Suriye'ye askeri müdahale ile ilgili tartışmalar sürerken, gözler Esad rejiminin bölgedeki yakın müttefiki İran'a ve İran'ın yeni liderine çevrildi.
Abone olSuriye'ye askeri müdahale ile ilgili tartışmalar sürerken, gözler Esad rejiminin bölgedeki yakın müttefiki İran'a çevrildi.
Tahran yönetimi askeri müdahaleye şiddetle karşı çıkıyor. Fakat bir müdahale olursa İran'ın tavrının ne olacağı da merak konusu.
1980'lerde Irak ile savaşırken kimyasal saldırıya maruz kalan İran, kimyasal silah kullanımına karşı çıktığını her fırsatta vurguluyor.
Suriye'de sivillere karşı kimyasal silah kullanıldığı iddialarının hemen sonrasında İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Twitter hesabında sert tepki vermiş ve kimyasal silah kullanımını kınamıştı.
Ruhani, açıklamasında Suriye rejimini suçlayacak herhangi bir ifadeden kaçındı. Muhaliflerin kimyasal saldırı yapabileceğini ima ederek, iddiaların BM tarafından araştırılmasını istedi.
Tahran rejimi ayrıca Rusya ile birlikte Suriye yönetimine baskı yaparak, BM denetçilerinin kimyasal silah kullanıldığını iddia edilen bölgeye girmelerini sağladı.
İran neden temkinli?
Suriye'deki iç savaşta başından beri Esad rejimine askeri ve teknik destek sağlayan İran, kimyasal silah kullanımı iddiaları ile ilgili olarak oldukça temkinli davranıyor.
Örneğin Rusya'nın aksine üst düzey İranlı yetkililer, Batı'yı hedef alan sert açıklamalardan bugüne dek kaçındı.
Peki neden?
Avrupa Birliği Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü'nün kıdemli uzmanı Rouzbeh Parsi, İran'ın "bekle ve gör" politikası izlediğini söylüyor.
Parsi'ye göre İran, ABD'nin saldırı planları netleşmeden yorum yapıp hareket özgürlüğünü daraltmak istemiyor.
İran'ın temkinli politikasında bu ay göreve başlayan Cumhurbaşkanı Ruhani'nin getirdiği yeni yaklaşımın da etkisi var.
BBC Farsça Servisi'nin Beyrut Muhabiri Mehrdad Farahmand, İran'ın Suriye krizini diplomatik yolla çözmeye çalıştığını söylüyor.
Parsi de Ruhani yönetiminin sert açıklamalardan kaçınarak daha yumuşak ama incelikli bir politika uygulamaya çalıştığını söylüyor.
Fakat Suriye'ye olası bir askeri müdahale, Şam'ın en büyük müttefiki Tahran yönetimi için yine de büyük bir sınav niteliğinde.
Uzmanlar böyle durumda Suriye'de rejim değişikliğine yol açmayacak küçük bir operasyona İran'ın göz yumacağı mesajını veriyor.
Kırmızı çizgiler
Londra'daki King's College'de Ortadoğu ve Akdeniz Çalışmaları Programı Direktörü Prof. Michael Kerr "Eğer Esad rejiminin kimyasal silah kullandığı kanıtlanırsa ve rejimi devirmeden bir operasyon gerçekleşirse Tahran yönetimi Suriye söylemini yumuşatabilir ve rejimin eylemleri ile arasına mesafe koyabilir" diyor.
Ama Suriye'de Esad rejimini devirmeye yönelik bir hamle hala Tahran rejiminin kırmızı çizgisi.
Özellikle İran'daki şahin politikacılar, Suriye'ye olası bir saldırının aslında İran'a yapılmış bir saldırı olacağı görüşünde.
Böyle bir durumda da İsrail'e misilleme yapılacağı mesajını veriyorlar.
Örneğin İran Meclisi'nin etkili isimlerinden Mansur Hakikatpur, Suriye'ye saldırılırsa İsrail'e misillemede bulanacaklarını söyledi.
İsrail Haber Ajansı Ynet de İsrail'in Demir Kubbe hava savunma sistemini kuzeye doğru kaydırdığını duyurdu.
Başbakan Benyamin Netanyahu, İsrail'in her türlü tehlikeye karşı hazırlıklı olduğunu açıkladı.
Misilleme olasılığı ve Hizbullah
BBC Farsça Muhabiri Farahmand ise İran'ın misillemede bulunması olasılığını "çok küçük" diye değerlendiriyor.
Farahmand, "İran misillemede bulunarak ABD ile karşı karşıya gelmeyecektir." diyor.
Buna karşılık King's College'den Prof. Michael Kerr, İran ya da Suriye'nin bölgedeki bazı Batılı hedeflere misillemede bulunabileceği ama bu misillemenin İran'ın Lübnan'daki uzantısı Hizbullah'tan da gelebileceği görüşünde.
Prof. Kerr İngiliz Parlamentosu'nun askeri operasyona yeşil ışık yakmamasından sonra Obama yönetiminin Suriye ya da İran'dan tepki gelmeyecek şekilde küçük çapta bir saldırı gerçekleştirmenin yolunu bulmak zorunda olduğunu söylüyor.
Misillemenin Hizbullah eliyle yapılması olasılığını sorduğumuz BBC muhabiri Mehrdad Farahmand ise Hizbullah'ın ancak Esad'ın koltuğu sallanmaya başlarsa misillemeye kalkışacağını belirtiyor.
Farahmand, Esad'ın da yeni bir cephe açma ihtimalini "rejimin düşmeye başlayacağı zaman başvurabileceği bir yöntem" olarak değerlendiriyor.