Karar gazetesi yazarı Taha Akyol ve oğlu Ertuğrul Akyol'a telefonla tuzak kuran dolandırıcılar 43 bin dolarlarını aldı. 3 dolandırıcı yakalanırken, Taha Akyol, yaşananları tek tek anlatıp herkesi uyardı...
Abone olTelefon dolandırıcılarının son kurbanı olan gazeteci Taha Akyol ve oğlu Ertuğrul, dolandırıcılara 320 bin lira kaptırdı. Akyol ailesini telefonla dolandıran 3 dolandırıcı tutuklandı. Taha Akyol, kendisine ve oğluna kurulan tuzağı bugün köşesinde ayrıntılarıyla açıkladı ve tuzağa düşmemek için yapılması gerekeni açıkladı: "Böyle bir telefon geldiğinde, ciddi ve gerçek olduğuna inansanız da reddedin. Etkilenip de reddedemezseniz, o zaman “madem polissiniz, ben Emniyet’e geleyim, orada konuşalım” deyin. Veya bizzat savcıya gideceğinizi söyleyin… Maskeleri düşecektir." İşte Taha Akyol'un kaleminden o dalandırılma olayının ayrıntıları...
Çarşamba sabahı telefonla aradılar
Çarşamba sabahıydı. Kablolu telefon çaldı, eşim baktı. Karşıdaki ses, emniyet görevlisi olduklarını, FETÖ’nün sahte telefon numaralarıyla internet bankacılığından hesaplara girerek boşalttıklarını, bizim adımıza da sahte telefon numaraları tespit ettikleri söyledi.
Verdikleri üç numarayı kontrol ettik, evet adlarımıza sahte numaralardı. Demek ki bu ‘kontrol’ mekanizmasını da ayarlamışlardı.
Özel kimlik bilgilerimi sayınca...
Banka şubesine gidip hesap özetlerini kontrol etmemi istediler. Sorun yoksa dosya kapanacakmış. Hesabımdan para çekilmişse ellerindeki FETÖ’cüler bunun için de sorgulanacakmış.
Reddettim, bana özel kimlik bilgilerimi saydılar. Bu bilgiler ancak devlette bulunabilir öyleyse bu devletin bir operasyonu kanaati uyanıyor.
Para istemiyorlardı...
Para da istemiyorlardı. Nihayet yapacağım şey, hesaplarımı kontrol etmekti. Telefonumun FETÖ tarafından dinlenildiğini, bu operasyon bitene kadar kimseyle görüşmememi, görüşürsem FETÖ’ye yapılan operasyonu bozmuş, onlara yardım etmiş olacağımı söylediler.
Çağlayan Adliyesine yakın bir banka şubesine gitmemi istiyorlardı çünkü banka işlemi bitince Adliye’de Savcı falanca bey beni bekliyordu, şikayetimi zapta geçirecekti!
Hesabımı kontrol etmek için bankaya gittiğimde...
Hesabıma bakmak için yakın bir bankaya gittiğimde ağızlarının değiştiği fark ettim. Hesabımdaki tasarruflarımı oğlum Ertuğrul’un hesabına aktarmamı istiyorlardı. Öyle yaparsam para “Merkez Bankası’nın güvencesi altında olacak”mış.
Şüphelendim, reddettim.
Eşim haber verdi polis hesaplara bloke koydurdu
Eşime, yakın dostlara haber vermesini söylemiştim. Bu yoldan olay Emniyet’e intikal etmiş. Emniyet Bankaları uyarıp hesapları bloke ettirmiş. Banka görevlileri de “sakın para transferi yapmayın” diye ısrarla uyardılar.
Telefondaki kişiye “para aktarmıyorum, ben savcıya gidiyorum” dedim, tereddüt geçirdiklerini hissettim… Tam o sırada Gayrettepe Emniyet’ten sivil polisler geldi. Benim bulunduğum yeri tespit etmişlerdi. Kimliklerini gösterdiler. Bunun bir dolandırıcılık olduğunu söylediler. Birlikte Gayrettepe Emniyet’e gittik, ifade verdim, olayı anlattım.
Oğlum Ertuğrul 43 bin doları vermiş...
Benden habersiz olarak oğlum Ertuğrul’a “FETÖ babana tuzak kurdu” demişler. Dediklerini yapmazsa ve birileriyle telefon görüşmesi yaparsa FETÖ’ye karşı polisin operasyonunu engelleyen bir suçlu durumuna düşeceğini söylemişler. “Şu anda FETÖ’yle silahlı çatışmaya girmek üzeriyiz, acele et” demişler.
Korku ve paniğe kapılmış, bulunduğu banka şubesinden, hesabındaki 43 bin doları TL olarak çektirip almışlar. Polis hesapları bloke ettirdiğinde o parayı çekip şebekeye teslim etmişti maalesef.
Oğlumla 10 dakika telefonla konuştum ve...
O sırada ben telefondaki dolandırıcılara oğlumla görüşmek istediğimi söylediğimde “Savcıya soralım, izin verirse olur” dediler, on dakika sonra telefonla görüştüğümde oğlum “ben iyiyim” dedi beni sordu, moralini bozacak bir şey demedim.
Ve Emniyet’e yine binlerce teşekkür ederim ki aynı günün akşamına yakaladılar.