Sağlık için tüketilen süt, sağım ve dağıtım koşullarına dikkat edilmemesi halinde insan sağlığına yarar yerine zarar getiriyor.
Abone olUludağ Üniversitesi (UÜ) Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Tayar, Prof. Dr. Tayar, Türkiye'de kişi başına yılda 6 litre süt tüketildiğini, bu rakamın Avrupa ülkelerine göre çok az olduğunu belirterek, asıl vahim durumu ise bu rakamın yüzde 80-90'ının hiçbir pastörizasyon işlemine tabi tutulmadan, "sokak sütü" olarak satılmasının oluşturduğunu kaydetti. "Sokak sütçülüğü"nün gelişmiş ülkelerde uzun zaman önce geçerliliğini yitirdiğini ifade eden Prof. Dr. Tayar, sözlerini şöyle sürdürdü: "İnsan sağlığı açısından vazgeçilmez bir temel gıda olan süt ve süt ürünleri, içerdiği besin öğeleriyle aynı zamanda mikroorganizmaların da vazgeçemediği bir besin kaynağıdır. Sağımından dağıtımına kadar geçen sürede süt, insan sağlığına zarar veren bir gıdaya dönüşebilir. Sütten insana geçebilen mikroplar, malta humması, şarbon, şap, tifo, kolera ve difteri gibi tehlikeli hastalıklara neden olabilir. Sorun ve hastalıklar, süt ve süt ürünlerinin uygun olmayan koşullarda üretilmesinden meydana gelir. Bu nedenle, sokakta satılan sütü içmek, sağlığı hiçe saymaktır." Prof. Dr. Tayar, sütün, doğal özelliklerini ve besin değerini kaybetmeden, sağlıklı bir şekilde tüketime sunulması için pastörizasyon işleminden geçmesi ve dağıtımının sağlıklı koşullarda yapılmasının büyük önem taşıdığını vurguladı.