Economist dergisi, Türkiye'deki Süryanilerin de, 1915 olaylarının soykırım olarak kabul edilmesini sağlamak için lobi faaliyetlerini yoğunlaştırdığını yazdı.
Abone olEconomist dergisi, Türkiye'deki Süryanilerin de, 1915 olaylarının soykırım olarak kabul edilmesini sağlamak için çabalarını yoğunlaştırdığını belirtiyor ve tarihi manastır Mor Gabriel'in arazisi üzerindeki mücadeleye yer veriyor. Yazıda özetle deniyor:
"Jön Türkler, Kürt aşiretleriyle birlikte 1915'te Ermenileri topluca katlederken din adamları Hristiyanları katledenleri servet ve güzel kadınların beklediğini, cennette yerlerinin hazır olduğunu söylüyordu. Bir milyon Osmanlı Ermenisi'nin ölümleriyle ilgili birçok kayıt bulunmasına rağmen onlarla birlikte ölen dünyanın en eski Hristiyan topluluklarından biri olan 10 binlerce Süryani hakkında çok az şey biliniyor."
"Stockholm'den Sydney'e Süryani diasporası uluslararası platformda ölümlerin soykırım olarak tanınması için lobi faaliyetlerini güçlendiriyor. Büyük bir Süryani nüfusuna sahip İsveç tanıdı bile. 1915'teki trajedinin 100'üncü yılı yaklaşırken Türkiye karşı mücadele başlatıyor."
'Mor Gabriel savaşı'
"Midyat yakınlarındaki çorak bir tepede kurulu tarihi Süryani manastırı Mor Gabriel, Türkiye'nin ılımlı İslamcı hükümetinin desteklediği Kürt köylülerle metropolit Timotheos Samuel Aktaş arasındaki arazi kavgasının merkezinde yer alıyor. Aktaş'ın sayıları giderek azalan cemaati İsa'nın dilini konuşuyor. Manastırdaki keşişler, bu dili yaşatmak mücadelesi veriyor.
"Süryanilerin son sorunları Avrupa'da yaşayan Süryanilerin dönmeye başlamasından sonra civar köylerdeki Kürtlerin manastır arazisinde hak iddia etmesiyle başladı. Avrupa'daki Süryaniler, 2002'de iktidar gelen AKP'nin azınlıkları kucaklamasından cesaret alarak gelmişlerdi. Süryaniler evlerini inşa ederken Kürtler hasmane davranmaya başladı. Köylüler, savcılığa giderek yabancıların gizlice manastırda toplandığını ve yasa dışı şeyler yaptığını, manastırın bir camiinin üstüne inşa edildiğini söyledi. Piskopos, "Bu manastır Muhammed Peygamber'in doğumundan 174 yıl önce de vardı" diye tepki gösterdi."
'Dönmekten vazgeçtiler'
2009'da Hazine'nin de manastırın arazisinde hak iddia ettiğini belirten dergi şöyle devam ediyor:
"Manastırın onlarca yıldır vergisini ödemesine ve mülkiyeti kanıtlayan belgeler sunulmasına rağmen mahkeme Hazine'yi haklı buldu. Dava haberleri yayılınca Süryaniler dönmekten vazgeçmeye başladı. Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Gül'le ayrı ayrı yapılan toplantılar sonuç vermedi. İki lider de Süryanilerin 1915'teki katliamı soykırım olarak tanıtma çabalarına gönderme yaparak "Sizin topluluğunuz dışarıda konuşuyor" diye Aktaş'a sitem etti. Manastır temyize gitti. Piskopos, gerçek adaleti Tanrı'nın sağlayacağını söylüyor."