BIST 9.725
DOLAR 35,19
EURO 36,71
ALTIN 2.967,32
HABER /  GÜNCEL

Suruç patlaması HDP'den olağanüstü çağrı

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Suruç'ta meydana gelen patlamayla ilgili son dakika açıklamalarda bulundu. Demirtaş, Meclis'i olağanüstü toplanmaya çağırdı.

Abone ol

ŞANLIURFA Suruç'ta meydana gelen patlamanın ardından HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP MYK toplantısı ardından son dakika açıklamalarda bulundu.

Selahattin Demirtaş, HDP'nin 80 milletvekili ile hazır olduğunu, 30 vekilin daha imza vermesi dahilinde TBMM'yi olağanüstü toplantıya davet edeceklerini belirtti.

"3 TEMEL GÜNDEMLE OLAĞANÜSTÜ TOPLANTIYA ÇAĞRIYORUZ"

Demirtaş konuşmasının devamında, "TBMM'yi olağanüstü toplantıya çağırıyoruz. Bizler de 80 milletvekili imzamızla hazırız. Parlamentoyu 3 temel gündemle olağanüstü toplantıya çağırıyoruz. TBMM olup bitene sessiz kalamaz, 80 vekilimize ek olarak 30 vekil daha imza verirse Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırıyoruz. Milletvekillerini destek vermeye, imza vermeye çağırıyoruz.

Birincisi çözüm süreci, eğer parlamento alacağı kararla bir selamete varırsa daha sağlıklı olacaktır. İkincii Türkiye'nin Rojava ile olan ilişkisi. Dış poltika ve IŞİD tehlikesi ise üçüncü madde olmalıdır. Oluşacak koalisyon hükümeti parlamentonun alacağı karara riayet edip çalışmalar yaparsa inanıyorum ki ülkemiz bu tehditlerden kurtulacak, barışa daha çabuk kavuşacaktır." dedi.

suruç-patlamasi-hdp-son-dakika-açiklamasi.png

Demirtaş'ın açıklamasından satırbaşları:

İnsanlık dışı Suruç katliamını bir kez daha lanetlediğimizi böylesine vahşileşmiş bir terör anlayışının neler yapabileceğini bir kez daha acı örneğiyle bize hatırlatan bu terör eylemini kınadığımızı, orada 32 arkadaşımızı, genç yoldaşımızı yitirdik. Her birine Allah’tan rahmet diliyoruz. Bu arkadaşlarımız Türkiye’nin değişik illerinden Kobani'deki insanlarla, çocuklarla dayanışma göstermek için yola çıkmışlardı. Yanlarında oyuncaklar, günlük insani ihtiyaçlar, karınca kararında yürüttükleri yardım kampanyasıyla bohçalarıyla yola çıkmış, Kobani’ye geçmelerine izin verilmemişti, ama onlar son bir kez mesajlarını vermek için kültür merkezinin bahçesinde basın toplantısı düzenleme kararı almışlardı.

"RAHATLIKLA GİDİP GELDİLER AMA..."

Türkiye’nin sınırlarından TIR’larla silahlar geçirildi. İnsanlığını yitirmiş, tecavüz ordusu rahatlıkla gidip geldiler, sınırı neredeyse kendi istekleri doğrultusunda rahatlıkla kullanabiliyorlar. Ama bu devrimci gençlerin götürdüğü oyuncaklar sınırdan geçemedi. Bu üniversite öğrencileri sınırdan geçemediler. Fakat onların taşıdığı mesaj yerine oluştu. Kimi Trabzonlu, Samsunlu, Dersimli, İstanbullu. Kimi tıp hukuk öğrencisi, ama her biri bu ülkenin ezilenleri için mücadele geleneğinden direniş geleneğinden gelen birer yiğit devrimci. Dün ülkemiz işte böylesine 32 önemli evladını, devrimcisini kaybetmiş oldu. Bir kez daha yüreği yananların, bu ölümden acı duyanların başı sağ olsun diyorum.

