Katar krizinde yeni bir gelişme yaşandı. Suudi Arabistan Kralı Selman, Katar krizinde Pakistan Başbakanı Navaz Şerif'e ultimatom verdi.
Abone olSuudi Arabistan Kralı Selman’ın, Pakistan Başbakanı Navaz Şerif’e, “Bizimle misin Katar’la mısın?" diyerek tarafını seçmesi konusunda uyardığı iddia edildi.
Suudi Arabistan Kralı Selman Körfez krizini görüşmek üzere ülkesine gelen Pakistan Başbakanına ultimatom verdiği ileri sürüldü.
The Express Tribune sitesinin üst düzey Suud yetkililerine dayandırdığı haberde Kral Selman, ülkesine Körfez krizini görüşmek üzere gelen Pakistan Başbakanını uyardı.
İki lider arasında gerçekleşen toplantı esnasında Pakistan Başbakanı'na "Ya bizimlesin ya Katar'la" diyen Kral Selman, Pakistan'ın tarafını seçmesini istedi.
Ortadoğu'da Pakistan'ı yanında görmek isteyen Suudi Arabistan'ın bu ultimatomuna karşılık ise Pakistan diplomatik krizde taraf olmayacağını belirtti.
PAKİSTAN KRİZİ SONA ERDİRMEK İSTİYOR
Gazetede ayrıca, “Yine de Pakistan kızgınlığı yatıştırmak için Katar üzerindeki etkisini kullanmayı teklif etti. Bu amaçla, başbakan; Kuveyt, Katar ve Türkiye’yi ziyaret etme girişimlerinde bulunacak.” dendi. (Gazetevatan)
ÇAVUŞOĞLU'NDAN DİYALOG ÇAĞRISI
Katar'ın başkenti Doha'yı ziyaret eden Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, burada, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani, Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman bin Casim Al Sani, Ekonomi ve Ticaret Bakanı Ahmed bin Casim ile görüşmelerde bulundu.
Katar temasları ile ilgili AA muhabirine değerlendirmede bulunan Çavuşoğlu, Doha'daki görüşmelerinin ardından bu akşam Kuveyt'e geçerek temaslarda bulunacağını söyledi. Çavuşoğlu, Cuma günü de Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz'in davetlisi olarak Mekke'ye geçerek kendisiyle bir araya geleceğini bildirdi. Bu süreçte Kuveyt'in ara buluculuk yaptığını hatırlatan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Kardeş ülkeler arasında böylesine bir kriz ve insanları doğrudan etkileyen bazı adımlar var. Bunu mutlaka aşmamız lazım. Barış yoluyla, diyalog yoluyla aşmamız lazım. Türkiye de buna katkı sağlıyor. Türkiye yaptığı tespitleri paylaşıyor. Yanlış olan şeyleri de söylüyor ama sadece söylemek yetmez. Biz bu sürece başından beri katkı sağlamaya çalışıyoruz."