Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde Kobani'ye yardım götürmek üzere toplanan SGDF üyeleri basın açıklaması yaptığı sırada yaşanan bombalı saldırıyı IŞİD'in düzenlemiş olabileceği ifade ediliyor. Başbakan Davutoğlu tüm partilere ortak deklarasyon çağrısı yaptı.
Abone olŞanlıurfa'nın Suruç ilçesinde Kobani'ye yardım götürmek üzere toplanan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyelerinin basın açıklaması yaptığı sırada yaşanan bombalı saldırıyı IŞİD'in düzenlemiş olabileceği ifade ediliyor.
Öğlen saatlerinde meydana gelen saldırı, SGDF üyelerinin Suruç Kaymakamlığı'ndan Kobani'ye geçiş izni bekledikleri sırada Belediye'ye ait Amara Kültür Merkezi'neyken yaşandı.
BBC Türkçe'ye bilgi veren Suruç Kaymakamı Abdullah Çiftçi, saldırganın kadın olduğunu ve ilk belirlemelere göre tek kişi olduğunu aktardı.
Görgü tanıkları saldırının ardından bölgeye gelen emniyet araçlarının kalabalıktan alanı terk etmelerini istediğini, ikinci bir patlamanın yaşanabileceği yönünde uyarılar yaptığını ifade etmişti.
Olay yerinde bulunan bir görgü tanığı ise "Patlama yeriyle benim bulunduğum yerin arası 15 metreydi. Patlama kesin intihar saldırısıdır. Bahçede herhangi bir araç yoktu" dedi.
SGDF üyelerinin Kobani'ye giderek, yerel halka yardım götürmek istediği belirtiliyordu. Kobani etkinliği kapsamında bir kütüphane inşa edileceği, bir çocuk yuvasının boyanacağı ve oyun parkı yapılacağı açıklanmıştı.
Davutoğlu: IŞİD ihtimali güçleniyor
Ankara'da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Ahmet Davutoğlu, saldırının Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) ile bağlantılı olabileceği yönündeki işaretlerin giderek güçlendiğini ifade etti.
Örgütün Arapça isminin baş harflerinin kullanıldığı DAEŞ kısaltmasını kullanan Davutoğlu "Özellikle DAEŞ üzerinde duruyoruz... Saldırı canlı bomba ise ve aynı anda Kobani’de de saldırılar yaşanıyorsa DAEŞ ihtimali yükseliyor" dedi.
Ancak Davutoğlu, incelemelerin devam ettiğini ve henüz bir yargıya varmak için erken olacağını da vurguladı.
Suruç'taki saldırıya dair gelişmeler takip edilirken, Kobani'den de patlama sesleri yükselmiş, IŞİD militanlarının kentin güney bölgesindeki YPG kontrol noktalarına bomba yüklü araçlarla saldırdığı belirtilmişti.
Davutoğlu saldırıda 30 kişinin hayatını kaybettiğini, 104 kişinin de yaralandığını açıkladı.
Demirtaş: Halkımız kendi güvenlik tedbirlerini almalı
Halkların Demokratik Partisi Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ise saldırıya güvenlik zaaflarının yol açtığını ifade ederek "Bakın iddia ediyorum Suruç'ta açıklama yapacak gençlerin tamamı kayıt altındadırlar. Orada kimler var Emniyet biliyordur. Kimse kimseyi kandırmasın. Devlet oraya kim gelecek kim gidecek biliyor" dedi.
Med Nuce televizyon kanalına konuşan Demirtaş, "En önemli konu, artık halkımız kendi güvenliğini almak durumunda. Tüm il ve ilçe teşkilatlarımız kendi güvenlik tedbirlerini almalıdırlar" vurgusunu yaptı.
Demirtaş'ın bu çağrısına Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun tepkisi ise sert oldu.
Davutoğlu, "Her kim kendisinden menkul bir tedbir almaya kalkarsa güvenlik güçleri tedbirini alır. 6-7 Ekim olaylarının tekrar yaşanmasına müsaade etmeyiz. Bu saldırı Türkiye'nin huzuruna karşıdır. Bütün toplum omuz omuza vermeli" dedi.
Davutoğlu ayrıca Meclis'teki tüm siyasi partileri ortak bir deklarasyon yayınlamaya da çağırdı.
Erdoğan: Kınıyorum, lanetliyorum
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise saldırıya dair açıklamayı Kuzey Kıbrıs ziyareti sırasında yaptı ve 'Terör nereden gelirse gelsin lanetlenmelidir' dedi.
Saldırıyı kınadığını ve lanetlediğini söyleyen Erdoğan, "Terör, insanlığın huzurunu mutluluğuna kast eden olaylar silsilesidir. Buna karşı mücadeleyi dünyanın her yerinde hep birlikte vermeye mecburuz" vurgusunu yaptı.
Suruç saldırısı protesto edildi
Suruç'ta 30 kişinin hayatını kaybetmesine yol açan saldırı, İstanbul ve diğer büyük illerde de yürüyüşlerle protesto edildi.
İstanbul'da Tünel'den Galatasaray'a doğru yürüyüşe geçen topluluğun en önünde HDP İstanbul milletvekilleri, ESP, ÖDP gibi partilerin ve kitle örgütlerinin yöneticileri vardı.