ABD'de gerçekleştirdiği bir dizi temasları tamamlayan KKTC Başbakanı Talat, Türkiye'ye geldi.
Abone olABD'de gerçekleştirdiği bir dizi temasları tamamlayan KKTC Başbakanı Talat, Türkiye'ye geldi. Talat, Atatürk Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, Kıbrıs'ta yapılan referandumda 2 tarafta farklı sonucun çıkmasının Kıbrıs sorunun çözümünü engellediğini söyledi. Bu sorunun çözülememiş olmasından üzüntü duyduğunu ifade eden Talat, buna karşın Türk tarafından yüzde 65 evet oyu çıkmış olmasının dünyanın Türk halkına bakışını değiştirdiğini kaydetti. Talat, Kıbrıslı Türklerin bugüne kadar olumlu davranmadığı, ayrılıkçı olduğu iddiasıyla suçlanmasının artık mümkün olmadığını ifade etti. ABD'den davet almasının nedeninin de Kıbrıs Türklerinin referandumda dünya ve AB ile uyum içinde tavır takınması olduğunu anlatan Talat, şöyle dedi. ''ABD ziyareti, Kıbrıs Türk tarafının bir yönetim olarak, bir devlet olarak tanınmasa bile saygın hale geldiğinin göstergesi. Yapılan daveti böyle algılamak lazım. ABD Dışişleri Bakanı Powell ile görüşmede ortaya koyduğumuz düşünce, Kıbrıs Türkü'nün dünya ile uyumlu bir politika güden bir halk olarak artık dünyadan izole edilmesinin anlamsız olduğu, buna dayalı olarak bu izolasyonun ortadan kaldırılması talebiydi. Bunu ciddi, büyük bir anlayışla karşıladılar. Tamamen aynı kanaatte olduklarını söylediler. Zaten bize yapılan davetin bu nedenle yapılmış olduğunu ifade ettiler. Kıbrıs Türkü'nün Rumların kararıyla cezalandırılmasının düşünülemeyeceğini ve sözünü ettiğimiz çeşitli hususlardaki tecrit ve dışlanma politikasının ortadan kaldırılabilmesi için tedbirler alma hazırlığı içinde olduklarını, tüm politikalarını gözden geçirmekte olduklarını ifade ettiler.'' ANNAN'IN KIBRIS RAPORU BM Genel Sekreteri Kofi Annan'la da görüştüğünü belirten Talat, kendisinin Kıbrıs raporunu hazırlama aşamasında olduğunu söyledi. Annan'ın hazırlayacağı raporun önemli olduğunu vurgulayan Talat, ''Bir anlamda Kıbrıs Türkü'nün kaderini çiziyor. Orada ortaya koyacağı görüşler ve tavsiyelerin, önümüzdeki yıllarda dünyanın Kıbrıs politikasını belirleyici bir etkisi olacak'' dedi. Raporda, Kıbrıs Türk tarafının ve Türkiye'nin çözüm yanlısı olduğunu ifade edilmesi halinde bunun gelecekte büyük avantajlar sağlayacağını anlatan Talat, şöyle devam etti: ''Bu raporun objektif olması, doğru olması son derece önemliydi. Genel Sekreter'e bu konuda güvendiğimizi, doğru ve objektif bir rapor hazırlama talebini iletmiş olduk. Görüşlerimizi aldı. Bundan sonra Kıbrıs sorununun nasıl ele alınması gerektiğini düşündüğümüzü sordu. Güvenlik Konseyi'nin toplanıp konuyu açık tartışmayla, Kıbrıslı Türklere de söz vererek tartışmasının söz konusu olabileceğini ifade etti.'' Talat, Washington'da da ABD Dışişleri Bakanlığı ve Beyaz Saray yetkililerin yanı sıra Dünya Bankası ve IMF yetkilileriyle de görüştüğünü kaydetti. Senato ve Temsilciler Meclisi'ni de ziyaret ettiklerini