BIST 9.660
DOLAR 34,60
EURO 36,32
ALTIN 2.924,07
HABER /  POLİTİKA

Tankın önüne kendimi atarım

DSP Genel Başkanı Masum Türker, Balıkesir'de partisinin il binasında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Abone ol

DSP Genel Başkanı Masum Türker, 'Balyoz' darbe planında camilerin bombalanacağı iddiasına inanmak istemediğini belirterek, "Böyle bir şeyi kabul etmem mümkün değil. Darbe kimden gelirse gelsin, eğer ortada bir tank varsa, darbe olmaması için tankın önüne kendimi atarım." dedi.

Türker, çeşitli ziyaretler için Balıkesir'e geldi. Partisinin il binasında bir basın toplantısı düzenleyen Türker, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Taraf Gazetesi'nin yayınlarıyla ortaya çıkan Balyoz planındaki iddiaların çok vahim olduğunu söyleyen DSP Genel Başkanı, bunun bir bölümünün askeri oyun olduğunu savunarak, ancak senaryo içinde yer alan camilerin bombalanması bölümüne inanmak isetemediğini ifade etti.

"Balyoz hükümeti"nde yer alan isimlerin incelenmesi halinde planın 57. Hükümet döneminde hazırlandığının anlaşıldığına dikkat çeken Masum Türker, "O kabinenin, bir tarihte Brunberg'de yapılan toplantıyla ve dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'in hastalanmasıyla başlayan, DSP'nin muhakkak iktidardan düşürülmesini isteyen hareket zamanında belirlendiğini düşünüyorum. Dikkat edin, hazırladıkları Bakanlar Kurulu içinde, 57. Hükümet'in son dönemdeki bakanlarından hiçbirisi yer almıyor, çünkü düşünülen kabine, o bakanların yerine geçmesi gereken insanlardı. Sonradan anlaşılıyor ki, o kabine geliştirilmiş ve günümüze gelmiştir." şeklinde konuştu.

''DARBEYE GEÇİT VERİLMEMELİ''
Balyoz darbe planının kabul edilmesinin mümkün olmadığını vurgulayan DSP Genel Başkanı Türker, şunları söyledi: "İhtilâl kimden gelirse gelsin, eğer bir tank varsa, önüne kendimizi atarız. Bu işi önlemeye çalışırız, çünkü bizler, özellikle merkez solda bulunan demokratik solcular, hem 12 Mart'ın hem 12 Eylül'ün sonuçlarından en fazla olumsuz etkilenmiş, tasfiyeye uğratılmış kesimleriz. Biliyoruz ki bunlar, Türkiye'de demokratik düşünceyi, demokratik bir yaşam şeklini yok etmek isteyenlerin hedefidir. Ayrıca ulusal düşünenlerin de yok edilmesi hedefleniyor, çünkü o zaman ülke bir sömürge haline gelir. Ülkeyi bu hale getiren düzenlerin kurulmaması için ne Balyoz ne de başka adlar altında hiçbir darbe planı kabul edilemez. Bu tür yapıların geçit bulamaması için gereken önlemler alınmalı."

Masum Türker, Anayasa değişikliği hakkındaki bir soru üzerine ise iktidarda kim olursa olsun değişikliği konuşmaktan korkmaması gerektiğini söyledi. Türker, Anayasa değişikliği için askeri darbeler sonrasının beklenmemesi gerektiği uyarısında bulunarak, dik duruş sergilenmesi gerektiğini belirtti: "Birbirimizi bazı kavramlarla korkutmamalıyz, ancak Anayasa değişikliğinin de adam gibi olması için birbirimizi yemek yerine güç birliği yapmalı, uzlaşabilecek noktalarda buluşmalıyız."