BIST 9.777
DOLAR 34,16
EURO 38,17
ALTIN 2.920,22
HABER /  DÜNYA

Talat uzlaşı için Rumu gösterdi

KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, 2004'ten beri Türkiye'nin de desteğiyle yürütülen Kıbrıs politikasını desteklemesi gerektiğini söyledi.

Abone ol

KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, 19 nisan'da yapılacak erken genel seçimlerinden sonra oluşacak yeni hükümetin, 2004'ten beri Türkiye'nin de desteğiyle yürütülen Kıbrıs politikasını desteklemesi gerektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Talat, Bayrak Televizyonu'nda (BRT) yayımlanan Akis programında yaptığı açıklamada, ''Ben çözüm yanlısıyım ve her zaman çözüm yanlılarını işaret ediyorum'' diyerek, KKTC'de 19 nisan'da yapılacak erken genel seçimlerinde, sandıktan ''çözüm yanlısı'' bir hükümet modeli çıkması gerektiği mesajını verdi.

Talat, ''Yapılması gereken şudur, seçimlerin sonrasında ortaya çıkacak tabloda 2004'ten beridir yürütmekte olduğumuz ve Türkiye'nin de desteğiyle yürütmekte olduğumuz Kıbrıs politikası, (yeni) hükümet tarafından da desteklenmelidir'' dedi.

Talat, çözüm yanlısı bir kişi olduğunu ifade ederek, ''Ben siyasi bir kişiliğim, kamu görevlisi değilim'' diyerek şunları söyledi:

''Ben de çözüm yanlısıyım ve tabii ki çözüm yanlılarını işaret ediyorum her zaman. Tabii ki Kıbrıs Türkü, Kıbrıs sorununu çözmek isteyen bir halk olduğuna göre, Kıbrıs sorununun çözümünü destekleyen bir hükümet ve destekleyen bir siyasi yapı yaratmalıdır. Bundan daha doğal bir şey yoktur. Eğer bir parti çıkıp da ben çözüm istemiyorum diyorsa, varsa öyle bir parti, onun bunu üstüne alması lazım. Ben herhangi bir partiyi işaret etmiyorum. Üstüne alan bir parti varsa demek ki o parti çözüm istemez demek olur. Ben bu çerçevede geniş düşünürüm. Ben tabii bir siyasi kişiyim, ben bir kamu görevlisi değilim ki mutlak bir tarafsızlık ortaya koyayım.

Ben Kıbrıs Türk halkının destek verip seçtiği bir kişi olarak, halkın bana verdiği misyonu yerine getiriyorum. Bana verdiği misyon da, Kıbrıs sorununun çözümü, Kıbrıs'ın bir AB üyesi olması ve Kıbrıs'ın, bütün Kıbrıs'ın dünya ile bütünleşmesidir. Birleşik bir Kıbrıs'ın dünya ile bütünleşmesidir. Bu hedef doğrultusunda ben çalışmak zorundayım. Benim görevim, misyonum budur. Bunun tersi bir görev ben yüklenemem. Benim işaret etmeye çalıştığım, gerçekten Kıbrıs sorununun çözümünü bütün partilerimiz istemelidir aslında. Benim açımdan eğer bir partimiz, 'ben de sorunun çözümünü istiyorum' ve çözümün bu dediğim çerçevede, 'BM parametrelerine dayalı bir şekilde olması gerektiğini benimsiyorum' diyorsa benim için o parti muteberdir ve başımın üzerinde yeri var.''

Siyasi partilerin özellikle Kıbrıs konusundaki pozisyonlarını seçim döneminde net bir şekilde ortaya koymalarını isteyen Cumhurbaşkanı Talat, ''Herkes pozisyonunu koysun. Ama bu pozisyon eğer çözüme karşı bir pozisyonsa bu elbette ki halk tarafından değerlendirilir. Ama herkes gerçek düşüncelerini ortaya koymalı'' diye konuştu.

MÜZAKERELER

Talat, Kıbrıs müzakereleriyle ilgili olarak da, 2010 öncesi referanduma gidilebileceğini söyledi.

Türkiye'ye dönük eleştiriler yapan Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'ın tutumuyla ilgili sorulara karşılık ise Cumhurbaşkanı Talat, Hristofyas'ın Türkiye'den ne istediğini ortaya koymasını, bunu yaparken de, Türkiye'nin limanlarını açmayacağını, Rum tarafını da tanımayacağını bilmesi gerektiğinin altını çizdi.

''Türkiye müsaade etsin çözüm olsun'', ''Türkiye Talat'ı rahat bıraksın çözüm olsun'', ''anahtar Türkiye'dedir, Türkiye isterse çözüm olur'' söylemlerinin hiçbirinin somut olmadığını kaydeden Talat, çözümün anahtarının Ankara'da değil, Rum tarafında olduğunu vurguladı.

Her görüşmede Hristofyas'ı Türkiye'yi eleştirileriyle ilgili uyardığını belirten Talat, şöyle devam etti:

''(Türkiye bırakırsa çözüm olur) yahu Türkiye benim ellerimi bağlamıyor işte sana defalarca söyledim. Müzakereleri ben yürütüyorum, Türkiye tabi ki beni destekliyor. Türkiye ile değerlendirme yapıyorum, Türkiye ile tartışıyorum ama sonuç itibariyle müzakereleri ben yürütüyorum, ben Türkiye'nin çıkardığı zorlukları bana söylemeni istiyorum. Hadi söyle. Yok böyle bir şey. Sürekli 'Türkiye anahtardır', 'Türkiye izin verirse çözüm olur' ne demek yani.''