Suriye'nin başkenti Şam'dan izlenimlerini bu sabah Independent gazetesindeki makalesinde aktaran Robert Fisk, Esad ve hâlâ ona sadık olanların istihbarat örgütü El Muhaberat ajanlarıyla ilgili düşüncelerini aktarıyor.
Abone olIndependent gazetesinin tecrübeli muhabiri ve dış politika yorumcusu Robert Fisk bu sabah Independent gazetesindeki makalesinde Suriye'nin başkenti Şam'dan izlenimlerini yazıyor.
Fisk'in izlenimlerinde dikkat çeken bir nokta, Suriye’nin bir zamanlar sadık muhafızları olarak görülen resmi istihbarat örgütü El Muhaberat’a yöneltilen suçlamalar.
Robert Fisk, Suriye’de hükümet yanlılarının da, askerlerin de “Suç muhaberatta. Dera'da duvarlara yazı yazan çocuklara saldırarak bu kör olası işi başlattılar. Çıldırdılar ve kral olduklarını düşündüler" şeklindeki yorumlarını aktarıyor.
Independent’ın deneyimli savaş muhabiri Suriye devlet başkanı Beşar Esad'ın da sayıları on binleri bulan istihbaratçılardan kurtulmak, hatta orduda hâlâ rejime sadık kalan askerlerin birçoğunun da istihbaratçıları yok etmek istediğini söylüyor.
'Muhaberat hangi tarafa geçer?'
Bunun üzerine Fisk makalesinde, yönetimin Muhabarat’ı uzaklaştırması halinde, on binlerce istihbaratçının hangi tarafa geçeceği sorusunu da soruyor.
Fisk, savaşın artık Şam'a ulaştığını, ancak kentin henüz savaş bölgesine benzemediğini, normal yaşamın bir şekilde devam ettiğini söylüyor.
Ancak çatışmaların her geçen gün kentin merkezine doğru ilerlediğini de vurguluyor.
Robert Fisk yazısına şöyle son veriyor;
"Suriyeli bir arkadaşım tamamen tesadüfen altı ay önce erkek kardeşinin kaçırıldığını söyledi. Bana bundan hiç bahsetmemişti. Belki de bahsetmesi de gerekmiyordu. 'Hala onu arıyoruz' dedi. Onun da kuşatma altında olduğunu anladım. Şam 1941'deki Leningrad ya da Stalingrad, Truva ya da 1982'deki Beyrut değil. Henüz değil. Duyduğum en iyi tanımlamayı bir gazeteci arkadaşım yaptı. 'Şam mı?' diye sordu. 'Gidiyor, ama kesinlikle henüz gitmedi'.