Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye’nin Türk keşif uçağını düşürmesinin ardından iki ülke arasında yükselen tansiyonu ve gündeme dair gelişmeleri canlı yayında değerlendirdi
Abone olİNTERNETHABER- Türkiye'ye ait F-4 keşif uçağının Suriye tarafından düşürülmesinin ardından Ankara'nın atacağı adım merakla bekleniyordu. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu herkesin merakla beklediği kritik açıklamayı TRT ekranlarında yaptı.
ULUSALARASI ALANDA VURULDU
Uçağımız uluslararası hava sahasında vurulduğunu söyleyen Davutoğlu 'Uçağımızın görev tanımı Doğu Akdenizdeki son durumlar göz önünde bulundurulacak uluslararası radar sistemizin test edilmesidir.
Suriyeye dönük krizle ilgili herhangi misyonu yoktur. Tüm sahillerimizde ulusal güvenliğimiz için uçuşlar yapılır. Akdeniz sahilleri ve yakın sahiller radarlarla ilgili test ve eğitim amaçlıdır.' dedi.
Net açıklamayı Başbakan Erdoğan'ın salı günkü grup toplantısında yapacağını söyleyen Davutoğlu öncelikle amacın pilotlarımızın bulunması olduğunu dile getirdi.
İşte Davutoğlu'nun açıklamasından satır başları...
Tüm imkanlarımızla pilotlarımızın bulunması için çaba harcıyoruz. İnşallah hayırlı haber alırız. Uçağımızın kaybolmasından ardından Suriye ile iletişime geçildi.
KRİZ TOPLANTISI CUMA GÜNÜ GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Başbakanımız İstanbul'daki programını iptal edip Ankaraya geldiler. Cuma kriz toplantısı gerçekleştirildi.
Burada tablo az çok elimizdeki veriler ve uçağımızın görev tanımı vurulduğu andaki lokasyon ve detaylar hakkında çalışma yapıldı. Bu çerçevede Suriye tarafından temaslarla arama çalışmalarını hızlandırmaya devam ettik. Dün o geceki toplnatıdaki kararlar çerçevcesinde 5-6 saat süren teknik çalışma sürdürdük.
SURİYE TARAFI KENDİ ÇALIŞMALARINI YAPIYOR
Adımlarımızı tespit ettik. Öğleden sonra çalışmları tamamladıktan sonra Başbakanımıza arz ettim ve planı hayata geçirdik. Arama çalılşma devam ediyor. Takviye arama gemimizde yolda. Bu çalışmalar sürdürülüyor bu Suriye ortaklaşa değil sadece Suriye ile koordinali. Suriye tarafı da kendi çalışmasını yapıyor.
BUGÜN BİLGİLENDİRME GÜNÜ
Ben dün gece 15 muhatapla görüştüm. Biz fevri adım atmayız. Yanlış bilgiye dayalı eylem içinde olmayız. Tüm doneleri elimizde toplarız ve adımlarımızı atarız. O olayın geçtiği yer itibari ile görüşmeler yaparız. Veriler ışığında fotoğraf çekeriz. Bunu açık şekilde ortaya koyarız.
Bugün bölge ülkelerin tümü P5 ve BM konseyi üyeleri tek tek elimizdeki veriler ışğında bilgilendirilecek. Uluslararası kamuoyunu bilgilendirme yapılacak.
Bu milli bir meseledir. Başbakanımız parti liderlerini bilgilendirecek. Tüm partilerimizin bu bilgilerine sahip olması için Başbakanımız bilgilendirme yapacak.
Bizim ulaştığımız resim herkes tarafından görülecek. Bundan sonraki adımlar için kamuoyumuzun emin olması lazım.
UÇAĞIMIZIN GÖREV TANIMI TEST VE EĞİTİM AMAÇLIDIR
Herşeyden önce uçağımızın görev tanımı neydi? Çok net ifadeyle vurgulayayım.Uçağımızın görev tanımı Doğu Akdenizdeki son durumlar göz önünde bulundurulacak uluslararası radar sistemizin test edilmesidir. Suriyeye dönük krizle ilgili herhangi misyonu yoktur. Tüm sahillerimizde ulusal güvenliğimiz için uçuşlar yapılır. Akdeniz sahilleri ve yakın sahiller radarlarla ilgili test ve eğitim amaçlıdır.
UÇAĞIMIZIN KİMLİĞİ AÇIKTIR
Uçağımız tek başına uçuş yapmaktadır. Test ve eğitim uçusudur. Uçağımız silahsızdır. Test ve eğitim uçuğu yapan uçaklar bu şekilde gider. Bizim uçağımız açık kimliği vardır. Kimliğini gizlememiş uçaktır. Buradan böyle uçuşdan tehdit algısı çıkarmak yanlıştır.
