İnsan hakları örgütünün iddiasına göre, ülkenin güneyinde saf değiştiren askerlerle güvenlik güçleri arasındaki çatışmada çok sayıda ölü var. Muhaliflerine karşı şiddete başvurmakla suçlanan Beşar Esad üzerinde uluslararası baskılar giderek artıyor.
Abone ol
İnsan hakları savunucularının ilettiği, ancak bağımsız kaynaklarca doğrulanmamış bilgilere göre, Suriye'nin güneyinde bir köyde güvenlik güçleri ile saf değiştiren askerler arasında çatışma çıktı.
En az 16 askerin ve bir o kadar da sivilin öldüğü söyleniyor.
İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü, Deraa bölgesindeki şiddet olaylarında sivillerin kontrol noktalarından açılan ateşte öldürüldüğünü söylüyor.
Bunun yanısıra Esad yönetimine başkaldırının merkezi konumundaki Humus kentinde de iki kişinin öldüğü haberleri geliyor.
Beşar Esad üzerinde istifa etmesi yönündeki uluslararası baskılar giderek artıyor.
Amerika Birleşik Devletleri, Suriye hükümeti üzerinde artan uluslararası baskıdan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Beyaz Saray sözcüsü Josh Earnest, yenilenen Avrupa Birliği yaptırımları ve Suriye'nin Arap Birliği üyeliğinin dondurulması ertesinde, Cumhurbaşkanı Esad'ın giderek daha yalnızlaştığını belirtti.
Ürdün Kralı Abdullah, BBC'ye verdiği mülakatta, ''Beşar Esad'ın yerinde olsaydım istifa ederdim.'' dedi.
Muhabirler, Kral Abdullah'ın Beşar Esad'a bu çağrıda bulunan ilk Arap lider olduğuna dikkat çekiyor.
Suriye hükümeti, Abdullah'ın sözlerini kınayarak, komşu Arap ülkelerini ''daha yapıcı bir rol üstlenmeye'' çağırdı.
Abdullah, BBC'ye verdiği özel röportajda, "Beşar Esad'ın yerinde olsam istifa eder ve arkamdan gelecek kişinin, statükoyu değiştirebileceğinden emin olurdum" diye konuştu.
Kral Abdullah, Esad'ın istifa etmeden önce yeni bir siyasi diyalog dönemi başlatması gerektiğini, çünkü olası halefleri arasında statükoyu değiştirecek kimsenin bulunmadığını belirtti.
Ürdün liderinin istifa çağrısı, Arap Birliği'nin Suriye'nin üyeliğini askıya alışını izliyor.
Suriye Dışişleri Bakanı Velid el Muallim, Arap Birliği'nin Suriye hükümetinin muhaliflerine karşı şiddet kullanması sebebiyle aldığı kararı "tehlikeli bir adım" olarak değerlendirdi.
Arap Birliği'nin kararının gayri meşru olduğunu söyleyen Muallim, bu adımın arkasında Amerika'nın bulunduğunu iddia etti.
Suriyeli Bakan, Şam'ın "sağlam duruşundan" taviz vermeyeceğini ve ülkesine karşı kurulan komploların başarısız olacağını açıkladı.