Yurtdışına kaçtığı iddia edilen ve Erdoğan'ın hakkında suç duyurusunda bulunduğu Emre Uslu, Suriye ses kayıtları ile ilgili suçlamaları yanıtladı.
Abone olİNTERNETHABER.COM
Başbakan Erdoğan'ın hakkında suç duyurusunda bulunduğu ve yurtdışından dönmeyeceğini açıklayan Emre Uslu Tarafsindeki köşesinde Erdoğan'ın Suriye ses kayıtları ile ilgili suçlamalarına yanıt verdi.
SURİYE KAYDINI EMRE USLU MU SIZDIRDI?
Devletin zirvesinin biraraya geldiği Suriye konulu güvenlik toplantısının kayıtlarının sızdırılmasında rolü olduğu iddiasıyla hakkında suç duyurusu olan Emre Uslu, Erdoğan'ın iddialarını red etti. Toplantı yapıldığı tarihre Belçika'da olduğunu ve olan bitenden haberi dahi olmadığını savunan Uslu, kaydı Twitter'da paylaştığını ve bunun da suç olmadığını vurguladı. Erdoğan'ın kendisine dönük bir kumpas girişiminde bulunduğunu iddia eden Uslu, sosyal medyada yer bulan iddialara teker teker yanıt verdi.
İşte Uslu'nun yazısındaki ilgili bölüm:
ERDOĞAN'A "KUMPAS" SUÇLAMASI
Tayyip Erdoğan’ın avukatları hakkımda yurtdışına çıkış yasağı istemiş. Başvuru, 28 Şubat’ta Erdoğan aleyhine şiir okuduğu için açılan davadan bile daha pespaye hukuki “gerekçeler” ile yapılmış.
Öncelikle, Suriye ile savaş planlanan o kayıt Twitter’de yayılmadan önce hiçbir şekilde haberim yoktu. Bence o kaydı içeriden biri yaptı ve bir kumpas kurmak için sızdırdı.
"TEK TEK ANLATAYIM"
Zaten Erdoğan’ın avukatlarının saçma iddialarının yer adlığı başvuru da bir gerçeğin ortaya çıkmasından çok bir kumpasın hukuksal altyapısı hazırlansın diye verilmiş gibi görünüyor. Tek tek anlatayım:
1)Başvuruda “Son günlerde basın yayın organları ve sosyal medyada, Fethullah Gülen grubuna/ örgütüne mensup bazı kamu görevlileri ile gazeteci ve eski polislerin yurt dışına kaçtığı, diğerlerinin de kaçacağı, yarınki seçimden hemen sonrası için ABD, Belçika, Kanada ve İsrail’e uçak bileti aldıklarının konuşulup yazıldığı” ifade ediliyor.
AVUKATLARIN BİLET DEDİĞİ SAHTEKARLIĞI AKP'Lİ TROLLER ÜRETTİ
Avukatların “bilet” dediği sahtekârlığı AKP’nin trolleri üretti ve yaydı. Üstelik öylesine pespaye bir sahtekârlıkla ürettiler ki, benim adıma üretilen “bilette” adımı “Emre Uslu” olarak yazmışlar. Oysa resmiyetteki adım Emrullah Uslu olduğundan öyle bir bilet almam, almış olsam bile uçağa binemem. Durum bu kadar pespaye yani.
KAÇACAK DEDİKLERİ TARİHTE BRÜKSEL'DEYDİM
Dahası kaçacak dedikleri tarihte ben zaten Brüksel’deydim. O sahte biletleri üretenler o kadar beyinsiz ki, biraz zahmet etseler, 1 Mart’ta Brüksel’e geldiğimi öğrenebilirlerdi. Zira burada kaldığım süre içinde hem Shaber TV’de canlı yayına çıktım hem de burada radyoya çıkıp konuştum. Üstelik bunları Twitter’dan tüm dünyaya duyurdum.
