Avrupa ülkelerinden onlarca Hristiyan'ın Suriye ve Irak’a giderek terör örgütü IŞİD'e karşı savaştığı öne sürülüyor.
Abone olAvrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun desteği ile merkezi İtalya'da bulunan araştırma kuruluşu Agenformedia tarafından hazırlanan rapora göre, Ortadoğu’ya aşırıcı grupların yanında savaşmaya giden Avrupalı Hristiyanların sayısı giderek artıyor.
“Yabancı savaşçılar” kavramı kullanılan raporda, Avrupa'dan gidenlerin genelleme yapılarak Müslüman ya da cihat yanlısı olduğunu söylemenin hatalı olacağı vurgulanıyor.
“Avrupa Hristiyan Süryani topluluğuna mensup Johan Cosar, Suriye’de Sutoro adlı gönüllü Hristiyan Süryani güçlerine eğitim veriyor" denilen raporda, bu kişilerin Suriye'deki Halk Savunma Birlikleri (YPG) ile hareket ettikleri belirtiliyor.
Raporda, 2000’li yılların başında da Avrupa’dan Irak’ın kuzeyine gidip Süryani milis güçlerine katılanların ve eğitim verenlerin olduğu, bunların arasında Hollandalı polis Judi Mikhael ile onun İsviçreli, Alman ve İsveçli arkadaşlarının bulunduğu kaydediliyor.
İsviçre’deki yayımlanan Sonntags Zeitung gazetesi, bölgede görüştüğü Hristiyan milislere dayanarak son dönemde en az 10 İsviçreli'nin, Suriye’nin kuzeyinde Süryani Askeri Konseyi’ne (SAK) katıldığını bildirdi.
Gazete, SAK’ın eğitim kampında milisleri eğiten Johann Cosar’ın İsviçre vatandaşı olduğunu, 31 yaşındaki Cosar’ın geçmişte 5 yıl İsviçre ordusunda görev yaptığını yazdı. Cosar, gazeteye yaptığı açıklamada, bölgedeki Hristiyan varlığını korumaya kararlı olduklarını belirterek, “Memleketimizde ölmeye hazırız” ifadelerini kullandı.
Hristiyan milislerden 42 yaşındaki Gewargis Hanna da geçmişte Irak’ta da savaştığını belirterek, “Bu bölgeyi IŞİD’e karşı korumamız ve yeni yönetimi desteklememiz gerekiyor” dedi.
Haberde, Süryani Askeri Konseyi’nin İsviçre’den savaşçı temininin yanı sıra bağış da topladığı, son iki yılda toplanan bağış miktarının yaklaşık 165 bin avro olduğu iddia edildi.
Avusturya'da yayımlanan Krone gazetesi de Irak ve Suriye'de savaşan Hristiyan sayısının yaklaşık bin kişi olduğunu iddia etti.
SÜRYANİ MİLİSLER, YPG İLE HAREKET EDİYOR
Avrupa’dan giden Hristiyanlar, ağırlıklı olarak katıldıkları Süryani Askeri Konseyi’nin, ocak ayından bu yana YPG çatısı altında faaliyet gösterdiği belirtiliyor. YPG, Avrupa’daki Kürt gruplar aracılığıyla bağış ve savaşçı toplarken, Avrupa’da yaşayan Yezidi gençleri de savaşmak üzere bölgeye çağırıyor.
YPG’ye bağlı yardım kuruluşları Almanya, İngiltere, Fransa, Belçika, Danimarka, Hollanda ve Avusturya’da aktif yardım kampanyaları düzenliyor. Kampanyalarda Yezidilerin IŞİD nedeniyle Şengal’de “fiziki ve kültürel soykırımla” karşı karşıya bulundukları vurgulanıyor.
Ortadoğu uzmanı ve "Agenfor Center" adlı sivil toplum kuruluşunun direktörü Sergio Bianchi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Avrupa'da bazı kişilerin Suriye ya da Irak’taki dini ve etnik azınlıkların baskı altında olduğu düşüncesiyle hareket ettiğini söyledi.
"Son yıllarda Batı Avrupa’daki Hristiyanlardan Ortadoğu'daki kaos bölgelerine savaşmak için gidenlerin oldu. Avrupa'dan gidenlerin birçoğu başlıca İsveç, Almanya, Hollanda ve İsviçre gibi ülkelerden yola çıkıyor" diyen Bianchi, hali hazırda özellikle Avrupa’dan Suriye’ye giden yaklaşık 40 Hristiyan'ın olduğunu bildirdi.
Gidenlerin büyük kısmının Süryani ya da Kürt asıllı olduğunu kaydeden Bianchi, Batı Avrupa’nın refah ülkelerinden, Ortadağu’daki savaşa katılmanın kolay bir karar olmadığını belirtti.
Bianchi, “Bu insanlar kendi toplulukların tehdit altında olduğunu düşüyor. Gitmelerindeki temel itici güç bu. Sadece Suriye’de değil, Irak’ta da tehdit altında olduklarını hissediyorlar. Kürtler gibi Süryaniler de bölgede güven de hissetmiyor kendisini. Kendi topluluklarını savunmak istiyorlar" diye konuştu.
