Irak Cumhurbaşkanı Talabani, İHA'ya birbirinden çarpıcı açıklamalarda bulundu. Bunlar arasında Kerkük'teki tutuklamalar da vardı. İşte Talabani'nin ilginç açıklaması.
Abone olIrak Cumhurbaşkanı Celal Talabani,İHA muhabiri Ömer Faruk Çağlar'a Kerkük'teki operasyonların perde arkasını anlattı. Talabani, "Türkiye'yi ziyaret edecek misiniz?" şeklindeki soruyu ise "Elbette Türkiye'yi ziyaret etmek istiyorum, ancak henüz bir davet almadım. Bu ziyareti şimdi gerçekleştirmeyi planlıyorum, ancak Irak Anayasası'nın taslağı üzerinde çalışıyoruz ve demokratik bir anayasa hazırlamak için bütün gücümüzü bu mesele üzerinde yoğunlaştırdık" dedi. Celal Talabani, Kerkük meselesi ile ilgili olarak da önemli açıklamalar yaptı. Hiçbir hükümetin içişlerine karışmasına müsaade etmeyeceklerini ifade eden Talabani, "Kerkük, Irak kentidir ve ancak Irak halkının Kerkük üzerinde konuşma hakkı vardır. Kerkük, Kürt, Türkmen ve gerçek Araplar'ın kentidir. Kerkük asla, Saddam tarafından bölgeyi Araplaştırmak için Kürtler'in ve Türkmenler'in yerine yerleştirilenlerin değildir. Kerkük'ün geleceğine, toprağından sürülenlerin yurtlarına ve buraya dışarıdan gelenlerin ise evlerine dönmesi gerektiğine dayanan 58. maddeye göre karar verilecek. O zaman, Kerkük yeniden birleşecek. Zira şu anda, Kerkük bölünmüş durumda. İnsanların bir bölümü Diyala ve Kifri'ye, bir bölümü Salahaddin'e sürülmüş. Kalar ve Çamcamar'dakiler Sülaymaniye'ye sürülmüş. Kerkük yeniden birleşmeli, eski normal haline dönmeli. Bu olduğu takdirde, Kerkük halkı kendi geleceğine kendi karar verecek" diye konuştu. Washington Post'ta yayınlanan ve Kerkük'te, Kürtler'in, Türkmenler'e yönelik tutuklama kampanyası başlattığına ilişkin iddiaları yalanlayan Talabani, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kerkük hakkında bilgilerim tam. Kerkük'te hiçbir Arap ya da Türkmen tutuklanmadı. Tutuklananlar, koalisyon güçleri ve Kürtler tarafından oluşturulan ortak terör karşıtı kuvvetler tarafından yakalanan teröristlerdir. Aralarında Türkmen ve Araplar da var, ancak yakalananların çoğunluğu el-Ensar örgütü üyesi Kürtler. Bu, Türkmenler'e ve Araplar'a yönelik bir tutuklama kampanyası değildi, teröristlere yönelik, koalisyon güçleri ve anti-terörist Kürt güçleri tarafından düzenlenen bir operasyondu". Talabani, devrik lider Saddam'ın idamına karşı olduğu yönünde Irak basınında çıkan açıklamasının doğru olmadığını belirterek, "Saddam Hüseyin mahkemeye çıkarılacak ve onu bağımsız Irak mahkemeleri yargılayıp hakkında karar verecek. Kararın ne olacağını bilmiyorum, ancak ben idama karşı olan avukatlar arasındayım ve bu konuda Kızıl Haç ile bir anlaşmam var. Mahkeme idam kararı verirse karşı çıkmam, ancak idam kararını benim yerime yardımcılarımdan biri imzalar. Mahkemenin herhangi bir kararına karşı olduğumu söylemedim çünkü Irak'ta mahkemeler özgürdür ve gereken kararı verebilir" şeklinde konuştu. Irak kanunlarına göre, Saddam'ın sürgüne gönderilmesi ihtimalini olmadığını vurgulayan Talabani, devrik liderin savaş suçlusu olduğunu ve kendi halkına karşı suç işlediğini hatırlatarak, Irak'ta yargılanması gerektiğini söyledi. "BİR GRUP TÜRK UZMAN YAKINDA IRAK'A GELECEK" Türkiye'nin Irak'a bir sınır kapısı daha açma isteğine Mesut Barzani'nin karşı olduğu iddiasının gerçek olmadığını dile getiren Talabani, "Eğer imkan olursa, Türkiye ile 2 ya da 3 sınır kapısı kurmak isteriz" dedi. Celal Talabani, ayrıca Basra'daki Türk konsolosluğunun yeniden açılması için bir grup Türk uzmanın yakında Irak'a geleceğini hatırlatarak, "Barzani buna karşı değildir. Bu, bizim Tükiye ile iyi ilişkiler kurmamızı istemeyenler tarafından uydurulan bir propagandadır" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Talabani, ayrıca Barzani ve Erbil'deki "Kürt Parlamentosu" ile anlaşmazlık olduğu söylentilerini yalanlayarak, Kürt meselesi ve Irak meselesi dahil bütün konularda anlaşmaya vardıklarını, KDP ile ilişkilerin şu anda, daha önce hiç olmadığı kadar iyi olduğunu söyledi. "Erbil'deki Kürt Parlamentosu, bağımsız Kürt devletine giden yolda ilk adım mıdır?" şeklindeki soruyu Talabani, "Kürt Parlamentosu 12 yıldır varlığını sürdürüyor, yeni bir parlamento değil ki. İlk olarak 1992 yılında seçildi. 12 yıl önce, Saddam burada ülkeyi yönetirken, Kürt Parlamentosu Bağdat ile ilişkilerini kesmeye karar verdi. Kürt Parlamentosu bilakis, federatif bir rejim olarak Irak çerçevesinde kalmaya karar verdi, bağımsız, demokratik Irak çerçevesinde. Bu, Kürt halkına karşı uydurulan kötü bir propaganda. Sanki Saddam çökecek ve Kürtler bağımsızlığını ilan edecek. Saddam çoktan çöktü ama Kürtler hiçbir şey yapmadı. Aksine, Arap kardeşlerimizle birlikte Irak'ı yeniden inşa etmek ve Irak'ın birliğini güçlendirmek için buraya geldim. Şimdi, Sünni ve Şiiler'in uzlaşmasında güzel bir rol üstleniyoruz. Irak'ın birliğinin korunmasının ve muhafaza edilmesinin ardındaki ana güç olduğumuzu gururla söyleyebilirim" sözleriyle yanıtladı. Talabani, sözlerinin sonunda, Türkiye'ye ve Türk halkına dostluk mesajları iletirken, Türkçe bilmediği için bu dilde bir şey söylemeyi reddetti.