Yaklaşık altı aydır tutuklu bulunan Başaran, talimatların Kemal Uzan tarafından verildiğini söyledi.
Abone olEl konulan İmar Bankası'nı çeşitli yöntemlerle zarara uğrattıkları öne sürülen 25 sanığın yargılandığı davada ifade veren bankanın eski genel müdürü Hilmi Başaran, talimatların Kemal Uzan tarafından verildiğini söyledi. İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde sorguya geçilmeden önce söz isteyen sanık avukatlarından Şeref Dede, 5020 sayılı Bankalar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 26. maddesinin 1. fıkrasının 2. bendinin Anayasa'nın 37. maddesine aykırı olduğunu söyledi. Anayasa'nın bu maddesinin ''doğal hakim'' ilkesine aykırı olduğunu, bu ilkenin kişinin suçu işlediği tarihte hangi mahkemede yargılanacağını bilmesi olduğunu belirten Dede, söz konusu maddenin olaya göre mahkeme kurma imkanını ortadan kaldırdığını savundu. Mahkeme heyeti de, bu konuda dosyanın incelenerek, daha sonra karar verilmesine hükmetti. ESKİ GENEL MÜDÜRÜN İFADESİ Duruşmada daha sonra sorgularına geçilen sanıklardan İmar Bankası'nın eski Genel Müdürü Hilmi Başaran, kendisi ve diğer sanıkların delil olmadan murakıp raporlarına dayanılarak 6 aydır tutuklu olduklarını söyledi. Uzan Grubu'nun bugüne kadar girdiği bütün özelleştirme ihalelerinde yüksek teklifler vermesinin tepki çektiğini ve bankanın bundan çok etkilendiğini belirten Başaran, rakiplerinin mudileri kışkırtması nedeniyle de İmar Bankası'nın hep yüksek faiz vermek zorunda kaldığını anlattı. Hakkındaki iddiaları kabul etmediğini belirten Başaran, bankanın varlıklarını kendisinin ya da başkasının üzerine geçirmediğini söyledi. Hazine bonolarının satışının da Sermaya Piyasası mevzuatına dahil olmadığını belirten Başaran, bankaya el konulmasına kadar hazine bonosu sahiplerine de paralarının ödendiğini kaydetti. Mahkeme Heyeti Başkanı Mustafa Akın'ın, ''GM04 ekranı ve Merkez Yatırım ile sözleşme yapılıp yapılmadığını'' sorduğu Başaran, bu konularda bilgisi olmadığını bildirdi. Başkan Akın'ın, ''mevduat hesaplarının düşük gösterilmesi konusunda bilgisi olup olmadığı ve bunun GM04 ekranı ile yapılıp yapılmadığını'' sorduğu Başaran, ''Kar-zarar ayarlanması için mevduatın düşük gösterilmesi var. Nasıl yapıldığını bilmiyorum. Sanırım Sadık Karagöz'e bağlı birimlerin bilgisi vardır'' diye cevap verdi. ''KİM BİLECEK ?'' Başkan Mustafa Akın'ın ''Sen genel müdürsün, bilmiyorsun. O bilmiyor, bu bilmiyor, kim bilecek?'' demesi üzerine Başaran, ''6 aydan beri içerdeyim. Aklıma gelmiyor'' şeklinde konuştu. Başkan Akın da, ''6 aydır içerde bunları düşünmeliydin'' dedi. Mevduattaki farkın birkaç gün içinde meydana gelmediğini, birçok bankanın yaptığı gibi zarar açıklamamak için bilançolarda bazı değişiklikler yapıldığını anlatan Başaran, ''Mevduatın düşük gösterilmesi belki 10 senedir var'' dedi. Bunun üzerine Başkan Akın'ın ''Şu anda toplum ödüyor'' demesi üzerine Başaran, ''Sermaya konularak bu açığın kapatılmasını bekledik. Şu anda bile açığı olup da kapatabilecek tek grup Uzan'dır. Bu yüzden şirketlere el konuldu'' diye konuştu. Başkan Akın'ın soruları üzerine, hazine bonosu ve mevduatların düşük gösterilmesi konusunda talimatları Yönetim Kurulu Başkanı olan Kemal Uzan'dan aldığını belirten Başaran, ''Bankadaki bütün yetki Kemal Uzan'dadır. Şubeler dahil, bütün birimlere minimum yetkiler verilmiştir'' dedi. ''KONTROLDEN ÇIKTI'' Bankanın uzun süre hazine bonosu satışı yapmadığını, diğer bankalardan çok sonra bu işe girdiğini belirten Başaran, ''Aşırı talep vardı. Biz yerine koyabileceğimizi düşünerek sattık. Ancak talebin çokluğu nedeniyle kontrolden çıktı'' diye konuştu. Sanık Erol Hürbaş da, bankada yönetim kurulu üyesi olduğunu belirterek, ''Kaderin cilvesi, ülkemizdeki garipliklerin bir sonucu olarak ben binlerce yıl hapis cezası istemiyle 6 aydır tutuklu olarak bulunurken, benimle aynı kararlara imza atan Zeki Cumhur Doğan bankada genel müdür olarak görevini sürdürüyor'' dedi. BDDK eski Başkanı Engin Akçakoca ve diğer yetkililer tarafından hedef tahtası haline getirildiklerini öne süren Hürbaş, kamuoyunun teskin edilmesi için zimmetle suçlandıklarını öne sürdü. Yönetim Kurulu'na gelen rakamların aynı zamanda BDDK'ya da gönderildiğini, bu nedenle mevduatların düşük gösterilmesi konusunda bilgi sahibi olamayacaklarını anlatan Hürbaş, ''Bu benim şahsi değerlendirmem. Bir bilanço makyajı yapılmış. Biz görmedik, BDDK da görmemiş. Tüm bankaların yaptığı bir şeydir. Rakam bu kadar büyük olmasaydı, bu kadar görültü kopmazdı'' dedi. Sanık Hürbaş, ''2003 yılının Eylül ayından beri emekli maaşımı alamamaktayım. Açlığa mahkum edilmiş durumdayım. Tahliyeme karar verilmesini istiyorum'' dedi. ''ŞUBELERDE DENETİM YAPILMADI'' Sanık Yaşar Avni Güral da, bankanın yönetim kurulu üyesi olduğunu, görevi gereği bankanın iç işleyişini takip etmesinin mümkün bulunmadığını belirterek, ''BDDK'nın yetkisi olmasına rağmen şubelerde denetim yapmamıştır. Şubelerde denetim yapılmış olsaydı, ben burada olmazdım'' diye konuştu. Hazine bonosu satışlarının da gazete ilanıyla yapıldığını söyleyen Güral, izin alınması gerekse ilgili kurumların müdahale edeceğini düşündüğünü ifade etti. Sanıklardan Birol Çilingir ile Gürol Demirkol da, haklarındaki iddiaları kabul etmediklerini bildirdiler. Duruşmaya, diğer sanıkların sorgularının yapılmasıyla devam ediliyor.