Ülkedeki bir grup aydın ve din adamı, halkın siyasete daha geniş katılımına imkan tanınmasını istedi.
Abone olReform çağrısında, gelir adaletinin sağlanması gerektiği belirtilirken, “Radikal akımları besleyen eğitim sisteminde de değişiklikler yapılmalı.” denildi. Hafta başında düzenlenen 4 günlük konferans sonunda ülkenin fiili yöneticisi Veliaht Prens Abdullah’a yönelik bir çağrı olarak yayınlanan bildiriyi, Ulusal Diyalog Forumu adı altında toplanan 50’den fazla aydın ve din adamı imzaladı. Vehhabi Sünni çoğunluk ve Şii azınlık temsilcilerinin yanı sıra bazı liberal aydınlar ve teknokratları bir araya getiren bildiride, Suudi Arabistan’da ‘farklı fikirlerin ve değişik doktrinlerin bulunduğu’ gerçeğinin kabul edilmesi gerektiği vurgulandı. Aydınlar, eğitim sisteminin modern çağla uyumlu olması gerektiğine de vurgu yapıldı. Devlet televizyonundan dün okunan bildiride, Suudi Arabistan’ın hızla büyüyen nüfusuna aşırılık ve şiddete kaçmadan muhalefet imkanı vermek için demokratik değişikliklerin hayati olduğu belirtildi. Veliaht Prens Abdullah’ın ocak ayında Arap dünyasında reforma ihtiyaç olduğu açıklamasının, Suudi aydınları reform isteği konusunda cesaretlendirdiği söyleniyor. Cihad ilanına disiplin Din adamlarının rolünün, ulusal birliği destekleme ve İslam’dan “sapmaları düzeltmek’’ olması gerektiği belirtilen bildiride, “cihad’’ ilanı şartlarının net bir şekilde belirlenmesi ve bu ilanın sadece yetkili kişiler tarafından yapılması çağrısında bulunuldu. Bir ay önce Suudi güvenlik güçleri, Riyad benzeri saldırıları teşvik eden ve aranan saldırganları övücü açıklamalar yapan önemli 3 din adamını tutuklamıştı. Şartlı bir ifade özgürlüğü çağrısında bulunan imzacılar, kadınların “gelenekler ve şeriata aykırı pratiklerden’’ kaynaklanan sorunlarının da ele alınmasını istediler. Geçen ay Riyad’da yabancıların kaldığı bir komplekse yapılan ve 35 kişinin öldüğü büyük intihar saldırısı ve Mekke ile Medine gibi kutsal şehirlerde muhtemelen El Kaide bağlantılı hücrelerle polis arasında çıkan çatışmalar, Suudi Arabistan’da reform yapılmasına yönelik isteklere hız kazandırdı. 11 Eylül olaylarına sebep olmakla suçlanan 19 intihar komandosundan 15’inin Suudi asıllı olması, gözlerin Suudi Arabistan’a çevrilmesine neden olmuştu. Körfez'deki demokratikleşme Suudi Arabistan'ı da etkiliyor Amerikan yönetiminin reform yönündeki baskısı, Irak Savaşı sonrası bölge gerçekleri ve Körfez ülkelerinin medya ve siyaset alanında attığı demokratik adımlar da Suudi Arabistan’ı reform yönünde zorluyor. Katar, Bahreyn, Kuveyt, Ürdün gibi Arap ülkelerinin parlamentoları artık demokratik seçimlerle oluşuyor. Medya üzerindeki kısıtlamalar hızla kaldırılıyor. Kadınların siyasi hakları konusunda büyük tartışma yaşanıyor. İran'ın başkenti Tahran’da yapılan İslam Konferansı Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda konuşan Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de, Ortadoğu ülkelerine demokratikleşme ve değişim çağrısında bulunmuştu.