Tanıklar Paris cinayetlerini anlattı!

Paris'te öldürülen PKK'lıların cesetlerini gören tanıklar, polisteki ifadelerinin ardından ilk kez konuştu. Görgü tanıkları, şifreli kapılardan zorlanmadan girildiğini söylerken Sakine Cansız ve Leyla Şaylemez'in Almanya'ya gitmek için hazırlık yaptıklarını anlattı. İşte görgü tanıklarının o ifadeleri;

Fransa'da öldürülen Sara kod adlı Sakine Cansız, KNK Paris temsilcisi Rojbin kod adlı Fidan Doğan ile Ronahi kod adlı Leyla Şaylemez'in cesetlerini bulan görgü tanıkları, PKK'ya yakınlığıyla bilinen internet sitesine konuştu. İsimleri açıklanmayan görgü tanıkları, tanıkların arkadaşlarını telefonlara cevap vermemesi üzerine gittikleri büroda cesetleriyle karşılaştıklarını anlattı.

 

DOĞAN'IN ARKADAŞI ŞÜPHELENDİ
 

Paris yakınlarındaki Les Mureaux'da örgüte yakın bir dernek yöneticisinin Fidan Doğan'ın 8 Ocak akşamı dernek telefonunu aradığını ve Leyla Şaylemez'e Almanya bileti aldığını söylediği kaydedildi. Leyla Şaylemez'in de 9 Ocak sabahı Paris'e gittiği ve 11.30'da Rojbin kod Fidan Doğan tarafından karşılandığını anlattı. İddia sahibi dernek yöneticisi saat 13.30'da kadınların kaldığı Kürt enformasyon merkezine giderek kapıyı çaldığını ancak kimsenin açmadığını ileri sürdü. Fidan Doğan'ın birçok arkadaşının 9 Ocak'ta saat 12.00'den itibaren telefona cevap vermediğini anlattığını kaydeden internet sitesi, Doğan'ın en samimi arkadaşının merakıyla cinayetlerin ortaya çıktığı öne sürdü.

 

"BENİ HABERSİZ BIRAKMAZDI"
 

Tanığın ifadesinde, "Rojbin (Fidan Doğan) ile salı akşamı konuşmuştuk, önceki iki gece ise zaten birlikteydik. Çarşamba günü, onu yeniden aramak istedim yanına gitmek için, ya da o yanıma gelsin diye. Saat 18.00-19.00 arasında telefon üzeri mesaj yolladım ama cevap vermedi. Ben de herhalde işi var, sonra arar diye düşündüm. Saat 20.30 olduğunda bu kez telefon açtım. Çaldı çaldı, cevap vermedi. Mesaj gönderdim, gidiyordu ancak cevap gelmiyordu. 9-10 kez böyle üst üste aradım. Bunun normal olmadığını düşündüm çünkü beni habersiz bırakmazdı" dedi.

 

"DIŞ KAPISININ ŞİFRESİNİ BİLİYORDUM"
 

Kaldığı evde saat 00.15 sıralarında Kürt enformasyon bürosuna gitmek için evlerinde kaldığı kişiyle çıktığını anlatan internet sitesinde görgü tanıkları şöyle konuştu:

"Büronun bir anahtarı da bende vardı. Büroda bir odasının ışığının açık olduğunu gördük. Bunun normal olmadığını ve Rojbin'in de bu saate kadar tek başına asla kalmadığını söyledim. Dış kapının şifresini bildiğimiz için onu açtık ama, ikinci kapı kapalıydı. Bende de sadece büronun kapısının anahtarı vardı, aradaki bu kapının yoktu. Binadaki tüm evlerin zillerine bastık hiçbiri açmadı. Tek bir kişi cevap verdi, ona ‘arkadaşlarımız içerde cevap vermiyorlar, durumlarından endişe ediyoruz' dedik, hiç yanıt vermeden direk yüzümüze kapadı. Biz de yanlış anladı sandık, beş dakika sonra yeniden aradık. Bu kez ‘kapı önünden gidin yoksa polis çağırırım' cevabını verdi" 

 

ANAHTARLA İÇERİ GİRDİM
 

Başka bir arkadaşlarında geldiğini anlatan tanık, "Üçüncü kişi geldiğinde binadaki tüm evlerin zilleri yeniden yeniden çalındı; ancak yine kapıyı açan olmadı. Arkadaşımız kapıyı açmaları için itfaiyeyi çağıracağını söylediği sırada omuzu kapıya çarpınca kapı açıldı. Sonra birinci kata çıkarak anahtarla kapıyı açtım. İçerde bir vahşet vardı, katliam vardı. İlk gördüğüm ayaklar oldu. İlerlediğimde yerde sırt üstü düşmüş Rojbin'in (Fidan Doğan) yüzünü gördüm. Gözleri kapalı, yüzü donmuştu. Girişte gördüğüm Sakine arkadaşın ayaklarıydı. Sırtı televizyon dolabına dayalı olarak düşmüştü. Aralarında bir valiz vardı. Muhtemelen valizi hazırlarken vurulmuşlar. Valizdeki eşyalardan bir iki parça halen Sakine arkadaşın dizinin üzerindeydi. Sakine arkadaşın, yandan, yumurta kadar bir şişkinlik vardı gözünde." Tanıklar, Sakine Cansız ve Leyla Şaylemez'in saat 13.30'a Almanya biletlerinin olduğunu, otopsi ise cinayetin 18.00 ile 19.00 arasında işlendiği yönünde açıklamayı çelişkili buldu.