Bir uçağın bir ülke tarafından hasmane tutum içinde anlaşılabiceeği durumlar vardır. Uçuş şekli, iletişim kanallarıın açık olup olmamaması görev kimliğide açık bir uçak. Bu ucuşlar ilk kez yapılmıyor. Bu görevi yaptığını dünyaya ilan etmiş uçaktır. Böyle bir uçuştan tehdit çıkarmak ya art niyettir ya amatörcedir.
UÇAĞIMIZ ULUSLARARASI HAVA SAHASINDA VURULMUŞTUR
Uçağımızın güzergahı İskenderun üzerinden Akdeniz’e kadar gidip gelmiştir. Alçak uçuş yapmasının nedeni budur fakat Suriye’nin iddiası açısından söylüyorum uzun çalışmalarımız sonucundan uçağımız uluslararası hava sahasında vuruldu. Suriye hava sahası 12-13 mil uzakta vuruldu radar verileri pilot kontrolü ortaya çıktığı anda düzensiz hareket başladığından kontrolü kaybettiği için vurulduğu andan sonra Suriye karasularına düştü ve 8 mil açıkta denize düşer. Bizim gördüğümüz tablo bu.
ELİMİZDE TELSİZ VE RADAR KAYITLARI MEVCUT
Şuandan elimizde telsiz ve radar katırları mevcut. Sağlam verilerle açıklama yapıyoruz.Tüm süreçte uçağımza yapılmış uyarı yok. İlk misyonu yapıp Türkiye'ye dönerken kısa sureli Suriye sahasına girmesi söz konusu.
Havadan bahsediyoruz sonuçta. Hava sartlarına ve bazen teknik sebeplere bağlı olarak kısa süreli ihlaller karşılaşılır. Bu Türkiye'de de olur.
Bu olaydan 15 dakika önce böyle bir ihlal olmuş. Bizim radarımızın uyarısıyla pilotlarımız orayı terk ediyorlar. Sonra Türk hava sahasına giriyor ve rutin görevine dönüyor.
KISA SÜRELİ İHLAL OLMUŞTUR AMA...
O ihlal çoğu zaman olabilir. Böyle bir ihlal olmuş olsa da bir mesaj göndereceksiniz. O olmadı uçak kaldırısınız kontrollü şekilde davranırsınız. O olmadı daha açık mesajı gerçekleştirirsiniz. Tüm bunların olabilecek kadar Suriye hava sahasında kalınmış değil. Bizim uçak uluslararası hava sahasına döndükten sonra ikinci vukuat oluyor.
Uçağımız süretle Suriye hava sahasını terk etmiştir. Her an kanallar açık. İstihbarat tan bize sorulabilir. Elimizdeki veriler tabloyu bu şekilde ortaya koyuyor.
Bizim elimizde telsiz kayıtları var. Suriye tarafı bu uçağın Türkiye'ye ait olduğunu bimiyorduk diyor ama bizim verilerimiz öyle söylemiyor. Tüm istihbari veriler gözden geçirildi.
Şimdi bizim açımızdan olayın resmi görülüyor, resim nettir.Tededdüte mahal bırakmadan tüm soruları sorduk. Dün mikro detaylara inerek çalışma yaptık. Başbakanımızla inceledik. Bu net tablonun uluslararası aktörlerle paylaşılmasıdır bundan sonraki yapılacak olan. Bugün görüşmelerime devam edeceğim.
TÜM AKTÖRLER TÜRKİYE'Yİ HAKLI GÖRÜYOR
Tüm yetkililer Türkiye için iyiniyetlerini ilettiler. Açık şekilde herşeyi konuştuk. Herkes Türkiye'nin ne düşündüğünü bekliyordu. Bugün açıklamalar gelecektir bizim Ankara'da yapacağımız bilgilendirmelerden sonra. Tüm aktörler Türkiye'nin bu konuda haklı olduğunu ifade ettiler.
Ülkeler Türkiye ile dayanışmayı ifade ettiler. Türkiye kendi ulusal menfaatlerini koruyacak güce sahiptir. Kamuoyuna yapılan açıklamalarda verilen biligiler Türkiye ihlal yapmış gibi açıklama yapıyor Suriye ki böyle bir şey yoktur.
ERDOĞAN ASIL AÇIKLAMAYI SALI GÜNÜ GRUP TOPLANTISINDA YAPACAK
Bugün Başbakanımız bilgileri muhalfetle paylaşacak. Yarın Bakanlar kurulu toplantımız var. Başbakanımız grup toplantısında daha net açıklama yapacak.
Hata, haksızlık, gereksiz tepki vermeden ama gerekli adımı atabilecek hat üzerinden yürüyoruz. Soğukkanlı davranmamaımız nedeni budur.
KİMSE TÜRKİYE'NİN KAPASİTESİNİ TEST ETME CÜRETİNİ GÖSTEREMEZ
Basının ve partilerin tutumu takdire şeyandır.Uluslararası hukuku gözeterek hakkımızı arayacağız.