Ayrıca o biletleri görünce, sahtekârlığı tek tek Twitter’dan duyurdum. Bu gerçeğe rağmen Erdoğan’ın avukatları dilekçelerinde o sahte biletlere yer veriyorsa, bu, hukuk için değil kumpas için yapılmıştır.
2) “Dün itibarıyla (27 Mart 2014), ülkemizin en kritik ve gizli toplantılarının yapıldığı makamlardan birisi olan, Dışişleri Bakanı, Dışişleri Müsteşarı, MİT Müsteşarı ve Genelkurmay 2. Başkanının Suriye ile ilgili çok gizli bir toplantısının ortam dinlemesi yoluyla olduğu söylenen bir şekilde ve ‘uluslararası casusluk’ faaliyeti kapsamında dinlendiği.”
Erdoğan’ın avukatları hukuku kanırtmaya karar vermiş. O toplantının yapıldığı tarihte (13 Mart)ben Brüksel’deydim. Brüksel’deyken Türkiye’deki bir toplantıdan nasıl haberdar olabilirim? Bunu Başbakan da avukatları da biliyor ama amaç gerçeğin ortaya çıkması ve suçlunun ceza alması değil kumpas kurmak.
SUÇLAMA CASUSULUK MU HAKARET Mİ BELLİ DEĞİL
3) “...‘Başçalan’ ismi ile yapılması ve en son bu casusluk olayını da sahiplenmeleri, casusluk faaliyeti hakkında önceden açıklamaları dikkate alındığında, bu suçun da olağan şüphelileri içinde olmaları muhtemeldir” denip yurtdışına çıkış yasağı isteniyor.
Dilekçenin bu kısmı tümden garabet. Öncelikle, Erdoğan’ın avukatları benimle ilgili Erdoğan’a “hakaret” ettiğim iddiasıyla mı dava açtı yoksa “casusluk”la ilişkilendirdikleri için mi dava açtı belli değil. Eğer o başvuru Erdoğan’a “hakaret”ten bir soruşturma talebiyse hangi yasaya dayanarak benim için yurtdışına çıkma yasağı isteyebiliyor? Hakarete yurtdışı yasağı getiren yasayı Erdoğan bile çıkaramadı henüz...
Eğer Erdoğan’ın benim için istediği yurtdışına çıkış yasağı bir “casusluk” iddiasıyla yapıldıysa bundan Erdoğan’ın avukatlarına ne?Yasalarda “casusluğu” soruşturacak kurum ve makamlar belli. Bunların arasında Başbakan veya onun özel avukatları yok. O hâlde Başbakan’a ne oluyor ki milyonların önüne atıp bizi linç ettirmeye çalışıyor. Dediğim gibi durum hukuk değil kumpas olunca kim sallar hukuk usulünü...
BENİMLE BİRLİKTE MİLYONLARCA İNSANA DAVA AÇMALILAR
Eğer o YouTube kaydını Twitter’dan paylaştığım için dava açıldıysa, benimle birlikte o kaydı paylaşan milyonlarca kişiye neden dava açmadılar. Bunlar arasında yandaş gazeteciler de var. O kayıtların buz gibi haber değeri var ve hiçbir gazeteci kayıtsız kalamaz. Eğer o kayıtlar hakkında Twitter’dan yorum yaptığım için dava açıldıysa, neden Cumhuriyet, Karşı, Taraf, Hürriyet başta olmak üzere o kaydı haber yapan onlarca gazete ve televizyona dava açmadılar o zaman?
"ERDOĞAN DELİL OLMADIĞI İÇİN KUMPAS KURUYOR"
Bu kumpası kuranlar da biliyor ki, ben veya orada suçladıkları kişiler hakkında dava açtıracak ve onları suçlayacak bir delil yok. Böyle bir delil olmadığından Erdoğan’ın kişisel nüfuzunu kullanarak, savcıyı ve mahkemeyi etkilemeye çalışıp, hiçbir ilgileri olmadığı hâlde savcıya baskı kurarak bir kurmaca dava açtırmak istiyorlar. 28 Şubatçılar da böyle kumpas kurardı...