BIST 9.627
DOLAR 35,21
EURO 36,68
ALTIN 2.960,65
HABER /  GÜNCEL

Suriye kentlerinde bombardıman sürüyor

Şam yönetimine bağlı kuvvetlerin ülkenin kuzey ve güneyinde isyancıların güçlü olduğu noktalara bombardımanı sürdürdüğü bildiriliyor. Fransa ise yaptırımların ekonomiyi sekteye uğrattığını bildirdi.

Abone ol

Suriye'de geçen hafta ilan edilen ateşkese rağmen, askerlerin Humus kenti başta olmak üzere isyancıların odaklandığı noktalarda bombardımana devam ettiği, operasyonların yoğunlaştığı bildiriliyor.

Muhalif eylemciler gündeydeki Basr el Harir'de iki, kuzeydeki İdlib'de üç kişinin öldüğünü açıkladı.

Humus da yoğun bombardımana hedef oldu. Gözlemciler ateşkes ilanından bu yana ülke genelindeki şiddetin biraz azaldığını, ama son bir kaç günde ihlal haberlerinin yeniden hız kazandığını belirtiyor.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Suriye ordusundan azami itidal göstermesini ve ülkede bulunan BM gözlemcileriyle işbirliği yapılmasını istedi.

Pazar günü ülkeye giden BM gözlemcileri ateşkesin ihlal edildiği hükmünü vermiş değil. Ancak henüz şiddetin en yoğun şekilde yaşandığı bölgelere de gitmediler.

30 kişilik heyete başkanlık eden Faslı Albay Ahmed Himmiş, Şam'da "Ufak ufak adımlarla ilerlememiz gerek" diye konuştu.

Öncü heyetin başkanı, ateşkesi gözlemleme girişimlerinin kolay olmayacağını belirterek, "Önce Suriye hükümeti, sonra diğer taraflar olmak üzere tüm taraflarla eşgüdüm sağlamamız gerekecek. Bu eşgüdüm ve planlama gerektiren zor bir görev" dedi.

BM, gözlemci gücünü 250 kişiye çıkarmayı hedefliyor. Ban Ki-mun 18 Nisan'da bu konudaki önerilerini BM Güvenlik Konseyi'ne sunacak.

Genel Sekreter, Avrupa Birliği'nden gözlemcilerin seyahatleri için uçak ve helikopter sağlamalarını istiyor.

Annan Katar'da

BM'nin desteklediği barış planının mimarı olan Suriye özel elçisi Kofi Annan ise gelişmeler konusunda Arap Birliği'ne bilgi vermek üzere Katar'a gitti.

Muhaliflerin silahlandırılması çağrısı yapmış olan Katar emiri, Annan Planı'na sadece yüzde 3 başarı şansı tanıdığını söylüyor.

Şeyh Hamad bin Halifa el Tani, dün "Suriye krizinden çıkmak ve halkı daha fazla kan dökülmesinden korumak için daha önce Arap ülkelerince askeri müdahalede bulunulması çağrısı yapmıştık. Her gün zulme uğrayıp öldürülen bu halkın yardım çağrıları sadece sessizlikle karşılanıyor" demişti.

Muhalif eylemcileri temsil eden gruplar, ülkede şiddetin devam ettiğini belirterek yakında 'gözlemcilerin göreceği bir şey kalmayacağını' savunuyor.

Özgür Suriye Ordusu adlı silahlı grubun kaleleri arasında görülen, Şam'ın 70 km güneyindeki Basr el Harir'in bugün ordu tanklarının ateşine hedef olduğu bildiriliyor.

Eylemciler, burada yaşayanların yakındaki köylere ya da sınırı geçip Lübnan'a kaçtığını kaydetti.

Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi ise kuzeydeki İdlib'de ordunun bu kez havan topu ve makinalı tüfeklere başvurduğunu bildirdi.

Kuruluş Humus'taki bazı semtlerin de mermilerle dövüldüğünü, Halidiye ve Bayada semtlerine sabah saatlerinde dakikada bir havan topu düştüğünü ifade etti.

Yerel Koordinasyon Komiteleri adlı muhalif grup ise İdlib'de ölenlerin sayısının 19 olduğunu, bunların sekizinin bir tarlada vurulduğunu öne sürdü.

Suriye hükümetine ateşkes için tanınan son mühlet de geçen Perşembe günü dolmuştu. Plana göre Suriye ordusunun tank ve ağır silahlarını tüm yerleşimlerden çekmesi gerekiyordu.

Ancak Humus, o zamandan bu yana neredeyse sürekli şekilde ateş altında kaldı.

Muhalefeti temsil eden Suriye Ulusal Konseyi (SNC), hükümeti ateşkesin 'bariz şekilde' ihlal etmekle suçladı; BM gözlemcilerine 'katliamları ilk elden görmek üzere derhal İdlib ve Humus'a gitme' çağrısı yaptı.

Fransa: Yaptırımlar Suriye ekonomisine darbe indirdi

Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe, ateşkesin ihlali karşısında BM Güvenlik Konseyi'nin hızlı ve sert bir karşılık vermesi gerektiğini belirtti.

Paris'te Suriye konulu bir uluslararası konferansta konuşan Juppe, ülkeye uygulanan yaptırımların ise etkisini gösterdiğini ve böylece ülkenin döviz rezervlerinin yarıya indiğini söyledi.

Geçen yıl Mart'ta başlayan eylemler öncesinde Suriye'nin 17 milyar dolar döviz rezervi olduğu tahmin ediliyordu.

Fransız diplomatlar petrol üretiminin yüzde 30 azaldığını, hükümetin gelirinin her ay 520 milyon dolar azaldığını söylüyor. Bunun da yönetim üzerindeki baskıyı artıracağı tahmin ediliyor.

Juppe, Beşar Esad hükümetinin yaptırımları delmek için aktif girişimlerde bulunduğunu belirterek bu gibi 'manevralar' karşısında katı bir tavır sergilenmesini istedi.

Şam yönetiminin ateşkes planını kabul etmesinde önemli rol oynayan Rusya ise, hükümeti destekleyerek isyancı güçleri eleştirdi.

Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, "Şu anki BM Güvenlik Konseyi girişiminin başarısını istemeyen bazı dış güçler var" dedi.

Lavrov, "Bu güçler Suriyeli muhaliflere hükümetle işbirliği yapmama, ateşkesi korumama ve gelecekte diyaloğa girmeme yönünde telkinlerde bulunuyor" dedi.

Ateşkes sağlanması, BM ve Arap Birliği'nin Suriye özel temsilcisi Kofi Annan'ın altı maddelik planının ilk unsurunu oluşturuyordu.

Annan planında, Suriye halkının beklentileri ve kaygıları konusunda çözümün Suriye kaynaklı bir siyasi süreçte aranması da öngörülüyor.

Ayrıca ilk aşamada çatışmalardan etkilenen bölgelere insani yardım ulaştırılması için önlemleri alınması, keyfi gözaltılarla hapiste tutulanların tahliyesi, gazetecilerin ülkede özgürce çalışabilmesi ve toplantı ve gösteri özgürlüğüne saygı gösterilmesi de Annan planının diğer unsurları arasında.

BM, 13 ay önce Beşar Esad yönetimi aleyhinde eylemlerin başlamasından bu yana, çıkan şiddet olaylarında dokuz bin kişinin öldüğünü tahmin ediyor. Suriye hükümetinin açıklamaları ise üçte biri güvenlik güçlerinden dört bine yakın kişinin öldüğü şeklinde.

Ancak yönetim şiddetten 'silahlı terör örgütleri'ni sorumlu tutuyor.