BIST 9.185
DOLAR 34,38
EURO 36,85
ALTIN 2.968,42
HABER /  GÜNCEL

'Suriye'de herhangi bir tarafın zaferi yakın görünmüyor'

The Economist dergisi, Suriye'de taraflardan hiçbirinin yakın bir zaman içinde zafere ulaşmasının söz konusu olmadığını ve kanlı bir yenişememe durumu yaşandığını yazdı.

Abone ol

İngiltere'de yayımlanan The Economist dergisi, Suriye'de taraflardan hiçbirinin yakın bir zaman içinde zafere ulaşmasının söz konusu olmadığına ve kanlı bir yenişememe durumu yaşandığını yazdı.

Suriye krizini ele alan makalede, savaşan taraflardan birinin belirleyici bir zaferi söz konusu olmadığından, küçük kazanımların göklere çıkarıldığı vurgulanıyor.

Devlet Başkanı Beşar Esad'ı devirmeye çalışan isyancıların, Türkiye üzerinden sınır geçişlerinin arttığı ve özellikle Suriye'nin kuzey batısında, Türkiye sınırına kadar dayanan bölgede, küçük ama istikrarlı mevziler kazandıkları belirtiliyor.

Geçen ay sonunda Özgür Suriye Ordusu'nun merkezini Türkye'den Suriye'ye taşıdığını belirten Economist, en büyük isyancı gruplardan biri olan Faruk tugayının, şimdi de gözünü Halep'in doğusundaki Rakka bölgesine diktiğini ifade ediyor.

Belli kent ve bölgelerdeki yerel isyancı grupların bir cephe altında birleştirilmesi çabalarının arttığı belirtilen makalede, Esad'ın iktidar çevresinde ise uyuşmazlık işaretlerine dikkat çekiliyor.

Yazıda, Esad'ın doğum yeri olan Kardaha bölgesindeki Alevi aileler arasında çatışmalar çıktığına, Temmuz ayında öldürülen savunma bakanı yardımcısı Asıf Şevket'in eşi ve Esad'ın kızkardeşi Büşra'nın ise Dubai'ye kaçtığı söylentilerine yer veriliyor.

Economist'in yazısı şöyle devam ediyor:

"Her isyancı zaferinin ardından rejim de hâlâ kendi zaferini ilan edebiliyor. İsyancılar kırsal bölgelerde geniş bir alanı kontrol altında tutuyor olsa da, ordu Suriye'nin üçüncü büyük kenti Humus'u vurmaya, isyancıların elindeki Haldiya'ya yönelmeye devam ediyor. Esad'ın ordusu Halep'teki bazı bölgelere yeniden girdi. Hama'nın çoğunu ele geçirdi. Suriye hava kuvvetleri, isyancılara sıcak baktığı düşünülen köy ve kasabaları yerle bir ediyor. Ordudan firarların oranı azaldı.

İsyancıların liderleri Şam ve Halep'teki hükümet birliklerine saldırmak için erken davranmış olabileceklerini kabul ediyor. İsyancıların işlediği suçlar yaygınlaştı. Çatışmaya dinsel ayrılıklar üzerinden destek veren Selefi ve cihatçı grupların öne çıkması, isyancılar arasında hoşnutsuzluğa yol açtı. Daha önce Esad rejimiyle işi olmayan siviller arasında bile isyancılara karşı bıkkınlık hissi artıyor. Son zamanlarda sivil ve askerler arasında, isyancılar lehine taraf değiştirme belirtileri azaldı."

Economist, isyancı gruplar arasında komuta bakımından bir birliğin sağlanmamış olmasını önemli bir sorun olarak dile getiriyor.

Savaşın Suriye sınırlarını aşarak çevre ülkelere sıçraması tehlikesine de değinilen makalede, Türkiye ile Suriye arasında gelişen son olaylara dikkat çekildikten sonra, Lübnan'da da gerginliğin arttığı, Hizbullah'ın, komutanlarından birinin Humus'ta Esad rejimini savunurken öldüğünü kabul etmesinin ardından, Suriyeli isyancıların, Beyrut'un güneyindeki Şii mahalleleri bombalamakla tehdit ettiği vurgulanıyor.

Economist dergisindeki makale, şu paragrafla son buluyor:

"Esad açısından, kendisini devirmek isteyen Türkiye, ABD, başta Katar ve Suudi Arabistan olmak üzere Körfez monarşilerinin doğrudan askeri müdahale konusunda isteksiz davranmaları, bir avuntu olabilir. Bu durum şimdiye kadar sonuç vermeyen diplomasi alanında yeni bir girişime yol açtı. Mısır, İran, Türkiye ve Suudi Arabistan'dan oluşan ve arabulucu olacağı müjdelenen oluşum dağıldı. Türkiye'nin, Devlet Başkanı Yardımcısı Faruk Şara'nın Suriye'de geçici hükümete başkanlık etmesi yolundaki önerilerini, kimse ciddiye almadı. Ağustos'ta Kofi Annan'ın yerini alan BM temsilcisi Lakdar Brahimi, şimdiye kadar bir ilerleme kaydetmedi. Kanlı yenişememe durumu şimdilik devam ediyor."