ABD Başkanı Barack Obama, Rusya ve ABD'nin Suriye'deki kimyasal silahların tasfiye ve imha edilmesi konusunda vardığı uzlaşıyı memnuniyetle karşılayıp Suriye Devlet Başkanı Esad'ı 'anlaşmaya harfiyen uyması' konusunda uyardı.
Abone olABD Başkanı Barack Obama, Suriye’nin kimyasal silahlarını 2014 yılının ortasına kadar imha veya tasfiye etmesi konusunda Rusya ve ABD’nin vardığı anlaşmayı memnuniyetle karşılayıp “önemli bir adım” olarak niteledi.
Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada ABD, Suriye’yi ‘verdiği sözleri tutması’ konusunda da uyardı.
ABD ve Rusya, Cenevre’de yapılan görüşmelerde Suriye’nin kimyasal silahlarının dökümünü bir hafta içinde teslim etmesi kararı alındı.
Suriye’nin yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda ise yaptırım uygulanması ya da güç kullanımını içeren Birleşmiş Milletler (BM) sözleşmesinin 7’nci maddesini uygulamaya konulması kararlaştırıldı.
Rusya ve ABD’nin uzlaşısına Çin, Fransa, İngiltere ve BM’den de destek geldi.
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Pazar günü Pekin’den yaptığı açıklamada ‘ABD ve Rusya arasındaki anlaşmayı memnuniyetle karşıladıklarını’ belirtip “Bu anlaşma, Suriye’deki gerginliğin azalmasını sağlayacak” dedi.
Anlaşmaya dair Şam yönetiminden henüz bir açıklama yapılmadı.
Obama, Beyaz Saray’dan yapılan yazılı açıklamasında, ABD-Rusya anlaşmasının ‘Suriye’nin kimyasal silahları uluslararası kontrole açması ve nihai olarak da imha etmesine yönelik önemli ve somut bir adım’ olduğunu söyledi.
'Esad, kararlara harfiyen uymalı'
ABD’nin kimyasal silahların imha veya tasfiye edilme sürecinin teyit edilebilmesi için Rusya, İngiltere, Fransa, BM ve diğer ülkelerle ortak çalışmaya devam edeceğini belirtip, ‘Esad rejiminin anlaşmaya varılan çerçeve dâhilinde hareket etmemesi durumunda bunun sonuçları olacağı’ uyarısında bulundu.
Obama, “Diplomasinin başarısız olması durumunda ABD harekete geçmeye hazırdır” dedi.
ABD Savunma Bakanlığı Pentagon da ABD Başkanı’na destek çıkarak Cumartesi günü yaptığı açıklamada Amerika’nın hala askeri saldırıya hazır konumda bulunduğunu ifade etti.
Müzakereler çerçevesinde Suriye Uluslararası Kimyasal Silahlar Sözleşmesine dâhil olacağını açıklamış, BM de Cumartesi günü yaptığı açıklamada Şam’ın 14 Ekim’den itibaren anlaşmanın parçası olacağını belirtmişti.
Cenevre’de Cumartesi günü ortak basın toplantısı düzenleyen Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Esad rejiminin ‘kararlara harfiyen uyması gerektiği’ konusunda uyardı.
Anlaşmaya uyulmaması durumunda, BM’nin güç kullanımının önünü açan 7’nci maddesini devreye girmesi kararı alındı ancak Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, ‘güç kullanımının son seçenek’ olduğunu dile getirdi.
Lavrov, “Güç kullanımı anlaşma çerçevesinde doğal olarak gündeme gelmedi. Yaptırımlar da konuşulmadı. İhlaller, BM Güvenlik Konseyi tarafından ikna edici ve açık bir şekilde kanıtlanmalı” dedi.
ABD’li bir yetkiliye göre Rusya ve ABD, Suriye hükümetinin yaklaşık bin ton kimyasal maddeye sahip olduğu değerlendirmesinde bulundu.
ABD, kimyasal maddelerin 45 farklı tesiste muhafaza edildiğine, hepsinin Suriye rejimi kontrolünde olduğuna ve yaklaşık yarısının kullanılabilir durumda olduğuna inanıyor.
Rusya’nın ise tesis sayısı ve hepsinin rejim kontrolünde olduğu konusunda ABD ile aynı fikirde olmadığı tahmin ediliyor.
Rusya ve ABD’nin vardığı anlaşma, kimyasal silah bulunduğu söylenen tesislerin Kasım ayına kadar denetlenmesini ön görüyor.
Anlaşma ayrıca üretim teçhizatının yine Kasım ayına kadar, kimyasal silahların tümünün ise 2014 yılı ortasına kadar imha edilmesini şart koşuyor.
Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius, Pekin’den yaptığı açıklamada anlaşmanın “önemli bir ilerleme” olduğunu belirtirken İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague ise yazılı açıklamasında “Sorumluluğun artık anlaşma yükümlülüklerinin tam olarak yerine getirilmesi açısından Esad rejiminde olduğunu” ifade etti.
Anlaşmaya dair şüpheler
Suriye’deki kimyasal silahlara ilişkin gelişmeler hakkında uzmanlar ise farklı görüşler dile getiriyor.
İngiltere’nin eski Suriye Büyükelçisi Sir Andrew Green, anlaşmanın uygulanabilirliği konusunda zorluklar olsa da Rusya için ‘diplomatik darbe’ olan bu uzlaşının “iyi bir haber” olduğunu söyledi.
Green, “[Öncelikli] olarak askeri müdahaleyi engelliyor, en azından şimdilik. İkinci olarak rejimin yeniden kimyasal silah kullanma riskini de ortadan kaldırıyor. Üçüncü olarak ve en önemlisi ise Rusya ile diyalog ve iş birliği sağlıyor” yorumunu yapıyor.
ABD Eski Savunma Bakanı Yardımcısı Paul Wolfowitz ve Cumhuriyetçi Senatörler John McCain ve Lindsay Graham ise anlaşmaya kuşkuyla yaklaşıyor.
Wolfowitz, “Kimyasal silahların tekrar kullanımına ilişkin ihtimalleri azaltarak bir kazanım sağlasa da bunun bedeli, Esad rejimine karşı ABD veya Batı’nın ciddi bir harekete girişmesini masadan kaldırmak oluyor ki bu da [Esad] ve Rusya ile İranlı destekçileri açısından büyük bir zaferdir” diyor.
Muhalif Özgür Suriye Ordusu askeri lideri Selim İdris ise, anlaşmayı reddedip mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi.
Anlaşmanın Suriye hükümetine zaman kazandırma amacında olduğunu belirten İdris, “Bu anlaşmada bizi ilgilendiren hiçbir şey yok” dedi.
Cenevre’den ayrılan ABD Dışişleri Bakanı John Kerry Pazar günü İsrail’de Başbakan Binyamin Netanyahu ile görüşüp ardından Fransız, İngiliz ve Suudi mevkidaşlarını ziyaret etmek üzere Paris’e geçecek.
Diğer yandan, Suriye’de aralarında 21 Ağustos saldırısının hedefi olan bölgeler dahil birçok farklı yerde hükümet birlikleri ile muhalifler arasında çatışmaların devam ettiği haberleri geliyor.