Taksim, Tahrir olur mu, AK Parti iktidardan düşer mi?

Taksim, Beşiktaş, Ankara ve İzmir sokaklarındaki insan selinin nedeni Erdoğan'ın "ben" demesinden kaynaklanıyor. 

"Ben" cehenneme çevirdi Türkiye'yi... 

Polis gaz sıkıyor!

Öldürmüyor ama kör ediyor...

Topal bırakıyor...

Taksim'de yaşananlar zulüm değil mi?

Sırrı Süreyya'nın kolu kırılıyor.

Yabancı bir gazeteci kafasından vuruluyor...

Gazeteci Ahmet Şık'ın kafası yarılıyor...

Türkiye'ye tatil için gelen turistler yerlerde sürülüyor...

Taksim'de yaşananlar zulüm değil mi?

O zaman Esed'in zulmü karşısında biz niye isyan ediyoruz?

                      ***

Gezi Parkı'ndaki eylemler, birikimdir, patlamadır...

Mahkemenin durdurma kararı bile, yılların birikimi olan eylemleri durdurmaya yetmedi. Bülent Arınç'ın veya Abdullah Gül'ün "yapıcı" açıklamaları yerine "inat" hüküm sürerse, korkarım yaşanan patlamanın boyutu daha da büyüyecek.

Ben siyasetin nabzını babamı konuşturarak tutuyorum çoğu kez.

Sıkı bir "Tayyipçi" olmasına rağmen, Gezi Parkı'nda yaşananların faturasını çok sevdiği Tayyip Erdoğan'a çıkarıyor:

- Yanlış yapıyor, yanlış konuşuyor. Bir siyasetçi kendisine oy versin veya vermesin, ülke insanına kafa tutmamalı. Tayyip Bey, şu anda öfkesine yenik düşüyor ve halkıyla kavga ediyor. Halkla kavga olur mu hiç?

                        ***

Bir tek babam değil Tayyip Bey'i haksız bulan!

28 Şubat sürecindeki "ışık söndürme eylemi"ne benzer bir eylem yaşanıyorsa bugün, İstanbul'un her yerinde gecenin bir vakti, "tencere-tava" sesleri her yeri inletiyorsa, Gezi Park'taki eylemin Türkiye'ye yayıldığını söylemek için kahin olmaya gerek yok!

Taksim bir Tahrir olmaz!

AK Parti iktidarının ömrünü kısaltmaz bu eylemler.. 

Ancak, Türkiye'ye yayılan bu eylemlerin, AK Parti'yi fena halde sarsacağını şimdiden kestirmek zor değil. Tayyip Bey'in çok övündüğü "ekonomik başarılar" daha şimdiden yara almaya başladı. Reklam sektörü sırf bu olaylardan ötürü, yayınlarını durdurdu. Esnafa korku içinde, restorantlar işlemez halde.

İş dünyasının ekonomik takvimi işlemiyor!

Verilen randevular iptal ediliyor.

Özetle...

İstanbul'da hayat durma noktasında..  

Bir haftada oldu tüm bunlar...

"İnat" hüküm sürerse...

Daha kötü günler bizi bekliyor!

                             *** 

Meydanlardaki kalabalıkları siz istediğiniz kadar küçümseyin. Sosyal medyada milyonlar ayakta. Ben 2002 yılından bu yana ilk kez AK Parti iktidarının sosyal medyada azınlığa düştüğünü görüyorum.