Rumlar ticarette işi yokuşa sürüyor. KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, doğrudan ticaret ve mali yardım tüzükleri konusunda zamanın daraldığını söyledi.
Abone olKKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, doğrudan ticaret ve mali yardım tüzükleri konusunda zamanın gittikçe daraldığını söyledi. Talat, Ali Erel başkanlığındaki Kıbrıs Türk Ticaret Odası Yönetim Kurulu üyelerini kabulünde yaptığı konuşmada, Rum tarafının, tüzüklerle ilintili olarak öne çıkardığı bazı pazarlıklar bulunduğunu kaydetti. Avrupa Birliği Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn’in beraberindeki heyetle Kıbrıs’a yaptığı ziyarette doğrudan ticaret ve mali yardım tüzükleriyle mal-mülk sorununun ele alındığını ifade eden Talat, "Tüzükler meselesinde zaman gittikçe daralıyor" dedi ve şöyle devam etti: "Tüzüklerle ilintili Rum tarafının öne çıkardığı bazı pazarlıklar da tabii gündeme geliyor. ’Buna karşılık bu’ gibi bazı pazarlıklar, gündemde olmayan, geçmişte hiç aklımızda olmayan pazarlıklar gündeme getiriliyor. Bunların bir kısmı Kıbrıs sorunuyla ilgili tabii ve ayrıca başka şeyler de var. Gerek mayınların temizlenmesi, gerek Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün görev süresinin uzatılması konusu tartışmaları gündemde. Tabii tüm bunlara bir ek olarak da, hepinizin bildiği, basına da yansıyan Rum tarafının, özellikle Kıbrıs’a gelecek bir Birleşmiş Milletler üst düzey yetkilisini bir anlamda engellemek veya etkisini azaltmak için yaptığı bir girişim, kendisinin New York’a temsilci göndermesi ve görüşlerini aktarması var. Bütün bunlar çok yoğun bir şekilde bugünün gündemini işgal ediyor." Ülkede çözüm bekleyen birçok sorun bulunduğunu, bunların bir bölümünün Kıbrıs konusuyla, diğer bir bölümünün ise iç meselelerle ilgili olduğunu kaydeden Talat, Rumların Kıbrıslı Türklere açtığı mal-mülk davalarına değinerek, "Göreve başlar başlamaz mülk sorunu güm diye gündeme oturdu" dedi. Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Ali Erel de, ülkenin birikmiş birçok sorunu bulunduğunu belirterek, sorunları, "son günlerde tırmandırılan mülk sorunu, tüzüklerdeki tıkanıklık, Türkiye’nin Ankara Anlaşması’na ek protokolü imzalayacak olması, Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğü durumunda bile üye haline gelen ’Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kendisine verilen hakları çok haksız ve yersiz kullanmaya devam ediyor olması ve referandumlardan sonra Kıbrıslı Türklerin beklentilerinin karşılanmaması neticesinde hissedilen hayal kırıklıkları" şeklinde sıraladı. Erel, "sıraladığı bütün bu sorunlara karşın Kuzey Kıbrıs’ta bir siyasi değişimin gerçekleştiğini, ancak bunun beraberinde gerek Cumhurbaşkanı’ndan, gerek yeni oluşan hükümetten beklentilerin çok ciddi boyutlarda yükseldiği bir sürecin yaşanmakta olduğunu" kaydetti.