''Susurluk Davası''nın 14 hükümlüsünün, yeni TCK hükümleri için yeniden yargılanmalarına başlandı.
Abone ol''Cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak ve bu teşekkülü yönetmek'' suçundan 4 ile 6 yıl arasında hapis cezasına çarptırılan ve aralarında eski Özel Harekat Dairesi Başkan Vekili İbrahim Şahin ile MİT eski görevlisi Korkut Eken'in de bulunduğu ''Susurluk Davası''nın 14 hükümlüsünün, yeni Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) lehe olan hükümlerinin uygulanması için yeniden yargılanmalarına başlandı.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, Sami Hoştan, Ayhan Çarkın, Abdülgani Kızılkaya, Ayhan Akça, Ziya Bandırmalıoğlu, Ercan Ersoy ve Mustafa Altunok katıldı. Haluk Kırcı, İbrahim Şahin, Ali Fevzi Bir, Enver Ulu, Yaşar Öz ve Korkut Eken ise duruşmaya gelmedi.
Mahkeme heyeti, hükümlülerden Oğuz Yorulmaz'ın öldüğünü tutanağa yazdırdı.
Duruşmada hazır bulunan sanıklar, yeni TCK'daki lehe hükümlerin uygulanmasını istediklerini söylediler. Avukatları olmayan Haluk Kırcı ve Ali Fevzi Bir için İstanbul Barosu'ndan avukat istenmesine karar veren mahkeme heyeti, Cumhuriyet Savcısı'nın mütalaasını hazırlaması amacıyla duruşmayı erteledi.
SAMİ HOŞTAN'IN BARIŞ ARABULUCULUĞU
Sami Hoştan, duruşma çıkında ''Sedat Şahin ile Saral Grubu'nu barıştırdığı'' yönündeki iddialara ilişkin basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı.
Hoştan, ''Bunlar olmaması gereken şeylerdi. Burhanettin Saral da Sedat Şahin de benim kardeşim. Barıştırmak için araya girdim. Barıştırdım. Artık o işi kimse bozamaz. Bazıları bu durumdan rahatsız olmuş olabilir, ama artık sonsuza kadar çatışma olmayacak. Böyle daha iyi olmadı mı?'' dedi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Susurluk'ta 3 Kasım 1996 tarihinde meydana gelen trafik kazasının ardından ortaya atılan iddialarla ilgili açılan davayı 12 Şubat 2001 tarihinde karara bağlayan İstanbul 6 No'lu DGM, sanıklardan İbrahim Şahin ve Korkut Eken'i, ''cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak ve bu teşekkülü yönetmek'' suçundan 6'şar yıl, eski polisler Ayhan Çarkın, Ayhan Akça, Oğuz Yorulmaz, Enver Ulu, Mustafa Altunok, Ercan Ersoy ve Ziya Bandırmalıoğlu ile Bucak'ın şoförü Abdülgani Kızılkaya, ''katliam hükümlüsü'' Haluk Kırcı, ''uluslararası uyuşturucu kaçakçısı'' Yaşar Öz, öldürülen kumarhaneci Ömer Lütfü Topal'ın iş ortakları Sami Hoştan ve Ali Fevzi Bir'i de ''cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak'' suçundan 4'er yıl ağır hapis cezasına mahkum etmişti.
DGM, tüm sanıklar hakkındaki ''yakalama ve gıyabi tevkif müzekkeresi bulunan kişiyi saklamak veya saklı olduğu yeri bildiği halde yetkili mercilere derhal haber vermemek'' suçunun ise 4616 sayılı Şartla Salıverilmeye, Ceza ve Davaların Ertelenmesine İlişkin Yasa uyarınca ertelenmesini kararlaştırmıştı. DGM'nin bu kararı, Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nce ''bazı sanıkların gizli celsede açıklama yapma istemlerinin kabul edilmemesi veÖmer Lütfü Topal cinayetine ilişkin dava sürecinin sorulmaması'' dikkate
alınarak, ''eksik soruşturma'' gerekçesiyle oybirliği ile bozulmuştu.
Dosya, İstanbul DGM'ye gönderilmeden dönemin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun itirazı üzerine 8. Ceza Dairesi'ne yeniden gönderilmişti.
Yargıtay, esasa ilişkin yaptığı inceleme sonucu, Eken ve Şahin'in 6'şar, diğer 12 sanığın da 4'er yıllık ağır hapis cezalarını onamıştı. Bu arada, sanıklardan Mustafa Altunok, yeni TCK'nın yürürlüğe girmesinin ardından lehe olan hükümlerin incelenerek uygulanması için kaldırılan 6 No'lu DGM'nin yerine kurulan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurmuştu. Altunok'un bu talebini kabul eden mahkeme, lehe hükümlerin değerlendirilmesi için 14 kişinin yeniden yargılamasına karar vermişti.