Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Yemen'de insani yardım faaliyetlerinin gerçekleştirilebilmesi için beş günlük ateşkes önesinde bulundu, fakat ateşkes için Husilerin işbirliğinin şart olduğunu söyledi.
Abone olSuudi Arabistan, Yemen'de insani yardımın ulaştırılabilmesi için beş günlük şartlı ateşkes sağlanması çağrısında bulundu.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el Cübeyr ateşkesin ancak Husilerin ve müttefiklerinin silah bırakması şartıyla sağlanabileceğini söyledi.
Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon 26 Mart'ta Yemen'e hava saldırısı başlatmıştı.
Cübeyr, "Ara, beş gün boyunca tüm Yemen'de etkin olacak. Ateşkes tarihi ve şartlar kısa bir süre sonra açıklanacak. Tüm bunlar Husilerin ateşkese uymasına bağlı" dedi.
Açıklama, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin Riyad ziyaretinin ardından geldi.
Suudi mevkidaşı ile ortak basın toplantısı düzenleyen ABD Dışişleri Bakanı Kerry de, ateşkes önerini memnuniyetle karşıladıklarını belirtip Yemen'e asker gönderilmesinin ABD ve Suudi Arabistan'ın gündeminde olmadığını ifade etti.
Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, Suudi Arabistan öncülüğündeki hava operasyonunun başladığı günden bu yana en az 1400 kişi öldü.
Husiler iki bölgeli yapı istiyor
Şii mezhebinin Zeydi kolundan olan Husi aşireti, ismini 2004'te ilk isyanı başlatan Hüseyin Bedrettin El Husi'den alıyor.
25 milyonluk Yemen nüfusunun yaklaşık yüzde 30'unu oluşturan Husilerin lideri, 2004'te dönemin lideri Ali Abdullah Salih'e karşı ayaklanmıştı.
Aynı yıl askeri birliklerin operasyonunda öldürülen Hüseyin Bedrettin El Husi'nin yerine kardeşı Abdülmelik el Husi aldı.
Husi hareketi 2011'de Arap İsyanları'nda devrilen Salih'in yerini alan Abdurrabuh Mansur Hadi'ye de karşı çıktı.
2014'ün son aylarında Husilerin ayaklanması hızla büyüdü ve başkent Sana'ya kadar ulaştı.
İran destekli Husilerin, Sana'yı ele geçirip güneye doğru ilerlemesinin ardından ülkenin devlet başkanı Abdurabbuh Mansur Hadi, Suudi Arabistan'a kaçtı.
Ülke yönetiminde daha fazla söz sahibi olmak isteyen Husiler, Yemen'i 6 bölgeye ayırmayı öngören anayasa tasarısını reddederek, kendilerine daha fazla söz hakkı doğuracak olan iki bölgeli yapıya geçiş çağrısı yapıyordu.