BIST 9.469
DOLAR 34,43
EURO 36,43
ALTIN 2.841,00
HABER /  GÜNCEL

Tacizci öğretmene tarihi ceza!

Öğrencilerine cinsel istismarda bulunan öğretmen H.A'ya 176 yıl 9 ay ceza verildi

Abone ol

2009 yılında İkizce ilçesi Kaynartaş beldesinde öğrencilerine cinsel istismarda bulunduğu suçlamasıyla hakkında açılan davada tutuksuz yargılanan öğretmen H.A.'ya (38) 176 yıl 9 ay ceza verildi.

Edinilen bilgiye göre, 13 Nisan 2009 tarihinde Ordu Valiliği'ne verilen imzasız dilekçede İkizce ilçesi Kaynartaş İlköğretim Okulu'nda H.A. adlı öğretmenin öğrencilerine sarkıntılık yaptığı ileri sürüldü.

Dilekçede ayrıca birçok öğrencinin de okuldan mezun olmasına rağmen sosyal çevresinde duyulmaması için olayın kapatıldığı ve öğrenime devam eden öğrencilerin bu istismara maruz kaldığı iddia edildi.

Şikayet dilekçesinden sonra Ordu Valiliği aracılığıyla İl Milli Eğitim müfettişleri tarafından inceleme başlatıldı. Yapılan inceleme sonucunda H.A. isimli öğretmenin bilgisayarında 355 adet pornografik film tespit edildi. Öğrencilerin verdiği ifadelerde 10 öğrenciye cinsel taciz suçunu işlediği tespiti yapılarak olayın savcılığa iletilmesi sağlandı.

Cumhuriyet Savcılığı'nca yapılan tahkikat sonucunda; H.A.'ya "cinsel istismar, cinsel saldırı ve kişiyi hüviyetten yoksun bırakma" suçlarından Ünye Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 176 yıl 9 ay hapis cezası verildi. H.A. için arama kararı çıkarıldı.

Ayrıca bu ceza, Ünye Adliye tarihinin rekor cezası olarak tarihe geçti.

 

70'LİK SAPIK BÖYLE YAKALANDI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Antalya'nın Alanya İlçesi'nde ev sahibinin 6 yaşındaki kızını taciz ettiği iddia edilen 70 yaşındaki Ali G., tutuklandı.

Olay, dün saat 12.00 sıralarında Güllerpınarı Mahallesi'nde meydana geldi. H.K., işi olduğu gerekçesiyle aynı binada oturan kiracısı Ali G.'ye kızı M.K.'yi bırakarak gitti.

Bir süre sonra geri gelen H.K., Ali G.'yi pantolonunu yarıya kadar indirmiş halde gördü. Kızını Ali G.'nin kucağında alan baba, olayı polise bildirip şikâyetçi oldu.

Gözaltına alınan Ali G., sorgusunun ardından mahkemeye sevk edildi. 'Cinsel istismar' suçundan tutuklanan Ali G., Alanya L Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu'na gönderildi.

UTANDIRAN DAVADA BİLİNMEYEN GERÇEK

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]13 yaşında 26 kişinin tecavüzüne uğradı. Açılan dava 8 yıl sürdü. Mahkeme 'sanıklarla kendi rızasıyla birlikte oldu' dedi, Yargıtay da bu kararı onadı. Ancak hiç bilinmeyen bir gerçek bugün ortaya çıktı. Zanlılarla kendi rızasıyla birlikte olduğu söylenen N.Ç, devlet korumasına alındıktan sonra defalarca ameliyat olmuştu. Çünkü oturmakta dahi güçlük çekiyordu.

Şişli Belediyesi Başkan Yardımcısı ve Sosyal Hizmetler Uzmanı Kahraman Eroğlu'na telefonla ulaştığımda Van'daki deprem bölgesinden henüz döndüğünü öğrendim. Yardım çalışmalarına katıldıktan sonra döndüğü İstanbul'da Yargıtay'ın çok tartışılan kararını öğrenmişti. Ne düşündüğünü sorduğumda, çoğu babası ve dedesi yaşındaki 26 kişinin tecavüzüne uğrayan N.Ç'nin "kendi rızasıyla ilişkiye girdiği" yönündeki mahkeme kararının Yargıtay tarafından da onanmasına büyük tepki gösterdi ve korkunç gerçeği açıkladı. Eroğlu, olayın yaşandığı tarihte çocuğu korumaya aldıklarını ve uğradığı tecavüzler nedeniyle N.Ç'nin dörtten fazla ameliyat olduğunu ilk kez söyledi.