SURİYE'DE İSVİÇRELİ KOMUTAN
Avrupa'da gidenlerin komutanlığını da yine Avrupa'dan giden birinin yaptığını dile getiren Bianchi, geçen yılı 6 Haziran'da İsviçre vatandaşı Johan Kosar adlı eski bir askerin Suriye’nin kuzeyine giderek Avrupa’dan cepheye katılanlar eğitim vermeye başladığını öne sürdü.
Sergio Bianchi, şöyle devam etti:
“İsviçre’nin Locarno kentinden Suriye’ye gitti. Kendisi Avrupalı Süryanilerin organizasyonundan dış ilişkiler sorumlusu Said Kosar’ın oğlu. Aslında oraya bilgilendirici bazı yayınları dağıtmak için gitmişti. Daha sonra uzmanlığı nedeniyle adım adım sivil savaşın içerisine dahil oldu. Bugün askeri konseyde Hristiyan tarafının komutanı olarak görev yapıyor. Kosar’ın halen Suriye’ni kuzey doğusunda, Türkiye sınırına en yakın Suriye kentlerinden biri olan Kamışlı’da bulunuyor. Kosar’a birçok farklı ülkeden katılan var. Sayıları 30-40 civarında. Her zaman aynı yerde kalmıyorlar. Bölgede sık seyahat ediyorlar.”
EN BÜYÜK ENDİŞELERİ IŞİD TEHDİDİ
Suriye’nin kuzeyinde bazı bölgelerin güvenliğinin bölgedeki Kürt ve Hristiyan güçlerinin ortaklaşa oluşturdukları “Sutoro” adı verilen güvenlik güçleri tarafından sağlandığını vurgulayan Bianchi, “Suriye’de rejim karşıtı güçlerle bazı ortaklıklar yaptılar. İŞİD’e karşı savaşta da yer aldılar. Şu en büyük endişeleri İŞİD tehdidi” ifadelerini kullandı.
Avrupa’dan Ortadoğu’ya gidenlerin genellikle birbirlerini Avrupa merkezli Süryani topluluklarında tanıdıklarının altını çizen Bianchi, “Kişisel ilişkiler yoluyla aralarında iletişim kuruyorlar. Suriye’ye, bölgeye, genellikle kendi kişisel kontaklarını kullanarak gidiyorlar” dedi.
Öte yandan, Bianchi Avrupa’daki Süryani derneklerinin ise aslında kimsenin Ortadoğu’ya giderek savaşmasını desteklemediğini vurgulayarak, Süryani Kilisesi’nin de Suriye’ye gidilmesine karşı bir duruşu olduğunu kaydetti.
Bianchi, başta İngiltere olmak üzere Avrupa’nın çoğu ülkesinde Avrupa’dan Ortadoğu’daki başta Suriye olmak üzere kaos bölgelerine seyahat ederek, cephede savaşanların tekrar ülkelerine geri dönmesinin tehdit olarak görüldüğünü söyledi.
AVRUPALI YAHUDİLER DE İSRAİL'E GİTMİŞ...
“Avrupa’nın Ortadoğu’ya gönüllü olarak gidenlere ilişkin politikası Avrupa’nın güvenliği için potansiyel bir tehdit oluşturabilir. Çünkü Avrupa’dan Suriye’ye gidenlerin gerekçeleri çok farklı” diyen Bianchi, daha önce Avrupa’dan İsrail’i desteklemek için de çok sayıda Avrupalı Yahudi’nin Ortadoğu’ya gitmesine rağmen Avrupa ülkeleri tarafından tehdit olarak görülmediklerini belirtti.
Sergio Bianchi, “Eğer genç bir nesli suçlu olarak genellersek büyük bir yanlış yaparız. Bu durum Avrupa’dan bölgeye giden Kürtler, Hristiyanlar ve Müslümanlar için geçerli. Ben bölgede Suriye’de savaşmaya giden çok fazla gençle görüştüm. Ben Avrupa’nın güvenliği için tehdit olduklarını düşünmüyorum” diye konuştu.
Bölgeye gönüllü olarak Avrupa’dan gitmiş Hristiyan, Müslüman ve Kürtlerin “tehdit” olarak algılanmasının “bumerang” etkisi yaparak Avrupalı ülkeler için ileride daha büyük tehditlere yol açabileceği uyarısında bulunan Bianchi, "İnsanları yabancı savaşçılar olarak etiketlemeden önce daha dikkatli olmalıyız. Bu durum Avrupa’dan bölgeye giden birçok Müslümanı etkiliyor. Avrupa’dan Suriye’ye giden yabancıların çoğu dönmek istiyor fakat korkuyorlar, dönemiyorlar. Aileler otoritelerle konuşamıyor. Çünkü çocukları suçlu olarak görülüyor" şeklinde konuştu.