Hama'daki şiddetten Türkler de nasibini alıyor. Suriye'de Türk tırlarına roket isabet etti!
Abone olSuriye'de yaşanan ve son günlerde artan iç karışıklık sırasında, Hama yakınlarından geçerken çatışmanın ortasında kaldıklarını belirten Türk TIR sürücüsü Hasan Vural araçlarına şarapnel parçaları isabet ettiğini söyledi.
Ürdün'den Türkiye'ye dönerken Dera'dan sonra ulaştıkları Hama'da yaşadıklarını korku içinde anlatan Vural şunları söyledi:
Hama yakınlarında, Türkiye'ye doğru seyir halinde iken yolumuza askerler çıktı. Bizi durdular. Mecburen ağırlaştık ve durduk. Tam bu sırada roketle ateş ettiler. Bir tanesi aracımın yanından geçti. Diğeri TIR'ıma isabet etti. Çatışmanın ortasında kaldık, ne yapacağımızı bilemedik. Araçlarımıza şarapnel parçaları isabet etti. Benimle beraber 2 TIR daha hasar gördü. Bize bir şey olmadı. Ölebilirdik. Şansımız varmış ki, Türkiye'ye ulaştık."
Ürdün'e şampuan yükü götürdüklerini ve boş döndüklerini anlatan Hasan Vural, yıllardır devam eden konvoy uygulamasında TIR'ları gece götürdüklerini anlattı.
Vural, "Konvoy gündüz olsaydı bu olayı yaşamayacaktık. Ama bizi gece götürüyorlar. Zaten itiraz etme hakkımız da yok. Uygulamaya katılmak zorundayız. Konvoy gece olunca da bu tip olayların, çatışmaların içine düşüyoruz" diye konuştu.
ARAÇLAR TARANIRKEN 40 SURİYELİ YARALANDI
Suriye'de yaklaşık 5 aydan bu yana devam eden olaylara rağmen yine de nakliye işini yaptıklarını söyleyen Hasan Vural, çatışmaların yoğun yaşandığı ve son günlerde artış meydana gelen Hama kenti yakınlarında, il giriş ve çıkışlarında çok sayıda tank ve askerin bulunduğunu belirtti.
Askerlerin izin vermesi durumunda yollarına devam ettiklerini ifade eden Vural, "Aracımızın tarandığı sırada 40'a yakın Suriyelinin yaralandığını duyduk" dedi.
Vural, her şeye rağmen çalışmak zorunda olduklarını, bu nedenle de yurt dışına gittiklerini söyledi. Reyhanlı'nın Cilvegözü Sınır Kapısı'ndan Türkiye'ye girdikten sonra rahat bir nefes aldıklarını belirten Hasan Vural, Suriye'deki çatışmaların biran önce son bulmasını istediklerini söyledi.