Kimse Türkiye'nin kapasitesini test etme cüretini gösteremez. Bizim için öncelik pilotlarımız. Resim çekeceğiz. Sonra adımlarımızı atacağız.
ÖNÜMÜZDEKİ BARIŞ PERSPEKTİFİDİR
Biz hiçbir zaman ne komşularımızda ne çevre bögelerimizle gerilim yanlısı olmadık. Önümüzdeki perspektif barış perspektifidir. Biz krizin başından itibaren açık tutum sergiledik. Önce kendisini dost gördüğümüz Esad'la ele ele yürüyebilir miyiz diye çaba sarf ettik.Ne tür yardım tekliflerinde bulunduğunmuzu biliriz. Hiçbir zaman tek başımıza davranmadık.
SONUÇ NE OLURSA OLSUN SURİYE HALKI İLE DOST OLACAĞIZ
BM'yi harekete geçirdik. Kendi halkı ile barışık olmayan rejimin çevre ile barışık olması imkansız. Malesef Suriye rejimi kendi halkına zulmetmeyi sürdürdü. Katliamlar gerçekleştirdi. Şimdi bizim tavrımız bilinirken bu olay oldu. Bu olay Suriye-Türkiye arasında meseledir. Biz bu olayın sonucu ne olursa olsun Suriye halkı ile dost olacağız.
Biz Suriye halkının yanında olacağız. Bu olay içerideki gelişmeden bağımsız olarak Türkiye- Suriye bağlamında değer taşır. İçeriye yansıması zamanla görülecek.
NATO NEZDİNDE GİRİŞİMİMİZ OLACAK
NATO nezdinde girişimimiz olacak. NATO konseyinde yapılacak toplantıda 4. madde çerçevesinde bilgilendirme yapılması için talimat verdim. Bu saldırgan tutumun arka planı ortaya konulacak.
PARANOYA İÇİNDE OLMAMAK LAZIM
Ürdün Dışişleri Bakanı'yla konuyu konuştuk. Paranoya içinde, komplocu olmamak lazım. Öyle bir zulüm var ki Suriye’de, Türkiye’nin tutumundan bağımsız olarak insanlar fırsat bulduğunda bu ülkeyi terk ediyor. Kimisi sınırdan kaçıyor kimisi de uçakla kaçıyor. Ürdün sınırından sığınan bir pilot söz konusu. Bugün imkan bulsalar bir çok subay ve yetkili de kaçabilir. Bu nedenle Suriye içi dinamiklerle ilişkisi var. Her olayda dış bağlantı aramamak lazım. Suriye'de devam eden zulüm ilk fırsatta bu insanların kaçmasını sağlıyor.
Suriye'de yaşanan sorunun tarafı değiliz, Suriye’deki kardeşlerimizin etnik, dini kimliği olsun, kime karşı olursa olsun Suriye halkının yanında olmaya devam edeceğiz, bu baskılar Nusayrilere, Sünnilere, kime uygulanırsa uygulansın karşısında olacağız.
İRAN VE SURİYE İLE DİYALOG İÇİNDEYİZ
İran Dışişleri Bakanı kendisi aradı Venezüella'dan, elinden geleceklerini yapacaklarını söyledi. Karşılıklı diyalog içinde olmamız gerektiğini söyledi. Rusya ile de benzer bir durum meydana geldi. Sayın Başbakan'la Putin ve Lavrov ile görüştüğümüzde her iki lider karşılıklı diyalog içinde olmamız gerektiğini söylemişlerdi. Pilotlarımız için iyi niyetlerini dile getirdiler, Türkiye’nin soğukkanlı tutumunu takdir ettiler. Kendilerinin de ellerinden geleni yapacağını söylediler.
ORTADOĞU'NUN BARIŞ İÇİNDE DÖNÜŞÜMÜNÜ İSTİYORUZ
İran ve Rusya ile olayın arka planını açıkladık. Kararsızlıktan itidal içinde değiliz, kararlığımız bunu gerektiriyor. Biz tavrımızı nerede nasıl sergileyeceğimizi biliriz. Belli bir kriz yönetimi mantığı içinde, zihnimizdeki Ortadoğu resmine zarar vermeyecek biçimde sürdüreceğiz. Karşılıklı ekonomik etkileşim, yoğun kültürel iletişim, siyasi diyalog içinde barış havzasına dönüşen bir Ortadoğu resmi... Ortadoğu halklarına kendi kaderlerini tayin etme hakkı verilse, bu hemen gerçekleşir.
Bir gün Ortadoğu’daki bütün halklarla birlikte Ortadoğu'nun barış ve istikrar içinde dönüşümünü istiyoruz. Bunu sabote etmeye çalışanlar olacak. Hem ulusal çıkarlarımızı koruyacağız, hem de Ortadoğu’daki kardeş halklar ile birlikte yürüyeceğiz.