BIST 8.664
DOLAR 34,34
EURO 37,41
ALTIN 3.013,50
HABER /  GÜNCEL

Tanık Nijeryalıların gözünden Boko Haram

Chibok kentinde 200'den fazla kız öğrencinin radikal İslamcı örgüt tarafından kaçırılmasının üzerinden bir yıl geçti. Örgütten kaçmayı başaranlar ve öğrencilerin tutuldukları yerlerin yakınlarında bulunanların bazıları yaşadıklarını BBC'ye anlattı.

Abone ol

Nijerya'nın kuzeyinde şeriatla yönetilen bir devleti kurmayı amaçlayan Boko Haram örgütü, tam bir yıl önce Chibok kentinde bir okulu basarak 200'den fazla kız öğrenciyi kaçırmıştı.

Boko Haram'ın elinden kaçmayı başaran kızların ya da Chiboklu öğrencilerin tutuldukları yerlerin yakınlarında yaşayanların tanıklıkları, ülkedeki iç savaşın ayrıntılarına ışık tutuyor.

BBC'ye konuşan tanıkların ağzından, radikal İslamcı örgütle yaşama dair ayrıntılar...

18 yaşındaki Deborah - Chibok kızlarından biri

Deborah ormanda iki gün geçirdikten sonra Boko Haram'dan kaçmayı başarıyor.

"14 Nisan'da gecenin yarısında Boko Haram okulumuza geldi. İlk önce onların ordu olduğunu sandık. Bizi kamyonlara doldurdular ve ormana götürdüler. Okula gidemeyeceğimizi söylediler. Eğer okula gidersek bizi ve ailelerimizi öldüreceklerini söylediler.

Vardığımızda bize yiyecek birşeyler verip pişirmemizi söylediler. Ben yemeyi reddettim. Orada onlarla kalmaktansa ölmeyi tercih ediyordum.

Arkadaşlarımıza kaçmamız gerektiğini, eğer kaçmazsak herşeyin daha kötü olacağını söyledim.

Tuvalete gidiyormuşuz gibi yaparak kaçtık ve koşmaya başladık.

Biz kaçarken iki Boko Haram üyesi arkamızdan kovalıyordu. Ama onlar gözden kaybolana kadar koştuk."

Mishka'dan 17 yaşındaki Abigail John:

John, Boko Haram köylerine saldırdığında kaçmayı başarabildi ama örgüt Mubi kentini ele geçirdiğinde bu sefer kurtulamadı. Nijerya ordusu kenti geri almak için savaşıyordu. John ordunun hava saldırısında yaralandı. O günleri şöyle anlatıyor:

"Boko Haram bizi vurulan noktadan alarak bir kışlaya götürdü. Bize dini ders verdiler ve yaralarımızı tedavi ettiler.

Sonra bizi başka bir eve götürdüler. Bizi orada tuttular ve inançları hakkında dersler verdiler. Bizi ailelerimize götürmelerini istedik ama bunu yapamayacaklarını söylediler. Bize ailelerimizin nereye kaçtıklarını söylememizi, gidip onları bulup geri getireceklerini söylediler.

Bizi eşlerinden biri olan bir kadının yanında bıraktılar. Bizimle ilgilenen bize yemek pişiren oydu. Bir gün o kadın geldi ve yemek yapmakta kullandığı malzemeler de dahil herşeyi toplayarak kaçtı. Bir süre sonra askerler geldi ve bizi kurtardı."

Madygaly'den 17 yaşındaki Helen

Boko Haram tarafından kaçırılan Helen tam dört kez grubun ellerinden kaçmış. Şöyle anlatıyor:

"İsyancılar köyümüze geldiklerinde annem bana uzun bir çarşaf aldı ve her sabah çiftliğe gitmeye başladım.

Ama bir Pazartesi evdeydim ve Boko Haram'ın adamları gelip evde genç kadın olup olmadığını sordular. Ben yalan söyledim ve onlara evliyim dedim.

Komşularımdan biri İslam'a geçmişti ve onlara katıldı. Komşum onlara, yalan söylediğimi söyledi.

