BIST 9.300
DOLAR 34,35
EURO 36,37
ALTIN 2.832,23
HABER /  DÜNYA

Suriyeli Kürtlerin yanında olmak...

BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, PYD’nin Rasulayn’ı ele geçirmesine ilişkin, “Suriye Kürtleri Suriye’de yaşayan halkların içerisi...

Abone ol

BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, PYD’nin Rasulayn’ı ele geçirmesine ilişkin, “Suriye Kürtleri Suriye’de yaşayan halkların içerisinde en mazlum olanıdır. Bu kadar ezilmiş bir halkın yanında olmak Türkiye Cumhuriyeti devletine en yakışan tutumdur. İnancım odur ki orada eğer bir demokratik özerklik gelişirse yine bu Türkiye’nin yararına olacaktır” dedi.
BDP’nin KCK ana davasından tutuklu milletvekili Hatip Dicle’nin annesinin taziye ziyaretine giden Aydoğan, İHA muhabirinin sorularını yanıtladı. Zamanında Irak’ta yaşayan Kürtlere de aynı şekilde bir tutum sergilendiğini hatırlatan Aydoğan, günümüzde ise Irak’ın Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ülkeler arasında yer aldığını belirterek şöyle konuştu: “Şunun altını çizerek belirtmek istiyorum; sayın Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun yapmış olduğu açıklama talihsiz bir açıklamadır. Türkiye Cumhuriyeti devletinin Kürt halkına yönelik politikası artık değişmelidir diyorum. Geçmiş dönemde Irak’ta yaşayan Kürtlere yönelik aynı politika vardı. O dönem Barzani’ye ve Talabani’ye Türkiye Cumhuriyeti’nin yaklaşımını hepimiz biliyoruz. Yani Ortadoğu’ya yeniden dizayn verilirken orada bir federe hükümetinin kurulduğunu biliyoruz. Kurulduktan sonra ilişkiler geliştirdiğini ve şu anda hükümetin en büyük ihracat yaptığı ülkeler arasında olduğunu biliyoruz. Bu nedenle bütün geçmiştekilerin çok iyi takip edilmesi lazım.”
Suriye Kürtleri için de aynı durumun geçerli olduğunu aktaran Aydoğan, Suriye Cumhuriyeti içinde en çok ezilen halkın Kürtler olduğunu söyledi.
Aydoğan, Ortadoğu’nun yeniden dizaynı çerçevesinde Suriye’nin de yeniden dizayn edildiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu dizayn sırasında Suriye Kürtlerinin de kendi yaşadığı bölgelerde bir statü sahibi olarak yaşama hakları var. İşte sayın Davutoğlu’nun yaptığı gibi defacto bir durum geliştiğinde müdahale ederiz ve benzeri türü aba altında sopa gösterme ya da tehdit türü politikaların sonuç vermeyeceğini kendilerinin de bilmesi gerekir. Bence Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin, Dışişleri Bakanlığı’nın yapacağı şey PYD’nin Eş Başkanı Salih Müslim ile görüşmek olmalıdır. Kendisi ile görüştükten sonra tercihlerinin ne olduğunu sormak ve bu tercihlerine saygılı olduğunu belirtmek gerektiğini düşünüyorum. Sonuç olarak Suriye Kürtleri, Suriye’de yaşayan halkların içerisinde en mazlum olanıdır. Suriye kurulduğu günden beri kimlikleri tanınmamıştır. Dilleri tanınmamıştır. Bir nüfus cüzdanları bile yoktur. Yani Suriye Cumhuriyeti’nin vatandaşları bile değildirler. İşte bu kadar ezilmiş bir halkın yanında olmak Türkiye Cumhuriyeti devletine en yakışan tutumdur. İnancım odur ki orada eğer bir demokratik özerklik gelişirse yine bu Türkiye’nin yararına olacaktır.”
(İHA)