Gece boyu yakınlarını bulmak için seferber olan aileler, Suruç ile Urfa'daki hastaneler arasında mekik dokudu. Hatice Kamer'in haberi.
Abone olDün akşam saatlerinde Suruç Devlet Hastanesi önüne gittiğimizde kapıda çocuklarını aramaya gelen aileler vardı.
Genç bir anne ağlıyordu. Bu hastanede çocuğunun ne ölüsünü, ne de dirisini bulabilmişti.
Çaresizce Urfa'daki hastanelere bakmak için oradan ayrıldılar.
Mardin Kızıltepe'den gelen bir başka aile de, aynı umutla kapıda bekliyordu.
Şemsa Yurtgül’ün oğlu Murat, İstanbul Arel Üniversitesi Psikoloji üçüncü sınıf öğrencisi.
Bayram tatili için bir hafta önce eve gelen Murat, arkadaşı Emrullah Akhamur ile birlikte sabah Kızıltepe'den Suruç'a geçmiş.
Annesiyle patlamadan yarım saat önce telefonla konuşan genç, Kobani'ye gidecekleri için kimliklerinin alındığını söylemiş.
"Listede adı var ama morgda ve hastanede bulamadık oğlumu. Akrabalarla seferber olduk, kimisi Antep'e, kimisi Urfa'ya gitti ama hala bir haber alamadık" dedi.
Murat'ın dayısı İsmet Çınar bu sabah telefonla arayarak yeğeninin cesedini, tanınmaz bir halde Gaziantep'te morgda bulduklarını söyledi. Murat'tan geriye gülümseyen fotoğrafı kaldı.
Görgü tanıkları anlatıyor
Yaralıların bir bölümü Şanlıurfa Araştırma Hastanesi'nde tedavi ediliyor. ESP Meclis Üyesi Ayhan Ener, 30 cenaze olduğunu ve akşam saatlerinde 15 kişiden haber alınamadağını söyledi.
Ener "13 civarında kimliği tespit edilemeyen, parçalandığı için teşhis edilemeyen ceset var. Beş kişi yoğun bakımda, gözlem altında olan arkadaşlarımız var. 150 kadar yaralı var." dedi.
Adana'dan gelen Fatma Edemen (22) federasyon üyesi. Arkadaşı Emre Genç (28) İstanbul'dan gelmiş.
İkisi de olaydan yara almadan kurtulabilmiş. Patlamanın etkisiyle, ikisinde de geçici işitme kaybı oluşmuş.
Fatma, bomba patladığında ön taraftaymış. Hemen arkasında duran kişi patlamanın şiddetine maruz kalınca onun hayatı kurtulmuş.
"Biz topladığımız oyuncakları, kitapları Kobani'ye götürecektik. Bütün bu yardımları yasal yollardan götürmek için yetkili mercilerle de görülmüştük. Engel çıkması halinde de sadece eşyayı gönderecektik. Gitmeden de, burada bulunuş amacımızı basınla paylaşmak istedik. Eş Başkanımız konuşmasını tamamlamamıştı ki, bir patlama ve uğultu. Sonrasını hatırlamıyorum."
Arkadaşı Emre de hala olayın şokunu yaşıyor. O sırada fotoğraf çekiyormuş. Patlama olunca kaçmış.
"Birkaç dakika önce güle oynaya bir arada olduğumuz yoldaşlarımız parçalanmış bir şekilde yerde yatıyordu." diyor.
Dünden kalanlar
Sabahın erken saatlerinden itibaren Amara Kültür Merkezi bahçesinde, belediye ekipleri çalışmaya başladı.
Tazyikli sularla olay yerindeki kalıntı ve izleri temizlediler. Ama tazyikli suya rağmen dünden kalan kan kokusu ilçede hala yoğun.
Suruç Belediyesi'ne asılan siyah bayrak, çarşı merkezindeki zırhlı araçlar ve başbakanın ziyareti öncesinde Aligör Caddesi'ni trafiğe kapatan polisler, dünkü korkunç saldırıdan Suruç'a kalan diğer emareler bu sabah.