılmalıydı. Onlarla ilgili fotoğraflar çekilmeliydi. Böyle davalarda istihbarat raporu delil olmaz. Soruşturmaya başlamak için somut bazı deliller varsa araştırma konusu olabilir."
TANSU ÇİLLER YENİDEN YARGILANMALI: Susurluk dosyası yeniden açılmalı diyen Çetinbaş'a göre o dönemin Başbakan'ı Tansu Çiller ve Meral Akşener yeniden yargılanmalı...
Meclis araştırma komisyonu, Başbakan Tansu Çiller ve bakanların dokunulmazlığını kaldırma yetkisine sahipti diyen Çetinbaş, "Eğer dokunulmazlıklar kaldırılsaydı, savcılık da var olan delililleri mahkemeye ulştırır, mahkeme de yasal görevini yapardı." dedi.
ÇARKIN'IN SÖZLERİ ARAŞTIRILMALI: "Eski istihbaratçı Ayhan Çarkın'ın 'Bin adam öldürdüm' sözüne de değinen Çetinbaş, şunları dile getirdi, "Bunlar yeniden soruşturulmalı ve araştırılmalı ama zaman aşımına uğramamış olanlar araştırılmalı. 'Bin kişiyi öldürdük' gibi bir ifade varsa bunun sebebi sorulmalıdır. Bunların mutlaka araştırılması lazımdır. Yeniden yargılama için yeni delillerin ortaya çıkması lazım. Yargılanmayanların yargılanması içinde hiç bir engel yok."
MAHKEME VİCDANEN RAHATSIZ: Çetinbaş, Susurluk davası konusunda vicdanen rahatsız olduğunu da şöyle anlattı, "Mahkeme vicdanen rahatsızdır. Susurluk davasında, bizim önümüze getirilenlerin arasında hep alt kademedekiler vardı. E peki bunların üstü nerde? Susurluk davasını hükme bağlayan mahkeme başkanı olarak, Susurluk keşke tüm boyutlarıyla aydınlatılabilseydi diyorum.
Bir kısım siyasetçimiz, bürokratımız nedense yargısına güvenmiyor ve dokunulmazlığı kaldırmayı zulüm görüyor. Kendi yargısına güvenmeyen siyasetçi olabilir mi?"
DOKUNULMAZLIKLAR KALDIRILMALI: "Cumhuriyet tarihinde siyasetçiler ve bürokratlara en ağır yorumu getiren mahkeme kararıdır Susurluk. Eğer bir örgütle mücadele ediyorsanız o çetenin en başından en sonuna kadar yargının önüne getirilmesi gerekir. Ama bunun için ne lazım? O koruma kalkanlarının kaldırılması lazım."
HESAP SORULMALI: Ergenekonun 85 yıllık bir örgüt olduğuna dikkat çeken Çetinbaş, nasıl oluyor da 85 yıllık bir örgütü, devlet kurumları tanımıyor diyerek sözlerini şöyle sürdürdü,
"Yaklaşık 800 sayfa bir savunma hazırladım... Ön savunma... Satır satır okuyarak alt alta koyarak bir değerlendirme yaptım. Bütün örgütsel yapılanmalarla ilgili devletin arşivi vardır. Sayın Mehmet Eymür ne dedi 'Biz Ergenekon'la bir kayıda rastlamadık.' Eğer Ergenekon dye bir örgüt var da kaydı tutulmamışsa bunların hesabı sorulmalıdır."
ERGENEKON UCUBE BİR ÖRGÜT: "Devletin ilgili birimleri uyuyorlar mı? Bunu neden kayıda almamışlar. Emniyet Genel Müdürlüğü cevap vermiş, 'Bizim arşivimizde böyle bir kayıt yok.' Eğer bu kadar ciddi bir örgütten bahsediliyorsa, 85 senedir bu devlet kademesinde görev yapanlardan bir hesap sorulmalıdır. Onun için ben bu örgütü ucube olarak görüyorum. Bir örgüt olduğu zaman, başı ve sonu olur. Ama bu örgütün başı ve sonu yok"
SUSURLUK DAVASINDA SİYASİ BASKI GÖRMEDİM: Uğur Dündar'ın 'Susurluk davasında siyasi bi baskı gördünüz mü?' sorusuna Çetinbaş şöyle yanıt verdi,
"Benim üzerinde hiç bir siyasi baskı olmadı. Ben hiç bir rahatsızlık duymadan Susurluk davasına baktım. Eğer karşılaşsaydım bile, yetişmiş bir savcı olarak böyle bir duruma itibar etmezdim."
UYARI: (Kaynak gösterilmeden kullanılması halinde yasal işlem başlatılacaktır.)