Susurluk raporunda adı geçen ve hakkında 10 yıldır gıyabi tutuklama kararı bulunan PKK itirafçısı Hayrettin Toka Kocaeli'de yakalandı, Diyarbakır'da serbest bırakıldı.
Abone olHayrettin Toka hakkında, 10 yıl önce Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde işyeri yakma ve bombalama gibi bazı olaylara karıştığı gerekçesiyle Diyarbakır Üçüncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı. Gıyabi tutuklu olarak aranan Toka, bir ay önce Kocaeli'nin Karamürsel ilçesinde yakalandı. Bir süre cezaevinde tutulan Toka, üç gün önce Diyarbakır'a getirildi. Mahkemeye çıkarılan sanık, hakkındaki suçlamaları reddederek, "bombalama, işyeri yakma gibi olaylara karışmadım. Devletin hiçbir kademesinde resmi ya da gayri resmi olarak görev almadım" dedi. Müdahil avukatlardan Tahir Elçi ise, Toka'nın askerliğini hangi birimde ve ne şekilde yaptığının sorulmasını istedi. Mahkeme heyeti bu sorunun Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanlığı ile Batman Alay Komutanlığı'na sorulmasına karar verdi. Sanık Toka, sabit ikametgah sahibi olması, savunmasının alınması ve eldeki kanıt durumuna göre tahliye edildi. İddianameden... İddianamede, PKK itirafçısı olan sanıklar Adil Timurtaş, Recep Tiril, Abdulkadir Aygan, Fethi Çetin, Hüseyin Tilki, Ali Ozansoy, İbrahim Babat, korucular Faysal Şanlı, Lokman Gündüz ve jandarma istihbarat elemanı Mehmet Zahir Karadeniz hakkında 'çete kurmak, adam öldürmek, patlayıcı madde atmak' suçlarından ömür boyu hapis cezası isteniyor. Sanıkların itirafçı olduktan sonra dönemin Diyarbakır Jandarma Asayiş Komutanı Hikmet Köksal, Ankara'da 1993 yılında öldürülen JİTEM Grup Komutanı Binbaşı Ahmet Cem Ersever, binbaşılar Arif Doğan, Hasan Uysal, Aytekin Özel ve Ahmet Şeker'in emrine verildikleri, ardından Güneydoğu'da JİTEM adına PKK'lı olduğuna inandıkları çok sayıda kişiyi kaçırıp öldürdükleri, örgüte sempati duyduğu idiasıyla bazı kamu görevlilerinin araçlarına bombalı saldırılar düzenledikleri, işyeri ve gazete bürolarını bombaladıkları belirtiliyor. Sanıkların bu eylem ve faaliyetlerinin ise yine JİTEM adına çalışan İbrahim Babat sahte kimlikli Hacı Hasan adlı Suriye uyruklu PKK itirafçısının Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı'na verdiği el yazılı ifadesiyle ortaya çıktığı kaydediliyor. Susurluk olayı 3 kasım 1996'da Balıkesir'in Susurluk ilçesinde meydana gelen trafik kazası devlet - mafya - polis üçgenini ortaya çıkardı. 3 kasım akşamı İstanbul yönünde giden 06 AC 600 plakalı Mercedes marka otomobil, Susurluk'ta benzin istasyonundan çıkan Hasan Gökçe yönetimindeki 20 RC 721 plakalı kamyona çarptı. Kazada, otomobilde bulunan dört kişiden üçü öldü, biri yaralandı. Kısa bir süre içinde kazada ölenlerin İstanbul eski Emniyet Müdür Yardımcısı Hüseyin Kocadağ, 'Mehmet Özbay' adına düzenlenmiş kimlik taşıyan katliam sanığı Abdullah Çatlı ve sevgilisi Gonca Us, yaralananın da DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Edip Bucak olduğu ortaya çıktı. Bu bilgiler olayın seyrini tamamen değiştirdi ve Türk siyasi tarihinde yeni bir sayfa açtı. Bu tarihten sonra 'derin devlet' tartışması Türkiye'nin gündemine oturdu.