Tüm Türkiye'nin kanını donduran tecavüz olayının ardından açılan davada mahkeme N.Ç'nin erkeklerle kendi rızasıyla birlikte olduğuna karar vermiş, Yargıtay da bu kararı onamıştı. Mahkemelerin bu kararları kamuoyunda büyük tepki yaratırken olayın yaşanmasının ardından N.Ç'yi koruma altına alan dönemin İstanbul İl Sosyal Hizmetler Müdürü Kahraman Eroğlu hurriyet.com.tr'ye konuştu.

Kahraman Eroğlu şunları söyledi: "Ben o dönemde İstanbul İl Sosyal Hizmetler Müdürüyken uğramış olduğu vahşet neticesinde o dönemki Bakan Hasan Gemici ve sonrasında Güldal Akşit tarafından çocuğa sahip çıkmamız istendi. İstanbul'da kaldığı sürece çocuğu sahip çıktık."

Konuşurken adeta sesi titreyen Eroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Uğradığı tecavüzler neticesinde bize ilk geldiği zaman oturmakta güçlük çekiyordu. Dörtten fazla ameliyat oldu. Geceleri uyuyamıyordu. Büyük bir travma yaşıyordu. Tabi bu yaşadığı travmayı kolay kolay atlatamaz. Hem psikolojik hem de fiziksel olarak yardım aldı, tedavi gördü.

Tekrar okula kayıt yaptırdık. Adını değiştirerek okula gidip geldi. İyi bir eğitim aldı. Ortaokulu başarıyla bitirdi. Çok güzel şiir yazıyordu. Öyküler yazıyordu. Eminim ileride bunları kitaplaştıracak.

Daha sonra yaşı dolunca yurttan ayrıldı. İşe girdi, kendisine ev tuttu, iyi bir hayata başladı.

Kendisiyle görüşmeye devam ediyoruz. Arada bir beni arar. Bana 'baba' diye hitap eder. En son iki ay önce bana uğramıştı.

Yargıtay'ın kararına.çok üzüldüm 13 yaşındaki bir çocuğa 'kendi rızası ile birlikte oldun' demek anlaşılacak bir karar değil.

Daha korunması gereken bir yaşta böyle insanlık dışı bir olaya maruz kalmasını, kendi rızası ile nitelemek skandaldır.

Adalet Bakanlığı ve Aile Bakanlığı'nın bu duruma tepki göstermesi sahip çıkması iyi bir gelişme. 13 yaşındaki N.Ç'ye yapılan haksızlığa bakan Fatma Şahin'in tepki göstermesine sevindim.

Benzer durumların önlenebilmesi için çocukları koruma yasalarının tekrar gözden geçirilmesi gerekiyor. Aile çocuğu koruyacak durumda değilse ailenin güçlendirilmesi gerekiyor. Korumuyorsa aile hakkında dava açılıp çocuğun alınması sağlanabilir.

Bu karardan sonra N.Ç eminin çok üzülmüştür yine bir utanç yaşamıştır."

ADALET BAKANI: "BÖYLE BİR KARARIN ÇIKMASI SÖZ KONUSU OLMAZ"

Adalet Bakanı Sadullah Ergin de, yeni Türk ceza yasasının 2005 yılında yürürlüğe girdiğini, Yargıtay'ın 13 yaşındaki N.Ç hakkında aldığı kararın ise 2002 yılında işlenen bir fiil olduğunu belirterek, 2005 yılında sonra yürürlüğe giren Türk Ceza Yasası'nda böyle bir kararın çıkmasının söz konusu olmayacağını söyledi.

