Bilgi Üniversitesi'nin konferansına katılan KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs'ı değerlendirdi. Talat, Ankara protokolünün imzalanmasını istedi.
Abone olKKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat, Türkiye'nin Ankara Protokolü'nü mümkün olduğunca erken imzalamasında bir sakınca görmediğini belirterek, ''Bana sorarsanız, 3 Ekim'e kadar Türkiye'nin beklemesine gerek yok'' dedi. Bilgi Üniversitesi'nin Dolapdere Yerleşkesi'nde, ''Kıbrıs'ta Yeni Süreç'' konulu konferans veren Talat, 2003'te Kıbrıs'ta yapılan referandum sonrası yaşananları anlattı. Talat, bugünkü aşamada Kıbrıs sorununun 2 kritik alanının bulunduğunu dile getirerek, bunlardan birinin AB, diğerinin ise BM olduğunu söyledi. Kıbrıs Rum kesiminin, AB'ye üye olduktan sonra sorunun çözümü için çaba göstermediğini vurgulayan Talat, sorunun çözümü için AB'nin, üyesini yönlendirmesi ve baskı altına alması gerektiğini bildirdi. Talat, BM'nin sorunu çözmek için harekete geçmesi ve Güvenlik Konseyi'nin de Genel Sekreter'in hazırladığı raporun onaylanması için çalışma yapması gerektiğini kaydetti. ''İZOLASYON ZAYIFLAMAYA BAŞLADI'' Kıbrıslı Türklerin artık Avrupa ve dünya kamuoyunda farklı algılandığını, Kıbrıs'ın kuzeyine yabancı yatırımcının ilgisinin arttığını, bunun, adadaki Türklerin dünyayla bütünleştiği anlamına geldiğini anlatan Talat, şöyle devam etti: ''KKTC'ye yapılan izolasyon zayıflamaya başladı. AB ile uyum çalışmalarımız var. Teknik hazırlıklar devam ediyor. Kıbrıs Türk halkı ekonomik anlamda dünyayla entegre olacak. Bütün bu adımlar gösteriyor ki, izolasyon büyük ölçüde zayıfladı. Henüz izolasyon kalktı mı, beklediğimizi aldık mı? Hayır, almadık, ama 'hiçbir şey olmadı' demek de yanlış. Bugüne kadar yürüttüğümüz politikanın istikrarlı bir şekilde devam etmesi gerekir.'' SORULAR Salonda bulunanların sorularını da yanıtlayan Talat, ''Türkiye'nin, Ankara Anlaşması'nı 10 yeni üyeye genişleten protokolü imzalaması durumunda, bu Rum tarafını tanıma anlamına gelir mi?'' şeklindeki soru üzerine, Türkiye'nin Kıbrıs Rum kesimini Gümrük Birliği'ne dahil edeceğini açıkladığını hatırlattı. Türkiye'nin bunu yaparken ''Bu, Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanıma anlamına gelmez'' dediğini dile getiren Talat, şöyle devam etti: ''Türkiye'nin Avrupa Komisyonu ile Ankara Anlaşması'nı genişleten ek protokolü müzakere etmesi ve imzalaması, Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanıma anlamına gelmez. Ama hiçbir anlamı da yok değil, tabii ki çok anlamı olacak. Kıbrıs sorununun çözümü için süre daralıyor. Daha çok çalışmamız, daha çok aktif olmamız gerekiyor. Bu noktada her şey elimizde değil. Bu, şuna benzer; birisi Boğaz Köprüsü'ne çıkar, 'Şu işimi yap, yoksa atlarım aşağıya' der. Biz politikada, hele dış politikada ona benzer bir şey yapamayız. Türk tarafı bu protokolü imzalayacak. Bundan kaçması mümkün değil, müzakere edecek. Derseniz ki ne zaman imzalamalı? Bana sorarsanız, 3 Ekim'e kadar Türkiye'nin beklemesine gerek yok, müzakere eder ve bunu imzalar. Bu protokolün mümkün olduğunca erken imzalanmasında bir sakınca görmüyorum, hatta yarar görüyorum.'' KKTC Başbakanı Talat, protokolün geç imzalanması durumunda bunu Rumların kullanacağını ve böylece Kıbrıs sorununun dünyanın dikkatinden uzaklaştırılacağını söyledi. ADADAKİ TÜRK ASKERİ VARLIĞI Bir katılımcının, ''Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın yaptığı açıklamalara ilintili olarak KKTC'de yapılacak seçimleri'' sorması üzerine Talat, ''Kara Kuvvetleri Komutanı'nın açıklamalarıyla seçimlerin ilgisini anlamadım. Benim bildiğim, Büyükanıt aday değil'' dedi. Talat, Türk askerinin adadaki rolü ve yeri konusunda konuşabileceğini ifade ederek, şöyle devam etti: ''Türk Ordusu'nun adadaki varlığı, Kıbrıs sorununun nedeni değil, sonucudur. Rum tarafının ısrarla uğraştığı, Kıbrıs sorununu Türk Ordusu'nun varlığına getirmektir. Kıbrıs sorunu çözülmediğine göre asker varlığı veya asker çekilmesinin şu anda gündem yapılmasının anlamı nedir? Gerçekten bu konuyu Kıbrıs sorunu olarak takdim edenlerin oyununa gelmemek lazım. Türk Ordusu'nun Kıbrıs'taki varlığını, Kıbrıs sorununun nedeni olarak göstermeye çalışanlara prim vermemek lazım. Aksi halde başımız çok ağrır, sadece bizim değil dünyanın da... Bu tartışmalar Kıbrıs sorununu başka mecraya çeker.'' Mehmet Ali Talat, Kıbrıs sorununda Türk Ordusu'nun parametrelerden biri olduğunu, dolayısıyla sorunun çözümünde tüm parametrelerin birlikte ele alınıp çözüme kavuşturulması gerektiğini bildirdi. Talat, başka bir soru üzerine de ''bugüne kadar adada sadece KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş'ın tanındığını'' dile getirerek, ''Türkiye kamuoyu Denktaş dışında kuş tanımazdı'' dedi. Artık bunun değişmeye başladığını anlatan Talat, Nisan'da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde toplumun yeni liderinin belirleneceğini söyledi. Talat, Cumhurbaşkanlığı'na aday olup olmayacağına ilişkin bir soru üzerine de KKTC'deki partilerin, başkanlarını geleneksel olarak Cumhurbaşkanlığı için aday gösterdiklerini ifade ederek, şu an bunun konuşulmasının erken olduğunu sözlerine ekledi.