Suriye’lilere yardım! Gurbetçiye indirim! Biz üvey evlat mıyız!
Suriye’lilere yardım, gurbetçiye indirim (sayın gurbetçi dikkat ediniz, Suriyeli ile sen aynı kefedesin, bilmem anlatabildim mi!)…Biz üvey evlat mıyız’ diye sitem ediyorlar.
Başbakan Davutoğlu, Almanya’nın Dortmund kentinde Avrupalı Türklere seslendi.
İlginçtir…Vatan Partisi dışında tüm parti liderleri ve uzantısı(Not; Vatan Partili değilim) Avrupa’daki Türklere ‘Gurbetçi’ diye sesleniyorlar.
Gurbetçi denilmekten gurur duyduklarını ifade eden gurbetçilere...Türkiye’deki hitap karşılığını belirteyim;
‘Benim Köylüm’
‘Benim çobanım’
‘Benim gurbetçim’
Umarım birbirimizi anlıyoruz…
Avrupa’lı Türk’mü, Gurbetçi mi..?
Bu konuyu tartışacağız ama şimdi değil.
Şimdi konumuz Davutoğlu ve ‘Gurbetçi’(!)lere seslenişi…(Bu yazıda gurbetçi diyeceğim)
1)Davutoğlu konuşmasında diyor ki;
‘Geçtiğimiz sene 22 camimiz saldırıya uğradı. Kutsal mekanlarımızı koruyun ancak şiddete asla başvurmayın.’
Sayın Davutoğlu; gurbetçiler ellerinden geldiğince kutsal mekanlarını koruyorlar, yapabileceklerinin en iyisini yapmaya çalışıyorlar, şiddete başvurmuyorlar, genelde şiddet görüyorlar.
Camiler, dernekler, Türk iş yerleri yağmalanıyor, zarar veriliyor, sahipleri aşağılanıyor…
Belki hatırlarsınız, Almanya’da NSU terör örgütü tarafından 8 Türk öldürüldü, ‘Döner ölümleri’, ‘Bosporus cinayetleri’ adı verilen bu cinayetlerin davası bir asırdır yerinde sayıklıyor.
Bazı Alman gazeteciler dahi NSU örgütüyle ilgili Alman Hükümetini zora sokabilecek analiz ve yayınlar yaparken, Türk devleti NSU davası için 11 senede ne yaptı bilmek isteriz, kafamızı kurcalayan bu...
Avrupa’da yaşayan birçok gazeteci/yazar, konuyla ilgili makaleler yazdılar-çizdiler.
Ortak görüş; ne Avrupa’daki STK’lar ne de Türk devleti bu konuya gereken önemi vermedi-veremedi.
Davutoğlu sesleniyor; Teröre karşı olduğu gibi İslam karşıtlığına ve Türk karşıtlığına karşı da dimdik dururuz.
Sayın Davutoğlu, siz dik durdunuz da biz mi göremedik?
Sayın Davutuğlu; AKP yaptı da biz mi görmedik?
2)Gurbetçi vatandaşlarımız için dövizli askerlik harcını 6 bin Euro’dan 1000 Euro’ya indiriyoruz.
Buyurun…
Seçimler yüzünden yap-boz tahtasına dönen bir dövizle askerlik harcımız var.
Hakikaten bu konuyu gündeme getirmekten kendimden soğudum ama soruyorum size, 10 bin Euro olan dövizle askerlik harcının birkaç sene içindeki evrimi beyninizi yakmıyor mu!
Masa başında kimler kimlere yetki veriyor, kapalı kapılar ardında neler konuşuluyor bilmiyoruz ama bu durumu şöyle ifade edebilirim.
‘Ver yetkiyi gör rezilliği’
Soruyorum size; kredi çekerek 10 bin Euro ödeyen ve hala banka kredilerini ödemeye çalışan gurbetçinin suçu ne?
Bir soru daha soracağım…
Bu ekonomik krizde ve işsizliğin arttığı Avrupa’da, 6 bin Euro ödeyen gurbetçinin suçu ne?
Madem gurbetçiyi çok seviyordunuz, bağrınıza basıyordunuz, 12 senedir harçları aşağı çekmek neden aklınıza gelmedi?
Sormazlar mı size..?
Sormazlar.
Not; Yurt içindekiler 1000 Euro indirimine çok bozuldular;
Suriye’lilere yardım, gurbetçiye indirim (sayın gurbetçi dikkat ediniz, Suriyeli ile aynı kefedesin, bilmem anlatabildim mi!)…Biz üvey evlat mıyız’ diye sitem ediyorlar.
3) Gençlik köprülerini bütün Avrupaya yayacağız. Gurbetçi annelere İlk çocuğa 300 TL ikinci çocuğa 400 tl ve 3 çocuğa 600 tl yardım desteği vereceğiz.
Umarım çok güzel köprüler inşa edersiniz Sayın Davutoğlu ama bu İstanbul’a 3. veya 4. köprü projelerine benzemiyor, işte sorun da bu.