"ÖLÜMLERE SEVİNENLER OLDU"

Öyle diyorum, maalesef ülkemizde bu ölümlere sevinenler de oldu. Memnuniyet duyanlar da oldu. Anladık ki evet, çoğunluk olarak bir aradayız. Anladık ki bu acıyı yürekten paylaşanların sayısı Türkiye’nin dört bir yanında savaş isteyenlerden daha çok. Sayımız daha fazla. Bu bizi mutlu etti. Türkiye’nin her yerinden kardeşlik mesajları almak, bu vahşeti kınayan mesajlar almak bizi mutlu etti.

"ELİNİZE SAĞLIK MESAJI YAYINLAYANLAR..."

Ama aynen IŞİD gibi düşünen, katliama inanan kişilerin olduğunu da gördük, siyasi anlayışların olduğunu da gördük. IŞİD PYD’den daha iyidir diyenler, HDP’den daha iyidir diyenler, oradaki katliamlar için elinize sağlık mesajı yayınlayanlar da oldu. onlar insanlık onurundan nasibini almamış olanlardır. Biz yüzümüzü Türkiye’nin aydınlık insanlarına, barıştan yana dönük olarak insanlarına döneceğiz.

"BUNLARI ORTAYA ÇIKARMAK YARIM GÜNLÜK İŞ"

Elbette ki bu saldırı partimizin gençlerimizin uğradığı ilk saldırı değil, kim bilir belki de son saldırı da olmayacak. Yakalanır mı arkasındakiler, bilemiyoruz. İçinde devlet parmağı olan, devletin içinden güç alarak, destek alarak gerçekleştirilen hiçbir katliamın arkasındakiler çıkarılmadı. Diyarbakır mitingi katliamcısı bu işi tek başına yapmış gibi içerde tutuldu sadece. Hangi devlet elemanından istihbarat aldı, destek aldı, kim yakaladı serbest bıraktı? Bunları ortaya çıkarmak yarım günlük iştir. HDP olarak biz iktidarda olsaydık sadece yarım gün içerisinde bütün bu bağlantıları ortaya çıkarıp savcılığa teslim ederdik. Mersin Adana bombacısı. Kimliği belli, yeri yurdu belli. Ama arkasında kimler var, kimlerden destek alarak bunları yaptı? Bunu ortaya çıkarmak yarı günlük iş. Ama bombalayan da ortada yok.

Roboski’de 34 kişiyi katledenler yarım günlük soruşturmayla ortaya çıkabilirdi. Emri verenleri bulabilirdiniz, hala yok. Gezi direnişinde katledilen 9 gencin, çocuğun nasıl katledildiğini ortaya çıkarmak yarım gününü bile almazdı. Ceylan Önkol, karakoldan atılan roketle paramparça edildiğinde, o atışı yapanı bulmak zor değildi.

"FAİLLERİNİ ORTAYA ÇIKARIN"

İşin içine devlet bulaşmışsa, failler bulunamıyor. Şimdi bize birlik olalım diyenler, evet bir arada beraber olalım da devleti siz yönetiyorsunuz. Mağdur olan hep halk, mağdur olan hep biz. Siz işlenen bu suçların faillerini ortaya çıkarın. İktidarda olduğunuz dönem boyunca gerçekleştirilen katliamların hesabını verin. Yine beraber oluruz. Ama kusura bakmayın, bütün suçlarınıza bizi ortak edecek şekilde yaptığınız çağrıları biz uygun görmüyoruz.

"CENAZELERE SAHİP ÇIKMAYA DAVET EDİYORUZ"

Öncelikle 28 arkadaşımızın cenazesinin morgdan alınıp memleketlerine gönderildiğini biliyoruz, 4 arkadaşımızın henüz kimlikleri tespit edilemedi. Vicdanı olan, ben bu ülkede kardeşçe yaşamak istiyorum diyen herkesi bu cenazelere sahip çıkmaya çağırıyoruz. Görkemli şekilde bu devrimcileri uğurlamaya davet ediyoruz.