BIST 9.777
DOLAR 34,16
EURO 38,17
ALTIN 2.920,22
HABER /  GÜNCEL

Susurluk fotoğrafı hayatını bitirdi

Susurluk'un fotoğrafını çekti hayatı zehir oldu. Önce işinden atıldı, daha sonra da ölüm tehditleri aldı. Haluk Girti bir fotoğrafın anatomisini anlattı;

Abone ol

İNTERNETHABER/ÖZEL

Mafya, siyasetçi, polis üçgeninin, yani derin devlet çetesinin ilk kez ete kemiğe büründüğü Susurluk sürecinde bir fotoğraf çok konuşulmuştu. Gazeteci Haluk Girti'nin çektiği fotoğrafta, dönemin Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin, Abdullah Çatlı'yla karşılıklı göbek atıyordu.

O döneme damgasını vuran bu kareler Haluk Girti'nin kabusu oldu.

Bu fotoğrafların medyaya yansımasından sonra Haluk Girti için zor günler başladı. Gazeteci Girti, o tarihi fotoğrafı nasıl çektiğini, aldığı ölüm tehditlerini, Tuncay Güney'in teklifini, kirli bağlantıları ve de ardından yaşadıklarını ATV habere anlattı.

İşte Haluk Girti'nin konuşmasından satırbaşları;

Akşam gazetesi polis-adliye muhabiri Haluk Girti, Susurlukçu Özel Harekâtçılar Ayhan Çarkın ve Ziya Bandırmalıoğlu çocuklarının Kumkapı'daki sünnet düğününde çektiği fotoğrafların Türkiye gündemine oturacağından habersizdi. Muhabirlik yaptığı yıllarda Abdullah Çatlı ismini bildiğini ancak yüzünü hiç görmediğini söyleyen Girti, Özel Harekâtçılarla tanışmasını şöyle anlatıyor:

"Yıllar sonra Akşam gazetesinde çalıştığım sırada bir komiserle tanıştım. Bu komiser beni zaman içinde farklı yerlerdeki, farklı kişilerle tanıştırdı. Susurluk'taki Özel Harekâtçılar benim karşıma dost olarak çıktılar. Yediğimiz-içtiğimizin ayrı gitmediği zamanlar oldu. Çatlı'yı da bana Reis diye tanıttılar. Bir gün beni sünnet düğünlerine davet ettiler. Ben de onlara jest yapmak istedim. Birkaç fotoğraf ve kısa bir haber yapmaktı amacım. Nitekim öyle de oldu. Her şey Susurluk kazası sonrasında değişti." 

O FOTOĞRAFI ÇEKTİĞİME PİŞMANIM

O fotoğrafı çektiği için çok pişman olduğunu dile getiren Girti, "Hayatımı bana zehir ettiler, 13 yıldır öldürmediler beni ama öldürmekten beter ettiler. Ölseydim belki kurtuluş olurdu" dedi.

Düğünde çekilen kareleri Akşam'ın arşivinde değil evinde sakladığını ifade eden Haluk Girti, söylendiği gibi fotoğrafların Tuncay Güney tarafından çalınmadığını belirtti.

BAZI GERÇEKLER ORTAYA ÇIKTI

Susurluk kazasından sonra arşivimdeki fotoğraflara baktım. Gördüğüm ve şaşırdığım tek kare, Abdullah Çatlı ile İbrahim Şahin'in birlikte göbek attığı fotoğraflardı. Mafya, polis ve devlet ilişkileri içerisindeki üçgeni ortaya çıkaran bir kareydi bu. O dönemde kimse kimseyi tanımadığını söylüyordu. Benim çektiğim o fotoğraflarla bazı gerçekler ortaya çıktı. 

TUNCAY GÜNEY FOTOĞRAFLARIN ÜZERİNE ATLADI

Girti çektiği fotoğrafları o dönem çalıştığı gazetesine getirmiş, ancak fotoğraflar yayınlanmamıştı. İşte bu sırada Tuncay Güney devreye girdi. Haluk Girti, Tuncay Güney'den kendisine gelen teklifi de şöyle dile getirdi; 

"Mehmet Özbay olarak tanıdığım kişinin Abdullah Çatlı olduğu ortaya çıkınca fotoğrafları göz atmak için tekrar getirdim. O sırada yanıma Tuncay Güney geldi ve bunların çok önemli olduğunu söyleyerek Behiç Kılıç'la birlikte Mehmet Ali Ilıcak'a götürdü. Ancak gazete bunları bilmediğim bir nedenle kullanmak istemedi. Güney, Veli Küçük ve MİT'e vermek üzere fotoğraflardan iki kare istedi. Ben de sakınca görmedim" diyen Girti, daha sonra Güney'in fotoğrafları pazarlamak istediğini söyledi.

Aydın Baylan'la bağlantı kuran Güney'in kendisine o dönem Kanal D'nin başında bulunan Tuncay Özkan'la bir görüşme ayarladığını söyleyen Girti, şöyle devam etti:

"Fotoğrafları görünce, 'harika bir şey' deyip görüntülerinin olup olmadığını sordu. Yok deyince karşılığında ne istediğimi sordu. Ben de iş garantisi vermesini istedim. Fotoğraflar Uğur Dündar'a gösterildi. Dündar da 'ne gerekiyorsa yapın' demiş. 700 milyon lira para verdiler. Ertesi gün fotoğraflar yayınlanınca da Akşam gazetesinden ekip olarak kovulduk. Sonra tehditler gelmeye başladı ve kimse iş vermedi."

TUNCAY ÖZKAN SÖZÜNDE DURMADI

Daha sonra da iş bulmak için Tuncay Özkan'ın kapısına giden Girti, beklemediği bir muameleyle karşılaşmış.

Girti bu durumu da şöyle özetliyor, "Tuncay Özkan'a gittim, işten atıldım, nasıl yardımcı olacaksınız bana dedim ama beklediğim yardımı alamadım ve muallakta kaldım"

GİRTİ'NİN İNFAZINI VELİ KÜÇÜK DURDURMUŞ

Haluk Girti kendisi hakkında verilen infaz kararının dönemin güçlü adamı Veli Küçük tarafından durdurulduğunu, bunu da kendisine Ergenekon davası tutuklusu Ümit Oğuztan'ın anlattığını açıkladı.

"Gazeteci Ümit Oğuztan o dönemlerde bana 'Haluk, verilmiş sadakan varmış, şuanda yaşıyorsan Veli Küçük Paşa'nın sayesinde yaşıyorsun. Senin infazın aslında verilmişti' dedi."