Beni diğer 40 kızla beraber bir yere kapattılar. Bir gün, pencerelerden dışarı bakıyorduk ve onları yedi adamla beraber gördük. Adamları bağladılar ve koyun gibi boğazlarını kestiler."

Gulak'tan 20 yaşındaki Rukaya Ibrahim

Boko Haram geldiğinde İbrahim yaşadığı kentte köşeye sıkışmış. Beş ay boyunca onlarla aynı kentte yaşamış ve daha sonra, öncesinde kaçan eşini bulmak için o da kaçmış.

İbrahim anlatıyor:

"Beş ay boyunca Boko Haram'la yaşadık. Araçlarının ve motorsikletlerinin sesini duyunda tarlalara kaçtık ama bizi gördüklerinde durmak zorundaydık.

Hristiyan ya da Müslüman olmanız birşey değiştirmiyordu, onlara katılmayı reddederseniz sizi öldürüyorlardı.

Üç kişiyi öldürdüklerini gördüm. Boğazlarını kestiler. Onlar birilerini öldürdüklerinde, cenazeleri ancak gece gömebiliyorduk.

Herkesin kendi dinlerine uymalarını istiyorlardı. Kimin kocası yanında yoksa, o kadını başkasıyla evlendirmek istiyorlardı. Herkesin, kadınların da silah taşımasını istiyorlardı.

22 yaşındaki Hadiza İbrahim

Hadiza, kendisiyle beraber aynı adamla evli olan Rukaya'dan biraz daha uzun süre aynı kentte Boko Haram'la beraber yaşamış. Boko Haram tarafından evlendirileceği günün öncesindeki gece kaçmış.

"Her gün gelip kocamın nerede olduğunu soruyorlardı. Bana artık onların savaş ganimeti olduğumu söylüyorlardı ve diyorlardı ki eğer bir erkek karısını bırakıp kaçarsa, o kadın başka bir adama evlenmesi için verilebilir.

Kaldığım evden bir kadını aldılar. Onu geri getirdiklerinde kadının annesi 'Kızımı kirlettikten sonra bir de geri mi getiriyorsunuz?' dedi. Anne kızı geri götürmelerini söyledi ve adamlar birkaç gün eve 15 dolar getirip bıraktılar.

Annemi de küçük kardeşimi onlara vermezse öldüreceklerini söylediler ama annem reddetti."

Gwoza'dan 25 yaşındaki Hadiza Usman

Usman anlatıyor:

"Boko Haram kente Ağustos ayında geldi. Erkekleri öldüreceklerini biliyorduk. Bu yüzden eşim evde saklandı. Ben gidemedim, gidersem kocamı bulmalarından korkuyordum. Sonuçta eşim kaçabildi ama ben kaçamadım.

Kentte kalan birçok kadın vardı ve Gwoza'ya bir sürü kadın getirdiklerine dair dedikodular dolaşıyordu. Chibok kızlarının burada olduğunu söylüyorlardı, bir senatörün evinde saklandıklarını. Ayrıca hastanelerde çalışanların da o kızlar olduğu dedikodusu vardı.

Çocuklarım hasta olduğu için birçok kez hastaneye gittim ve kadınlar gördüm ama bunlar Chibok kızları mıydı bilmiyorum."

Kamamza'dan 27 yaşındaki Martha Jehova

Jehova anlatıyor:

"Köyümüzden alınıp, Boko Haram tarafından Bita'da bir kampa götürüldük. Tutulduğumuz evin tam karşısında başka bir ev vardı ve Chibok kızları orada tutuluyordu.

Birbirimizi görebiliyorduk ama ne biz onlara gidebiliyorduk, ne de onlar bize gelip tanışabiliyordu.

Onlara farklı davranılıyordu. Biz yoksul insanlar için olan yemeklerden yiyorduk ama onlar daha iyi yiyordu. Etrafında insan öldürdükleri bir su vardı ve biz içme suyumuzu oradan alıyorduk. Ama Chibok kızlarının kaldığı yerde bir musluk vardı.

Öğretilenleri ezberleyemediğimizde dayak yiyorduk. Sırtımda dayaktan kalan izler var."