BIST 9.916
DOLAR 35,02
EURO 36,69
ALTIN 2.969,05
HABER /  GÜNCEL

Talat'tan Türkiye'ye uslup uyarısı!

KKTC İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'tan uyarı gibi sözler geldi: "Hiç kimse bu üslupla Kıbrıs'ı terbiye edeceğini sanmasın!"

Abone ol

İNTERNETHABER.COM- Vatan Gazetesi'nden Mine Şenocaklı'ya konuşan KKTC İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'tan 'Hiç kimse bu üslupla Kıbrıs'ı terbiye edeceğini sanmasın' dedi ve ekledi: "Kıbrıs'ta Türkiye'deki gibi demokrasi anlayışı geçerli değil"...

Talat, Şenocaklı'nın ilgili sorusuna şu yanıtı verdi:

Ve ben açıkça söylüyorum, Türkiye tarafından buraya yönelik yaklaşımlar, üslup ve davranış gözden geçirilmelidir. Bu yolla Kıbrıs Türkü’nü terbiye edeceğini sanan varsa yanılıyor. Bunu açıkça söyleyeyim. Kıbrıslı Türkleri kimse terbiye edemedi. Yanlış anlaşılmamalı, ben birilerine meydan okumak anlamında söylemiyorum bunları ama Kıbrıs Türkü’nün duygu ve düşünceleri nedir, neye önem veriyor bunlar anlaşılmalı.

Türkiye’deki üslup Kıbrıs’ta geçmiyor mu?

Sadece üslup değil her şey... Burada Türkiye’deki demokrasi anlayışı geçerli değil.

Burası gerçek demokrasiye daha mı yakın?

Çok daha yakın tabii ki. Yani burada cumhurbaşkanını eleştirirsin. Bana küfür ettiler cumhurbaşkanı iken Facebook’ta. Dava bile açmadım. Yani burada olur böyle şeyler ve kınanır tabii.

Dediniz ya bu yolla terbiye edilemez Kıbrıs. Ne olur peki bu son atamadan sonra?

Rumlar bayılır bu işe.

Rumlar bayılır da burada ne olur? Tepkisini nasıl koyar Kıbrıs?

Doğrusu onu tam olarak bilemem. Ama bir kere eylemler sürer ve çok daha büyük boyutlara çıkar.

Deniz Ülke Arıboğan diyor ki “Mısır’daki gibi olabilir.” Böyle bir tehlike görüyor musunuz?

Burada Mısır’la bir benzerlik yok. Orada demokrasi olmadığı için oldu bütün o olanlar. Burada en kötü ihtimalle hükümet istifa eder ve seçim olur. Yeni seçilen hükümet de Türkiye’ye muhtaçtır. Ha ne olur Kıbrıslı daha aza kanaat getirir bu mücadelenin sonunda, kendi yağıyla kendi ciğerini kavurur. Mesela dün akşam bir sendikacı dinledim, “Vermesin para yahu, biz yarı maaşa razıyız. Bize böyle davranmasın parasını istemiyoruz” diyor. Bilmem anlatabiliyor muyum, bu davranış Kıbrıslı Türkleri çok kırdı. Ben daha büyümeden, koştum görüştüm ama anlayış görmedim. Sonuçta bu iş maalesef daha da tırmanır noktaya geldi.

Cemil Çiçek’ten anlayış görmediniz Erdoğan’dan da görmediniz anlamına mı geliyor bu?

Hayır, hayır. Orada gayet güzel oldu, her şeyi konuştuk. Ama sonrasındaki davranış hiç anlamadıklarını gösteriyor. Yani anlaşılmadığımı gösteriyor. Ben burada çok eleştiri aldım, niye konuşmuyor diye. “Birinci cumhurbaşkanı konuştu, şimdiki cumhurbaşkanı konuştu, Talat konuşmadı” dendi. Bilerek konuşmadım. Çünkü söylenenleri tasvip etmiyordum. Ha şunu da söyleyeyim bir eleştiri aldım. Niye pankartları eleştirmedi Talat gibi. Yoo, onu eleştirdim. Benim konuşmamam Sayın Erdoğan’ın konuşması sonrası olmadı, onun öncesi oldu. Yani televizyon programına çıktım, bu pankartların uygun olmadığını, taşınmaması gerektiğini, organizasyon komitesinin derhal bu pankartları ellerinden almaları gerektiğini, ama yapmadıklarını, bunun hata olduğunu söyledim. Tayyip Bey konuşana kadar konuştum. Çünkü ondan sonra söylenecek her söz ateşe odun atmak olurdu.

Bundan sonra ne yapılmalı?

Şunu diyecek Türkiye. Ben size para veriyorum, yardım yapıyorum. Yine yapmaya devam edeceğim. Ama bu yıl için benim verebileceğim bu kadardır. Buyurun siz yapın paketinizi. Bunu dese sendikalar hayır bana 350 değil 550 ver diye yürüyüş yapamaz. Susacaklar, tamam diyecekler. Ve emin olun toplumsal birliği ve bütünlüğü de sağlayacak bu. Hemen herkes bir araya gelecek göreceksiniz böyle bir şey olacak. Hükümet, siyasi partiler vs ve ortak bir paket hazırlanacak ve herkes kendi fedakârlığını da yapacak. Ben buna inanıyorum. Bu gerilim bu işe de yarayabilir. Ama öyle bir görüntüsü yok. Ama maalesef Türkiye tarafından “Ben zorla, döve döve yapacağım” izlenimi yaratıldı. Eğer buysa niyet bu olmayacak, çok büyük olaylar olacak, kimse de önleyemez bunu...

Röportajın tam metnini okumak için bu linki tıklayınız