Bakan Ergin, resmi temaslar için bulunduğu Bakü'de Yargıtay'ın 13 yaşındaki N.Ç ile ilgili kararı hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Yargıtay'ın 13 yaşındaki N.Ç ile ilgili dava hakkında aldığı karar konusunda bir soru üzerine Ergin, konunun çok speküle edilen bir durum olduğunu, sürecin devam ettiğini ifade ederek, "Yargıtay o kararı verdi ama hala bir takım süreçler söz konusu" dedi.

Olayın önceki ceza kanunu döneminde işlenen bir fiil olduğunun altını çizen Ergin, " 2005 yılında ceza yasamız değişmiştir malumunuz. Eski ceza yasasını hükümleri ile yapıldı bu yargılama, yeni yasalarımız bu fiilleri daha şiddetli cezalandırıyor." diye konuştu.

Sürecin devam ettiği için somut olarak olaya girmek istemediğini ifade eden Ergin, olayın içindeki teknik boyutları bilmeden yapılan yorumların, yargı mercilerini rencide ettiğini ve yıprattığını sözlerine ekledi.

2005'den önce olan Türk ceza yasalarında, şimdi kabul edilemeyecek hükümlerin olduğunu kaydeden Ergin, bu durumların geçmişte kaldığını, 2005 yılında yeni mantalite ile hazırlanmış olan Türk ceza yasasının yürürlükte olduğunu belirterek şunları kaydetti:

"Bu çıkan mahkumiyet de eski ceza kanunu hükümlerine bakılarak verilmiş bir mahkumiyettir. Dolayısıyla bundan sonra böyle bir kararın çıkması söz konusu olmayacaktır ama bu fiil 2002 yılında işlenen bir fiil ve 2003-2004 yılında yapılan yargılamaların devamı şu anda süre geliyor. O açıdan bu mahkumiyete bakarak mevzuatımızı yargılamak doğru olmaz, çünkü bu kanunlar değişti Türkiye'de 2005'ten itibaren."

DAMADINI ÖLDÜRÜP KILIK DEĞİŞTİRDİ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Diyarbakır'da hamile yeğeni Diş Hekimi Leyla Aksel ile evlenmesini kabullenemediği ilaç pazarlama elemanı damadı 26 yaşındaki Şevket Aksel'i tabancayla kurşunlayarak öldürdükten sonra kaçan bir bankanın müdür yardımcısı Mustafa Can, İstanbul'a gitti. Kılık değiştirip, saçını boyatan cinayet şüphelisi Mustafa Can, sahte kimliğine rağmen polisten kaçamadı.

Diyarbakır'da geçen ay bir bankada müdür yardımcısı olarak çalışan 47 yaşındaki Mustafa Can, yeğeni Diş Hekimi Leyla Aksel ile evlenmesini hazmediği ilaç firması çalışanı Şevket Aksel'i kurşunlayarak öldürdükten sonra kayıplara karıştı. Aileyi yasa boğan olayın ardından Şevket Aksel'in ölümüne üzülen babası Yusuf Aksel de kalp kriz geçirdi. Hastanede tedavi altına alınan baba Aksel, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaşamını kaybetti.

Damadı Şevket Aksel'i kurşunlayarak öldüren, babası Yusuf Aksel'in de ölümüne sebep olan amca Mustafa Can, cinayet sonrası kaçtı. Yeğeni Leyla Aksel'e de amca Can, "Seni de öldüreceğim" diyerek yakınları ile haber gönderdi.

KÜPE TAKAN OĞLUNUN KULAĞINI KESECEKKEN...

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianameye göre, Şişli'de kulağına küpe taktıran lise son sınıf öğrencisi 17 yaşındaki A.D., akşam eve alkollü olarak gelen babasının tepkisiyle karşılaştı.

26 Temmuz günü yaşanan olayda oğlunu küpeli görünce çok sinirlenen H.D. mutfaktan bir ekmek bıçağı alıp, liselinin odasına girdi. Bir ara elindeki bıçağı yatağın üzerine bırakan öfkeli baba "Tuvalete gidiyorum. Burada bekleyin gelince kulağını keseceğim" dedi.