Suudi Arabistan, Şii şeyhi 'idama mahkum etti'

Suudi Arabistan'daki Şii azınlığın önde gelen dini lideri Şeyh Nimr Bakır el Nimr'in 2011'de hükümet karşıtı gösterilere verdiği destekten dolayı idam cezasına çarptırıldığı bildiriliyor.

Suudi Arabistan'da önde gelen bir Şii din adamının idama mahkum edildiği bildiriliyor. Bu sabah mahkemeye çıkarılan Şeyh Nimr Bakır el Nimr'in erkek kardeşi yargının kararını Twitter'dan duyurdu.

Ayetullah sıfatını taşıyan Şeyh Nimr, 2011 yılında Suudi Arabistan'ın doğusunda patlak veren hükümet karşıtı gösterilere güçlü biçimde destek vermişti.

Geçen yıl hakkında dava açılan Şeyh, ulusal birliği ve toplumsal huzuru bozmakla suçlandı.

Şeyh Nimr'in iki yıl önce polis tarafından vurulup yaralı halde tutuklanması, günlerce süren ve ölümlerin meydana geldiği protesto gösterilerini tetiklemişti.

Suudi Arabistan'ın petrol zengini doğu vilayetinde nüfusun çoğunluğunu oluşturan Şiiler uzun zamandır Suudi kraliyet ailesi tarafından dışlandıklarını ve haklarının çiğnendiğini söylüyor.

Şubat 2011'de bölgede boy gösteren protestolar, komşu Bahreyn'deki demokrasi yanlısı gösterilerin izini sürmüştü. Sünni bir kraliyet ailesi tarafından yönetilen Bahreyn'de nüfusun ekseriyeti Şiilerden oluşuyor.

Suudi yetkililer ülkedeki Şiilerin ayrımcılığa uğradığı suçlamasını reddediyor ve protesto hareketinin İran'ın komplosu olduğunu öne sürüyor.

Savcılık makamı geçen yıl Mart ayındaki duruşmada Şeyh'in başının kesilip bedeninin çarmıha gerilerek sergilenmesi suretiyle cezalandırılmasını talep etmişti.

İnsan hakları örgütleri Şeyh Nimr'in adil biçimde yargılanmayacağı kaygılarını dile getirmiş ve Temmuz 2012'de tutuklanışı esnasında aldığı kurşun yaraları için gerekli tedaviden yoksun bırakıldığını iddia etmişlerdi.

Suudi yetkililer iddiaları reddediyor.

Şeyh Nimr'in ailesi ve doğu vilayetinde çok sayıdaki taraftarı, sadece barışçıl gösterilere destek veren din adamının şiddete dayalı her türlü muhalif eylemden uzak durduğunu söylüyor.

2011 yılında BBC'ye verdiği bir mülakatta Şeyh Nimr, ''Silahların değil, sözcüklerin iktidara kükreyişini'' desteklediğini belirtmişti.