Suriye'deki iç savaş boyunca, özellikle Batılı güçlerin önemli sorunlarından biri haline gelen yabancı Sünni savaşçıları Suriye Uzmanı Ayman Cevad El Tamimi yazdı.
Abone olSuriye'deki iç savaş boyunca, özellikle Batılı güçlerin önemli sorunlarından biri Arap dünyası, Batı Avrupa ve Kazakistan ile Endonezya ülkelerden gelen yabancı Sünni savaşçılar oldu.
Yakın Doğu Politikası Washington Enstitüsü'nden Aaron Zelin tarafından yapılan bir tahmine göre bu savaşçıların sayısı 11 bin kadar olabilir.
Bunların hangi gruplara katıldığı ve bu gruplar arasındaki ilişkiler gündeme gelen başlıca sorular.
Bu zamana kadar bu yabancı savaşçılar için popüler iki grup El Kaide'nin Suriye'deki resmi kolu El Nusra Cephesi ve IŞİD kısa adıyla atanınan Irak ve Şam'da İslam Devleti oldu.
İki ana örgüt
Bu iki örgüt arasında İŞID daha fazla yabancı savaşçı çekiyor.
Yabancılar IŞİD'ın elit savaşçıları ve yönetiminde çoğunluğu oluşturuyor.
El Nusra'da ise Suriyeliler çoğunlukta.
Ancak sık sık söylendiği gibi IŞİD'in öncelikle yabancı bir grup olduğunu ileri sürmek bir hata olur.
Aksine ben IŞİD'in Suriye kolunun en az %60-70 Suriyeli olduğunu tahmin ediyorum.
Her halükarda, IŞİD önemli askeri operasyonlar için giderek daha çok Suriyelileri kullanıyor.
Grup Suriye'de varlığını sürdürmek istiyorsa bir sonraki nesle ulaşması gerektiğinin farkında.
Bu nedenle, çocuklara ulaşmak IŞİD'ın sosyal gücünü pekiştirme çabasının önemli bir parçası.
Suudiler ve Faslılar
El Nusra ve ISIS'in yanı sıra yabancı savaşçıların toplandığı çeşitli gruplar var.
Bunlar özellikle Akdeniz sahil şeridine yakın Lazkiye kırsalında yoğunlaşıyor.
Bu diğer gruplar, bazı ideolojik yakınlık var olsa bile, El Nusra Cephesi ve İŞID'dan bağımsız oluşumlar.
Örneğin, öncelikle Lazkiye kırsal merkezli iki grup Suqour el İzz ve Hareket-i Şam el İslam vardır.
Bunlardan ilki bu yılın başında kuruldu ve Suudi yabancı savaşçılar tarafından yönetiliyor.
Yaz aylarında kurulan ikincisi ise Faslı savaşçılar tarafından yönetiliyor.
Her ikisi grup da Suriyeliler de dahil olmak üzere diğer milletlerden savaşçılar çekti.
Türk koridoru
Muhtemelen en az 10 ila 15 yıl daha anlamlı bir barış anlaşması olmadan devam edecek olan Suriye'deki çatışmanın uzun süreli niteliği göz önüne alındığında, yabancı savaşçıların akışı sorunu oldukça uzun bir süre kalacak.
Ancak şu anda, yabancı savaşçıların kullandığı kaçakçılık ağlarını çökertmesi ve havaalanlarında daha sıkı tedbirler alması için Türkiye'ye baskının ötesinde yapılabilecek pek bir şey yok.
Türkiye'nin, daha büyük bir tehdit olarak gördüğü Suriyeli Kürt milislere karşı yabancı savaşçıları faydalı gördüğü için bunlara bir süre göz yumduğu söylenebilir.
Türkiye yabancı savaşçıların girişini kolaylaştırdığı iddiasını her zaman yalanladı.
Ancak hem yabancı savaşçılar, hem de kaçıran şebekeler Türk makamlarının bazı şeyleri görmezden geldiğine tanıklık ediyor.
Daha az bir ölçüde, Irak ve Lübnan da hem Şii hem de Sünni yabancı savaşçılar için Suriye'ye geçiş kanallar oldu.
Ancak yabancı savaşçılara Irak ve Lübnan'dan Suriye'ye ulaşma fırsatı sağlayan sadece sınır bölgelerinde merkezi hükümet kontrolünün eksikliği değil.
Hizipçilik, mezhepçilik ve kurumların işlemez oluşu da sorun ile başa çıkmak için birleşik çaba ve irade eksikliğine yol açtı.