Fiyat artışında lider kentler İstanbul, Gaziantep, Şanlıurfa, Adana

Peki böyle bir vergi gelirse en çok hangi bölgeler etkilenebilir?

Gayrimenkul satış sitesi emlakjet.com'un Al Jazeera'ye verdiği bilgiye göre, Türkiye'de gayrimenkul yatırımı yapanların öncelikli tercihleri İstanbul oldu. emlak.jet Genel Müdürü Okan Arı, yatırımların İstanbul'la sınırlı kalmadığının da altını çiziyor. Arı, son bir yıl içinde pek çok ilde konut fiyatlarının yükseldiğini anlatıyor: 

"İstanbul konut fiyatları bir yıl içerisinde yüzde 20’nin üzerinde artış gösterdi. Konut fiyatlarının yüzde 20’nin üzerinde arttığı diğer iller ise Gaziantep, Şanlıurfa, Konya ve Adana oldu. İç savaştan kaçarak Türkiye’ye gelen Suriyeliler, yerleşmeyi seçtikleri bu şehirlerde hem kiralarda hem de satılıklarda yüksek artışlar yarattı. Mersin ve Hatay da Suriyelilerin göç aldığı iller olarak yüzde 20’lik artış yakalayamasalar da, her iki ilde de konut fiyatları, özellikle 2+1 ve 3+1 evlerde yüzde 15’e varan oranlarda arttı. İzmir’de fiyat artışı yüzde 13,5'ken, Ankara’da yüzde 10,9 düzeyinde kaldı."

Yazlıkçılar fiyatları yukarı çekiyor

Okan Arı, ikinci konut olarak yazlık almak isteyenlerin de yatırımlarını sahil kentlerine yönlendirdiklerini söylüyor. Arı, "Antalya yüzde 14 ile konut fiyatlarının en çok arttığı iller arasına girdi. Antalya’nın ardından yüzde 13 ile Muğla, yüzde 12 ile Aydın geliyor. Bunları da yüzde 11 ile Denizli ve yüzde 9 ile Balıkesir takip ediyor" diyor. 

Gayrimenkul bilgi şirketi Reidin’e göre bir yılda İstanbul’da en çok Bakırköy’de ev fiyatları arttı. Bakırköy’ü Sarıyer ve Beşiktaş izliyor.

'Neye göre neyin değeri?'

İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizamettin Aşa’ya göre değer artışı soyut bir kavram, değerlemenin nasıl yapılacağı önemli.

Aşa, ”Neye göre, neyin değeri? Rant varsa vergi alınsın ama Türkiye’de olumsuzluklar var. 500 bin TL’ye alınan ev tapuda düşük gösteriliyor mesela. Evinizin önünden yol geçebiliyor, evin değeri düşüyor” diyor.

'Adil hesaplama olmalı'

Metrekare.com Genel Müdürü Serhat Karahan da adil bir bedel hesaplaması yapılması gerektiği görüşünde. Karahan, “Bu değer artışının hangi etkenlerden dolayı oluştuğunun ölçülmesi zor olacağı için, insanlarda tedirginliğe sebep olabilir. Bölgedeki değer artışından ötürü elde edilen gelir üstünden alınacak gelir vergisi, daha adil ve uygun bir yöntem olacaktır"diyor.

 full_gida_fiyatlari_degisim_3_sutun_1.jpg

'Geç kalınmış bir karar'

Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Dumankaya’ya göre toprağın el değiştir­mesi ve üzerinde yeni bir gayrimenkul geliştirilmesi sonrasında mülkiyet sahibi olan kişiler haksız bir kazanç elde ediyor ve toprak rantı vergilendirilmesi ile ülke ekonomisinin büyümesine katkı sağlanabilir. Dumankaya, düzenlemenin sektörü iki farklı noktada rahatsız edebileceğini söylüyor:

“Bunlardan ilki müşteri portföyümüzün yüzde 60’ını oluşturan gayrimenkul yatırımcılarının bu vergi ile karşı karşıya gelmesidir. İkincisi ise herhangi bir arsa sahibiyken o arsanın aniden değerlenmesi ile oluşacak vergi farkını ödeyebilme açısından çıkabilecek çeşitli sıkıntılar. Bu, geç kalınmış bir karar.”

'Kentsel dönüşümden rant vergisi alınmamalı'

Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu Başkanı Prof. Dr. Gürsel Öngören benzer bir uygulamanın gelişmiş batı ülkelerinde de olduğunu vurguluyor, değer artış vergisini makul bulduğunu söylüyor. Öngören, bugüne kadar rantı hep yatırımcının elde ettiğini söylüyor ve kamuya da aktarılması gerektiğini düşünüyor:

"Milli Piyango'dan bile vergi alındığına göre, buradan da alınabilir. Devlet ekstradan para koyuyor cebinize. Kişinin arsası vardır, imara açılmıştır. Burası değer kazanıyor. Değer artış bedeli alınmalı.”

Öngören, kentsel dönüşümün uygulama dışında tutulması gerektiği görüşünde. Çünkü kentsel dönüşümde riskli alan ve yapılar yenileniyor. Öngören, “Kentsel dönüşüm teşvik edilen bir uygulama, insanların can ve mal güvenliği için yapılıyor” diyor.

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’a göre bu, adaleti sağlayacak bir düzenleme. Yılmaz, Hürriyet’e verdiği röportajda çalışmayı ”Mesela bir eviniz var ve imar değişikliği nedeniyle değeri 100 bin TL’den 200 bin TL’ye çıktı. Bu artan değerin bir kısmı şeffaf kurallar çerçevesinde kamuyla paylaşılmalı. Hemen bu kaynağın paylaşılması gerekmiyor, evinizi satarken de kamu payını ödeyebilirsiniz. Bu hem kamu için yeni kaynak, hem de adaleti sağlayacak bir düzenleme” diye açıklamıştı.