ABD'de süt ve tereyağı fiyatları son aylarda rekor seviyelere yükseldi. Bu artışta Yeni Zelanda'daki kuraklıktan Orta doğu'da pizzaya artan talebe kadar birçok küresel faktör rol oynuyor.
Abone olABD'de süt ve tereyağı fiyatları son aylarda rekor seviyeler yükseldi. Bu artışta Yeni Zelanda'daki kuraklıktan Orta doğu'da pizzaya artan talebe kadar birçok küresel faktör rol oynuyor.
ABD'de bu yıl süt piyasasındaki vadeli kontratlar yüzde 26, tereyağı fiyatları ise yüzde 62 arttı. Sütteki fiyat artışı aralarında yoğurt, dondurma ve hatta çizburgerlerin de bulunduğu binlerce ürünü etkileyebilir.
Fiyat artışının nedenleri karmaşık. Süt piyasasındaki hassas denge bir ülkedeki sorunların kelebek etkisiyle artık tüm dünyada hissedilmesine yol açıyor.
ABD'de süt fiyatlarını yükselten beş uluslararası etken şöyle;
Küresel süt piyasasının serbestleştirilmesi
10 yıl öncesine kadar farklı ülkelerin süt piyasaları birbirlerine bu kadar bağımlı değildi. Amerikan şirketleri genelde iç piyasaya yönelik üretim yapıyordu.
ABD Süt Ürünleri İhraç Konseyi Sözcüsü Alan Levitt geçmişte ABD ve Avrupa hükümetlerinin üretimin bol olduğu dönemlerde fazla ürünü stoklayıp, üretimin az olduğu dönemlerde sattığını söylüyor. Böylece de süt piyasalarının piyasadaki çalkantılardan korunduğunu vurguluyor.
Levitt bu yöntem sayesinde piyasada genelde arz fazlası oluştuğunu kaydediyor.
Ancak hükümetlerin büyük ölçüde maliyet yüzünden süt piyasasından çekilmesi ve piyasanın giderek serbestleşmesiyle diğer ülkelerle süt ve süt ürünleri ticaretinin önü açıldı.
Durum tamamen tersine döndü ve süt piyasasında bu kez arz talebi karşılayamaz hale geldi.
Bu nedenle süt piyasasındaki fiyatlar artık iyice istikrarsızlaştı. Piyasanın kuralları işlemeye başladı ve arz fazlası olunca fiyatlar düşmeye, talep fazlası olunca da iyice artmaya başladı.
Alan Levitt, "Süt ve süt ürünleri artık küresel bir piyasa. İstikrarsız ve piyasada yaşanan bir şey artık her şeyi etkiler hale geldi" diyor.
Çinli çocuklar
Levitt Çin'in genelde dünya süt ithalatının yüzde 15 ila 20'sini yaptığını anlatıyor.
Ancak Aralık 2013'ten Şubat 2014'e dek Çin'in süt talebi küresel ithalatın yüzde 20-25'ine çıktı. Çin'in talebinin büyük kısmını ABD ve Yeni Zelanda karşılıyordu.
Altı yıl önce bebekler için üretilen süt tozunda tehlikeli düzeylerde sınai kimyasal melamin bulunmasından bu yana Çin'in ithal süt ürünleri talebinde patlama oldu.
Süt ürünleri piyasası uzmanı Matt Gould, "Bebek mamalarına talep patladı. Daha pahalı olsalar da insanlar Yeni Zelanda ya da ABD yapımı ürünleri tercih ediyor" diyor.
İşte bu büyüyen talep dünyanın öbür ucunda da olsa uluslararası süt ürünleri piyasasında fiyatları yükseltiyor. Böylece ABD'li süt üreticileri kendi ülkelerinde de aynı ürün için daha fazla para isteyebiliyor.
Yeni Zelanda'da kuraklık
Yeni Zelanda dünyanın en büyük süt ürünleri ihracatçısı. Küresel süt ürünleri ticaretinin neredeyse üçte birine hâkimler.
Geçen yılkı büyük kuraklığın otlakları olumsuz etkilemesi nedeniyle ülkenin süt üretimi yüzde 30'a yakın azaldı.
Piyasada daha az ürün olunca da uluslararası süt fiyatları fırladı.
ABD daha fazla süt ihraç etti ve uluslararası piyasadaki payını arttırdı. Ancak bu arada ülke içindeki fiyatlar da yükseldi.
Ancak Yeni Zelanda için tablo o kadar karanlık değil. Süt fiyatları yükselince çiftçiler genelde yatırımlarını arttırıyor, daha çok süt üretiliyor ve böylece fiyatlar düşüyor.
Levitt geçen yılkı yatırımlar sayesinde, bu yılın ilk altı ayındaki süt üretimini büyük ölçüde arttırdığını vurguluyor.
Arzdaki artış ABD'deki fiyatları da düşürebilir ama bu birkaç ay alabilir.
Ortadoğu'daki pizza talebi
Ortadoğu'daki genç şehirli nüfus daha çok süt ürünü talep ediyor. Ama neden?
Lewitt bunu "fast food'un yayılmasıyla" açıklıyor.
KFC, Ihop, Subway, Cheesecake Factory, Jamba Juise ve Papa John's Pizza gibi Amerikan markaları Ortadoğu piyasasına girdi. Diğer markalar da sırada bekliyor.
Çin'deki bebek mamaları gibi, Ortadoğu'da pizza ve hamburgere artan talep süt ürünleri tüketimini ve dolayısıyla ABD'li tüketicilerin ödedikleri parayı da arttırdı.
Rusya'ya ambargolar
Ancak tünelin ucunda ışık görünüyor. Rusya Ukrayna krizi nedeniyle geçen ay kendisine konulan ambargolara misilleme olarak AB, ABD ve diğer Batılı ülkelerden süt ürünleri ve her türlü gıda ithalatına bir yıllık yasak koydu.
Bu yasakla küresel süt ürünleri piyasasında 6,6 milyar dolarlık ticaret ortadan kalktı. 2013'te sadece AB Rusya'ya 3 milyar dolarlık süt ürünü satmıştı ve bunun üçte biri de peynirdi.
Gould Avrupa'da çok fazla miktarda peynirin 'öksüz' kaldığını söylüyor ve "Avrupa'da bir ev bulmak zorunda oldukları çok fazla ürün var. Çünkü Rusya süt ürünleri ihracatının büyük bir kısmını oluşturuyordu" diyor.
AB Komisyonu süt ve süt ürünleri endüstrisine destek olacağını, peynir, süt tozu ve tereyağını ileride satılana dek özel depolara konulmasını sübvanse edeceğini duyurdu.
Ancak bu değişikliklerin ABD'deki süpermarketlere yansıması biraz daha zaman alacak.
Levitt Amerikaların Mart 2015 gibi farkı göreceklerini tahmin ediyor.