Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, sektörün aciliyet arz eden yapısal problemlerini çözecek bir reformun, çiğ sütün sınıflandırılması çalışmalarının sonuna yaklaştıklarını belirterek, "Süt fiyatı belirlemede, tek fiyat uygulamasından yağ ve protein değerlerini önceleyen bir fiyatlama sistemine geçme üzerinde duruyoruz." dedi.
Abone olTARIM ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Türkiye'nin ev sahipliğinde düzenlenen Dünya Süt Zirvesi'nde konuştu.
Şişli’de bir otelde düzenlenen zirvede konuşan Bakan Pakdemirli, “Hükümet olarak, verdiğimiz destek ve teşviklerle, Ülkemiz hayvancılığında, son 17 yılda, önemli gelişmeler yaşanmıştır. 2002 yılına göre, büyükbaş hayvan sayısında %74, Küçükbaş hayvan sayısında %44, Süt üretiminde %163, Kırmızı et üretiminde %166 artış sağlanmıştır. Türk tarımı; 82 milyon vatandaşımız, 3,5 milyonu aşkın göçmen ve 50 milyon turistin gıda ihtiyacını karşıladığı gibi,1730 çeşit tarımsal ürün ihraç eden bir sektör konumuna gelmiştir. Ülkemiz tarım ürünlerinde, 2018 yılında, 12,8 milyar dolar ithalata karşılık, 17,7 milyar dolar ihracat yaparak, yaklaşık 4,9 milyar dolar fazla vermiştir.” İfadelerini kullandı.
“ÜLKEMİZ SÜT ÜRETİMİNDE YÜZDE 102’LİK ORANLA KENDİ KENDİNE YETERLİ ÜLKE KONUMUNDA”
“2019 yılının ilk 7 ayında, hayvan ve hayvansal ürün ihracatımız, 803,5 milyon dolar olarak gerçekleşmiş, bir önceki yılın aynı dönemine göre toplam ihracatta ise, % 2.5’luk artış sağlanmıştır.” diyen Bakan Pakdemirli, “Bu dönemde, süt ve süt ürünlerinin ihracatı ise, % 20’lik artış göstererek, 227,9 milyon dolara yükselmiştir. Süt ve süt ürünleri, beslenme öğeleri açısından, zengin bir içeriğe sahip ürünlerdir. Dolayısıyla bugün süt, sağlıklı yaşam için vazgeçilmez gıdaların başında yer almakla birlikte, gıda sanayii için de, önemli bir hammadde niteliği taşımaktadır. Ülkemiz süt üretiminde, % 102’lik oranla, kendi kendine yeterli bir ülke konumdadır.” diye konuştu.
“SÜTTEN EN İYİ YARARLANMA ŞEKLİNİN SÜTÜ İÇEREK TÜKETMEK OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ”
Bakan Pakdemirli konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Biz yaptığımız işlerde dedikoduya değil rakamlara bakıyoruz. Rakamlar diyor ki, 2002 yılında, 122 kilogram olan kişi başına düşen süt üretim miktarı, 2017 yılında 256 kilograma, 2018 yılında ise 270 kilograma yükselmiştir. Bu rakam Dünyada 109 kilogram, AB’de 330 kilogramdır. Dolayısıyla, son 17 yılda, yüzde 130’u bulan bu artış, yetiştiricilerimizin gayreti ve hükümetlerimizin destekleri ile gerçekleşmiştir. Biz Bakanlık olarak, sütten en iyi yararlanma şeklinin, sütü içerek tüketmek olduğu düşünüyoruz. Ülkemizde içme sütü tüketimi kişi başına 41 kg, Avrupa Birliğinde ise 65 kg’dır. Sağlıklı ve dengeli bir gelişim için içme sütü tüketiminin, daha da arttırılması gerektiğinin farkındayız. Süte dikkat çekmek, sütün tüketilmesinin ilk ayağıdır. Bu zirvenin, bu hedefe hizmet edeceğine de inancım tamdır. Biz, Kamuoyunun dikkatini çekmek için, Bakanlık olarak, 1991 yılında, “Süt Tüketimini Artırma Kampanyası” ile başladık ve Dünya Süt Günü’nde, çeşitli etkinliklerle ilgi toplamayı başardık.”
“ÇİĞ SÜTÜN SINIFLANDIRILMASI ÇALIŞMALARININ SONUNA YAKLAŞTIĞIMIZI MÜJDELEMEK İSTİYORUM”
“Büyükbaş hayvancılıkta genetik potansiyelimizi artıracak şekilde ıslah politikalarını destekleyeceğiz.” diyen Bakan Pakdemirli, şöyle devam etti:
"Bunu yaparken de, ülkemizin bölgesel dinamiklerini de gözeterek, et ve sütte, bölgesel teşviklere geçme fikrini değerlendiriyoruz. Bu sayede, hem ette hem sütte verimliliğimizi artırmayı planlıyoruz. Yine, sektörün aciliyet arz eden yapısal problemlerini, silsile yoluyla çözecek bir reformun, çiğ sütün sınıflandırılması çalışmalarının da sonuna yaklaştığımızı müjdelemek istiyorum. Süt fiyatının belirlenmesinde, tek fiyat uygulamasından, sütün vasıflarını gözeten, özellikle yağ ve protein değerlerini önceleyen bir fiyatlama sistemine geçme fikri üzerinde duruyoruz. Hem arz güvenliğini, hem de tüketici açısından gıda güvenirliğini etkileyen karkas et sınıflandırması çalışmasına da sizlerden katkılar bekliyoruz.”
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Asya Bölgesi Daimi Temsilcilerinden Abdus Sobhan Sikder’in, FAO ve Türkiye’nin ortak yürüttüğü projelerin diğer bölge ülkelere örnek olma potansiyeli taşıdığını belirttiğini söyleyen Bakan Pakdemirli, “Görünen köy kılavuz istemez Kıymetli Yatırımcılar. Bölgemizdeki tüm ülkelerle ortak işbirliği yapacağımız projeler için sizleri birlikte çalışmaya davet ediyorum. Bu alanda, bakanlık olarak, var gücümüzle yanınızda olacağımızın da çağrısını yapıyorum.” dedi.
“ÇİN’E SÜT İHRACATI YAPMAK AMACIYLA VETERİİNER SAĞLIK SERTİFİKASI ÜZERİNDE ANLAŞMAYI SAĞLADIK”
Türk süt ürünlerinin bilinirliği her geçen gün artmakta olduğunu kaydeden Bakan Pakdemirli, “Özellikle, labne peyniri dünyada Turkish Labne ismiyle tercih edilmektedir. Başta Ortadoğu’ya yapmış olduğumuz ihracatı, Uzakdoğu pazarına yaymayı hedefliyoruz. Bu kapsamda, Çin’e Süt ihracatı yapmak amacıyla, Veteriner Sağlık Sertifikası üzerinde anlaşmayı sağladık. 67 adet işletmenin CİFER sisteminde kaydı yapıldı. Çin tarafının onaylamasına takiben, düşük riskli süt ürünleri için ihracat başlayacak. Ayrıca, İran ve Özbekistan ile Sağlık Sertifikası konusunda, son bir yıl için anlaştığımızın da müjdesini size vermek isterim. Ayrıca sanayicilerimizin finansmana erişim konusundaki sorunlarının farkındayız. Bu noktada Ziraat Bankası ile görüşüp çözüm için gayret göstereceğiz.” ifadelerini kullandı.