Yapısında bulunan besin maddeleri nedeniyle doğada tek olma özelliği taşıyan sütle ilgili doğru bilinen yanlışlar, insanlara faydadan çok zarar getiriyor.
Abone olSokak sütünün besleyici, pastörize ve uzun ömürlü sütlerin katkı maddesi içerdiğini düşünen birçok insan, süt yoluyla milyonlarca mikropla karşı karşıya kalıyor. Türkiye Mimar, Mühendis Odalar Birliğine bağlı Gıda Mühendisleri Odası'nın 21 Mayıs Dünya Süt Günü nedeniyle başlattığı kampanya sayesinde, sütle ilgili bir çok gerçek de tartışıldı. Doğada sadece sütte bulunan laktozun beyin ve sinir dokularının oluşumunda temel öğe olması ve bunun yanında kemik gelişimin olmazsa olmazı olan süt, yanlış bilgilendirmeler dolayısıyla hastalıkların tetikleyicisi oluyor. Doğadaki benzersiz özelliğinin yanında çok hassas bir yapıya sahip olan süt işlenmemesi durumunda faydasından çok zararlı hale geliyor. Özellikle Türk toplumunda sütle ilgili doğru bilinen yanlışlar hastalıkların tetikleyicisi oluyor. Sütle ilgili doğru bilinen yanlışlar şöyle sıralanıyor: - Uzun ömürlü sütlerin dayanıklılığı, içlerine koyulan katkı maddelerinden mi kaynaklanıyor? "Hayır, Sütün dayanıklılığını artırmak amacıyla kesinlikle katkı maddesi ilave edilemez. Özel teknolojiler uygulanan ısıl işlem, aseptik dolum ve ambalajlama ile süt uzun ömürlü hale gelir." - İşlenmiş sütlerin besin değeri daha mı azdır? "Hayır, kontrollü bir ısıl işlem uygulandığından besin değer kaybı yok denecek kadar azdır." - İşlenmiş içme sütlerini kaynatmak gerekir mi? "Hayır, işlenmiş içme sütleri raf ömürleri içerisinde ve ısıl işlem uygulanmaksızın tüketilmelidir. Isıl işlem görerek Tüketiciye ulaşan bu ürünlere tekrar kaynatma işlemi uygulandığında besin değerinde ciddi kayıplar meydana geleceğinden işlenmiş sütler yeniden kaynatılmamalıdır. İşlenmiş içme sütleri hiçbir ısıl işlem uygulanmadan doğrudan tüketilebileceği gibi, eğer ısıtılmak isteniyorsa, kısık ateşte 1-2 dakika tutularak sıcaklığı 30-35 derece olacak şekilde ısıtılabilir." - Süt sadece bebekler hastalar ve çocuklar için mi gereklidir? "Hayır, süt içerdiği besin maddelerinden dolayı her yaş grubunun tüketilmesi zorunlu olan bir gıdadır." - Sokak sütleri besin değeri kaybolmamış taze ve ucuz sütler midir? "Kesinlikle hayır, Sokaktan alınan sütler evde kaynatıldığı için besin değerinde önemli kayıplar olur. Bu sütlerin yağının alınması veya su katılımı ile besin değerinde azalmak olmak birlikte sokakta elverişsiz koşullarda satılması sırasında bozulmaları önlemek için içine karbonat gibi katkı maddeleri de konulmaktadır. İşlenmiş içme sütlerine göre ucuz gibi görünen sokak sütleri, kaynatma için harcanan enerjinin maliyeti içine katılan suya ödenen süt parası ve sağıla verdiği zararların tedavisi için harcanan paralar göz önüne alındığına salında daha pahalıya mal olur." - İşlenmiş sütlerin kaymağı olmazken sokak sütlerine kaymak olmaktadır. Bunun nedeni sokak sütlerinde işlenmiş sütlerden daha çok süt yağı mı vardır? "İşlenmiş sütler için önemli bir işlem basamağı olan homojenizasyon aşaması, süt yağını küçük parçalara basınç etkisiyle parçalayarak yağın homojen dağılımını sağlıyor. Böylece süt yağının yüzeyde birikmesi önleri ve sütün ambalajı açıldığında yüzeyde kaymak görülmez. Yüzeyde kaymak görülmemesi süt yağının azaltılmış olduğu anlamına gelmez. Süt yağıyla ilgili olarak, herhangi bir denetim söz konusu olmadığından sokak sütlerinde sütün yağı alınıp yerine su katılarak hile yapılıyor." - Süt yerine aynı miktarda süt ürünü tüketebilir mi ? "Evet, süt tüketilemiyorsa aynı miktarda yoğurt tüketimi önerilir. Ancak yoğurt da tüketilmiyorsa, eşdeğer miktarda peynir tüketimi kabul edilebilir. Burada yenilerin tuz miktarının yüksek olduğu ve fazla tuzun birtakım sorunlara sebep olabileceği de dikkate alınmalıdır." - Süte şeker karıştırmanın faydası var mıdır? "Hayır, sütün doğal bilemişinde yeterli miktarda şeker mevcuttur, süte ayrıca şeker karıştırılması istenmez. Ancak, başka tüketilmesi mümkün olmuyorsa az miktarda şeker katılabilir. Bu durumda, diş çürümelerinin önüne geçmek üzere ağız ve diş temizliğine dikkat etmek gerekir."