Sözde Ermeni soykırımından başlayalım; güçlü ve etkili Ermeni diasporasından haberiniz olduğu halde neden Avrupa’da güçlü bir Türk diasporası inşa edemediniz, hayatımda en çok bu sorunun cevabını merak ediyorum...
Almanya’da kürsüye çıkıp Türkçe konuşarak, sözde Ermeni soykırımıyla ilgili Alman liderlere ayar vermeyi STK başkanları da yapıyor, sokaktaki vatandaşta...
Siz Türk devletinde iktidardaki bir parti olarak, Ermeni Diasporasının tam karşısına güçlü bir Türk diasporası ve koordinasyon mekanizmaları inşa etseydiniz, bugün Ermeni sorununu konuşuyor olmayacaktık.
Diğer taraftan, Avrupa’da faaliyete geçen daha sonra duvara toslayan UETD’de (Avrupa’lı Türk Demokratlar Birliği) bir nevi Gençlik köprüsü projesi değil miydi?
Eğitimli ve birçok dil kouşan Türk gençlerini bünyenize almak istemediniz mi?
Ve soruyorum; UETD köprüsü neden tuzla buz oldu?
Dolayısıyla, siz bu tür köprüleri sadece yandaş Türklerin platformunda inşa etmeye çalışırsanız, ne yazık ki, geliştirilen projeler hiçbir zaman başarıya ulaşmayacaktır.
Ne zamanki, her türlü fikrin-görüşün ve partinin tek yumruk olabileceği bir köprü inşa edilir, işte o zaman, Avrupa’daki Türklerin karşısında ne Ermeni Diasporası kalır, ne Türk düşmanları, ne de İslam düşmanları.
Türkler Avrupa’da kendi aralarında entegrasyonu sağlamadığı sürece, hiçbir gençlik köprüsü inşa edilemez.
Gurbetçi annelere verilecek yardıma söyleyecek söz bulamıyorum, çünkü, bunları okuduğumda şu deyim aklıma geldi; Ağzına bir parmak bal çalmak
Bakınız; bırakın bu 300-500 TL yardım muhabbetini, Almanya’da her sene korumaya alınan Türk çocuklarıyla ilgili bir yazı kaleme almışım.
(Yazının tamamını şu linkten okuyabilirsiniz http://www.inter/almanyada-her-yil-5-bin-cocuk...-16675y.htm )
Gurbetçi annelere ilk çocuğa çeyrek altın takılmasından çok çok daha önemli konular var el atılması gereken.
Alman gençlik dairelerinde her yıl 5 bin Türk çocuğu koruma altına alınıyor.
Bugüne kadar kaybedilmiş binlerce Türk çocuğu…
Davutoğlu, kendisini dinleyen topluluğa ‘Asla asimile olmayın’ diyor.
Yahu oradaki Türk ne asimile olur ne de entegre, korkmayınız, siz bu yitirilmiş Türk çocukları için ne yaptınız, ne yapacaksınız, bunları anlatın bize sayın Başkan..!
Bu arada burada bir parantez açayım, haksızlık yapmayalım, Gençlik Dairesi (jugendamt) mağdur çocuk ve aileler için hayata geçirilen(!) bir proje vardı. YTB bu proje için UETD’ye yüklü bir ödeme yapmıştı ama icraat yok. Ortada proje de yok, ödenen para da kayıp.
Dolayısıyla, bir şeyler yapılıyor da, şeytan üçgeninde kayboluyor.
4)THY aile seyahatlerinde yüzde 20 indirim talep edeceğiz.
İlk önce kendi fikrimi belirteyim, benim tanıdığım THY bu indirimi yapmaz.
THY Genel Müdürü Temek Kotil, ‘yaparım’ der yapmaz, tecrübeyle sabittir bu iddiam.
Her ne kadar devlet tarafından yönetilirse yönetilsin, bu indirim olmaz.
Sosyal medyada gizli gezici ama fanatik AKP’li bir arkadaşın sayfasında paylaşımın altına yorum yapan diğer AKP’li bir kadın şöyle demiş;
‘’Turistlere bir hafta, beş yıldızlı, herşey dahil otelde tatil, 350/400 iken, tek bilete verilen bu indirim çok az, 13 yıl oldu memleketi göremedik,çocuklarım ise hiç görmedi.’’
Sayın Davutoğlu son olarak soruyorum; 13 sene veya uzun bir dönem memleketini görmeyen gurbetçilere beş yıldızlı otelde tatil imkanı sağlayacak mısınız?
Avrupa'daki bütün vatandaşlarımız için bir kampanya başlatıyoruz, Her eve bir Al bayrak, bir Kur'an-ı Kerim, ve bir Türkçe sözlük göndereceğiz. dediniz.
İnanın hemen hemen her evde bunlar var, şöyle bir kampanya başlatsanız…
Tatil yapamayan gurbetçilere iki hafta otelde ailece tatil imkanı…
Çok sevap alırsınız...İnanın.