belirten Talat, yapılan görüşmelerde Kıbrıs Türklerine yönelik izolasyon politikasının kaldırılması için birkaç gün ya da bir kaç hafta içinde adımlar atılacağının ifade edildiğini söyledi. Bunun sözünü ve güvencesini aldıklarını vurgulayan Talat, AB'de de Türk limanlarının ihracat amacıyla kullanılabilmesi için komisyonlarda çalışmalar yapıldığını söyledi. Kıbrıs Türklerinin izolasyondan kurtulma politikasını daha da ileriye götüreceklerini kaydeden Talat, ABD'ye yaptığı ziyaretin çok yararlı olduğunu ifade etti. Özellikle ABD Dışişleri Bakanı'nın ilk kez bir Kıbrıs Türk Başbakanı ile görüşmesinin önemli olduğunu belirten Talat, ''Kıbrıs Türkü'nün bu anlamda daha kabul görür hale gelmesi, Kıbrıs Türk halkının verdiği dünya ile uyumlu karara bağlıdır. Bu politikamızı sürdüreceğiz'' diye konuştu. AB VE ABD DESTEĞİ Daha sonra soruları cevaplayan Talat, ''ABD'den izolasyonun kaldırılması yönünde nasıl işaretler aldınız?'' şeklindeki soru üzerine, şunları söyledi: ''En başta Kıbrıs'a yönelik uçuşların yapılabilmesinin sağlanmasını istedik. Bu turizm ve ekonominin gelişmesi için gerekli koşul. Bunun yanı sıra seyahat, ticaret, dış yatırımlar bütün bunlar bizim için çok önemlidir. Bunların tümünü ortaya koyduk. Bunlardan hangilerinin kolayca siyasi bir kararla, hangilerinin yasal mevzuatlarla aşılabileceğini kendileri karar verecekler. Hep beraber göreceğiz. Bu konuda kesin, kararlı doğru adımlar atacaklarının güvencesini verdiler. Bizim tutumumuzu AB ve ABD destekleyecektir. Bu onların boynunun borcudur.'' Talat, ''Kıbrıs Rum tarafının KKTC'nin tanınması durumunda gerekli tedbirleri aldığı'' yönünde yaptığı açıklamaların sorulması üzerine de ''Rumlar öfkelenecektir doğrudur. Bizim doğru politikalarımız sayesinde ilk kez gerçek durumları ortaya çıktı. Dolayısıyla bunun ceremesini de dünyaya karşı ödeyecekler'' dedi. Makul ve mantıklı isteklerle öne çıktıklarını anlatan Talat, ''Ayrılıkçı olmadığımızı, çözüm vizyonumuzu kaybetmediğimizi söyledik. Kıbrıs Türkleri görevlerini yerine getirdiler, ikincisi de Rumları da çözüme ikna edebilmenin yolu budur'' şeklinde konuştu. Talat, ''Bizim çözümü esas alan çizgimizin dünya tarafından destek alacağını düşünüyoruz'' dedi. ''Uluslararası platformda, KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş yerine kendisinin mi muhatap alınacağı'' sorulan Talat, şöyle konuştu: ''Benim herhangi bir özelliğim yok. Ama benim öne çıkardığım politika Kıbrıs Türk halkı arasında yüzde 65 oranında destekleniyor. Cumhurbaşkanı'nın 'hayır' kampanyası ile referandumda aldığı oy yüzde 35'tir. Dolayısıyla dünyanın yüzde 65'i dikkate alması lazım ve çok doğaldır. Kıbrıs Türk halkının iradesi yüzde 65 olarak yansımıştır ve bu politikayı güden hükümetin başı benim. Mesele budur. Bu benim kişiliğimden kaynaklanan bir durum değildir, halkın çizdiği yönle ilgilidir. O bakımdan dünya Kıbrıs Türk'ü nün sesini yüzde 65 olarak dinlemek istiyor.''