Birleşmiş Milletler'e bağlı kimyasal silah uzmanlarının Şam yakınlarındaki incelemeleri ikinci gününe girerken ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Suriye hükümetini kendi halkına karşı kimyasal silah kullanmakla suçladı.
Abone olBM silah denetçilerinin, geçen hafta Şam yakınlarında kimyasal saldırı düzenlendiği iddialarına ilişkin incelemeleri ikinci gününe girdi.
Denetçiler, dün kentin batısında geçirdikleri üç saat içinde bir banliyöyü, iki hastaneyi ziyaret ederken görgü tanıklarıyla görüştü ve kan örnekleri topladı.
Yapılan açıklamaya göre saldırıdan kurtulan çocuklar, zehirli gaz kullanıldığından şüphelenilen bombardımanın uçak ve tanklarla yapıldığını anlattı.
Denetçi heyeti bugün de ikinci bir bölgeyi ziyaret etmeye hazırlanıyor.
Ancak dün inceleme yapan heyete keskin nişancılarca ateş açılmış olması kaygı yarattı.
BM Genel Sekreteri'nin sözcüsü Farhan Haq, BBC'ye konvoyun kasten hedef alındığını, birilerinin ekibi sindirmeye çalıştığını söyledi.
ABD ve müttefikleri Suriye'ye yönelik askeri müdahale seçeneklerini değerlendirirken, Rusya ve Çin, böyle bir müdahaleye karşı olduğunu söylüyor.
Suriye hükümeti ve isyancılar ise olaydan birbirlerini sorumlu tutuyor.
Sınır Tanımayan Doktorlar örgütü, Şam bölgesinde destek verdiği üç hastanenin saldırının düzenlendiği söylenen Çarşamba sabahı "nörotoksik belirtiler" gösteren 3.600 kadar hastayı tedavi altına aldığını, bunlardan 355'inin öldüğünü bildirmişti.
ABD: Saldırı inkâr edilemez
Şimdiye kadarki en güçlü tepki ise ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'den geldi.
Kerry, Suriye hükümetini kendi halkına karşı kimyasal silah kullanmakla suçlarken, söz konusu saldırıya ait olduğu belirtilen görüntülerin "gerçek, inandırıcı ve inkâr edilemez" olduğunu söyledi.
ABD Dışişleri Bakanı, Başkan Barack Obama'nın bu saldırıya karşılık vermeyi düşündüğünü açıkladı.
Kerry, "ahlaka aykırı" dediği bu saldırıya ilgili bilgileri önümüzdeki günlerde kamuoyuna açıklayacaklarını belirtti.
Rusya'dan Batı'ya uyarı
Öte yandan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Birleşmiş Milletler kararı olmadan Suriye'ye girişilecek bir müdahaleyle "uluslararası hukukun ağır bir şekilde çiğneneceğini" söyledi.
Lavrov, "kırmızı çizginin aşıldığını söyleyen Batı'nın henüz kimyasal silah kullanıldığını kanıtlayamadığını" belirtti.
Rus Dışişleri Bakanı bu açıklamayı bazı ülkelerin kimyasal silah kullanımı nedeniyle Suriye'ye BM kararı olmadan müdahale edilebileceği yolunda görüş belirtmesi üzerine yaptı.
Birleşmiş Milletler Konseyi müdahale konusunda bölünmüş durumda. Rusya ve Çin, müdahaleye karşı çıkıyor.
İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague BBC'ye açıklamasında "Büyük bir insani ihtiyacın söz konusu olması halinde" BM kararı olmadan harekete geçilebileceğini söyledi.
Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius da BM Güvenlik Konseyi'nin "belli durumlarda" by-pass edilebileceğini savundu.
Washington Doğu Akdeniz'deki donanma güçlerini takviye ederken Amerika ve İngiltere ile müttefiklerinin genelkurmay başkanları Ürdün'de bir araya geldi.
ABD Başkanı Barack Obama, Suriye hükümetinin kimyasal silah kullanması halinde "kırmızı çizgiyi" geçmiş olacağını belirterek bunun askeri müdahale gerektirebileceğini ima etmişti.
Suriye'deki kimyasal saldırı iddialarını araştırmak üzere yola çıkan BM denetçiler konvoyuna ateş açıldı, konvoy oteline geri dönmek zorunda kaldı.
Kimliği belirlenemeyen keskin nişancıların açtığı ateş sonucu, konvoydaki araçlardan biri defalarca isabet aldı.
'Hayal görmesinler'
Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad ise ordusunun -üstelik BM denetçilerinin ülkede bulunduğu bir sırada- kimyasal başlıklı silah kullandığı suçlamasını "aklı selime hakaret" diye niteledi.
Rusya'nın İzvestia gazetesine verdiği demeçte Amerikan yönetimini müdahale konusunda uyaran Esad, "Eğer birileri Suriye'yi Batı'nın kuklası yapma hayalleri kuruyorsa, bilsinler ki bu gerçekleşmeyecek." dedi.
Bu arada, Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da Milliyet gazetesinden Fikret Bila'ya verdiği mülakatta öncelikle BM kararlarıyla, uluslararası toplumla birlikte hareket etmeyi planladıklarını, ancak böyle bir karar çıkmazsa Türkiye'nin diğer seçenekleri değerlendiren koalisyonda yer alacağını söyledi.
Davutoğlu, "Eğer Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden böyle bir karar çıkmazsa, o zaman bugünlerde de tartışıldığı gibi diğer seçenekler gündeme gelir. Şimdiden 36-37 ülke bu seçenekleri tartışıyor. Eğer bu süreç içinde Suriye’ye karşı bir koalisyon oluşursa, Türkiye de bu koalisyon içinde yer alır." diye konuştu.
ÖNCEKİ HABERLER
