Taner Yıldız: Benim onlarla akrabalık ilişkim yok

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “Benim ne ocak sahibiyle ne de maden sahibiyle uzaktan yakından akrabalık ilişkim yok” dedi. ...

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “Benim ne ocak sahibiyle ne de maden sahibiyle uzaktan yakından akrabalık ilişkim yok” dedi.
Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Merkezi’nde Manisa’nın Soma ilçesinden gelen maden işçileriyle görüşme gerçekleştiren Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız görüşme sonrası, Soma maden faciasıyla ilgili gazetecilere açıklamalar da bulundu.
Bir gazetecinin “Doğal afet değil dediniz, kusur var dediniz, siyasi boyutun olduğunda altını çizdiniz. Siyasi sorumluluk noktasında tartışma konusu. Çokça dillendirilen bir istifa beklentisi de var sorusuna Yıldız, şunları aktardı:
“En kolay olanını söylüyorsunuz. Bu işin aynen işletme derdi olduğu gibi, şuanda riski nasıl azaltabiliriz, işçi sağlığı işçi güvenliği ile alakalı tedbirlerin arttırılmasıyla. Projeye uygun olup olmadığıyla alakalı değil mi. Sıfır riski bütün ocakları kapatmak ve ithalatı artırmak. Bu tercih edeceğimiz bir konu değil. Bu bizim aynı zamanda istihdamın artırılması, doğru şekilde kullanılması ve yerli kömürlerle beraber kullanılmasıdır. Bu işin siyasi sorumluluğunda iki bakanlık olarak zaten bunları yürütüyoruz. Herhangi bir boşluk oluşturmaksızın, her noktayı kavrayarak yapıyoruz. Bunu söylemem lazım. İşçi kardeşlerim şunu sordular. Bu ocaklar ne zaman açılacak. Buradaki o dediğimiz şartlara ulaşmadan, bu ocakların üretime açılması tabi ki söz konusu olmaz. Kömür madeni ile alakalı bıraktığınız gibi kalmayan ocaklardır bunlar. Bunlar bıraktığınız gibi kalmaz. Yangın çıkabilir, metan gazı seviyesi yükselebilir, karbon monoksit seviyeleri yükselebilir. Ondan dolayı bizim bu manada her birimizin dikkatlice bu süreci yönetmesi ve takip etmesi gerekiyor. Herhangi bir risk alıcı yapı içerisinde bulunmamak gerekiyor.”
“Maden sahipleri ile bir görüşme gerçekleştirecek misiniz?” sorusuna Yıldız, şöyle cevap verdi:
“Bizler bu süreçte, sendikalar dahil olmak üzere bu işin bütün paydaşlarıyla madencilikte özel sektör faaliyetlerini yürütenlerde dahil olmak üzere çok geniş katılımlı bir toplantı yapmak istiyoruz. Özel sektör madenciliği sahipleriyle de görüşeceğiz. Kamu ile de görüşeceğiz.”
“Başbakan ile görüşme yapıldı. Görüşme içeriği ile ilgili bilgi verebilir misiniz?” şeklinde soruya Yıldız, şöyle cevap verdi:
“Başbakanımız işçi kardeşlerimiz kabul etti. Onlarla bu acıyı tekrar paylaştı. Taziyelerini bildirdi. Biraz önceki bahsettiğim iki bakanlık başta olmak üzere Aile ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı da dahil edilerek hangi ilgili bakanlıklar varsa bu çalışmanın devam edeceğini bununla alakalı da sonuçları tekrar paylaşacağını anlattı.”
“Soma maden ocağına ait görüntüler ortaya çıktı. Aynı şartların orada olduğu da anlaşıldı. Bu kapsamda önleyici, kapatma tedbiri olur mu?” gazetecinin sorununa Yıldız, şunları söyledi:
“Bu şartlarda üretim yapamazlar. Bunlar iyileştirilmeden herhangi bir üretim yapmaları doğru olmaz. Yalnızca işvereni değil, öncelikle işçi kardeşlerimizi tehdit eden bir unsurdur. Eksikler giderilmeden orada üretim yapılması söz konusu olmaz. Ancak bu eksiklerin giderilmesi için orada çalışacak işçi kardeşlerimizin her zaman olacağını söylemem lazım. O ocağa girmeden eksikler giderilmez. İşçi kardeşlerimizin talebi oradaki eksiklikler giderildikten sonra o ocakların çalıştırılmasıdır. Kendileriyle bizzat tek tek sorduğumda, siz ne düşünüyorsunuz o ocak çalıştırılmalı mıdır? Yoksa kapatılmalı mıdır? Hayır, bu şartlar yerine geldikten sonra çalıştırılmalıdır. Bütün işçi kardeşlerimizde ekmek kapısıdır denildi.”
Bir gazetecinin “Özelleştirme yapıldıktan sonra iş kazalarında yüzde 30 artış gözlendi. Bununla ilgili bir çözüm öneriniz var mı?” sorusuna Yıldız, şöyle cevap verdi:
“Eğitimin mutlaka artırılması lazım. İşçi kardeşlerimizin değindiği noktalardan bir tanesi bu eğitim ile alakalı noktalarda fiili uygulamaların azlığından bahsettiler. Teorik bir kısım eğitim aldıklarını ama fiili eğitimlerin az oluğundan bahsettiler. Bunların artırılması lazım. Kamuda ya da özel sektör de çalışıyor olması böyle bir tedbirlerin azalacağı anlamına gelmez tam tersi bu tedbirlerin daha da arttıracağı anlamına gelir.”
Maden sahipleriyle bir akrabalığı olup olmadığı yönünde soru yönetilmesi üzerine Yıldız, öyle cevap veri:
“Yaptıklarımız anlatmakta güçlük çektiğimiz bir ortamda yapmadıklarımız savunma ihtiyacını oluşturmak bizim acımıza bir o kadar daha acı katıyor. Çok açık ve net olarak söylüyorum. Bu kadar iftiraların bu kadar yalanların peşine düşecek halimiz yok. Benim ne ocak sahibiyle ne de maden sahibiyle uzaktan yakından akrabalık ilişkim yok. Bunu söyleyenlerin bu iftira atanların bunları ispatlaması lazım. Bunların hesap numaraları belli, tweet numaraları belli, her bir mekan zeminleri belli. Orada 140 tane Suriyeli çocuğun üzerinin betonlandığını düşünebilecek kadar alçalanlar, ufuklarında böyle bir insan tipi olabileceğini düşünenler oldukça benim onların iftiralarına söyleyebileceğim ancak kendilerini küçülttükleri ve artık insanlık dışı bir üsluba katıldıklarıdır. Biz her şeyi olabildiğince açık ve şeffaf olarak paylaşıyoruz.”
(İHA)